MGK kararı ve küçük oyunlar!

Erdoğan’ın Barzani’nin bağımsızlık referandumu ile ilgili işaret ettiği MGK toplandı. Toplantı kimi yorumlara göre askeri müdahale sinyali verdi, kimilerine göre ise dağ fare doğurdu. Farklı yorumlara neden olan, MGK bildirisinde yer alan “Tüm ikazlarımıza rağmen bu referandumun yapılması halinde Türkiye, ikili ve uluslararası anlaşmalardan doğan haklarını mahmuz tutar” ifadesi.

Ortadoğu’da hukuk değil güç dengeleri belirleyici

1926 yılında Türkiye Cumhuriyeti ve Britanya arasında imzalanan Ankara anlaşmasıyla Irak sınırının çizilmesi, tarafların bu sınırları değiştirmeme taahhüdünde bulunmasının Türkiye’ye müdahale hakkı tanıdığını savunanlar var. Bu ve benzeri diğer anlaşmaların uluslararası hukuk açısından bir askeri müdahale için kesin dayanaklar sunduğu söylenemez. Aslına bakılırsa gücü yetenin kuralları belirlediği Ortadoğu’da bunun pek de bir önemi yok.

Belirleyici olan her halükarda pek çok farklı değişkene bağlı olan güç dengeleri olacaktır. Türkiye 18 Eylül’den beri Habur sınır kapısı ile Silopi arasında askeri tatbikat ve gövde gösterisi yapıyor. Üstüne askeri müdahaleye işaret ettiği söylenen bir MGK kararı alınıyor. Meclisi zamanı dolmadığı halde Irak ve Suriye’ye asker göndermek için tezkere getiriliyor. Hepsini alt alta koyduğunuzda Barzani’ye askeri müdahale sinyali veriliyor diyebilirsiniz. Peki gerçekten öyle mi?

Kürdistan’da bayram havası

Mesela bir ülkede savaşın eli kulağında ise o bölgeye saldırması muhtemel ülkenin vatandaşlarında bir hareketlilik gözlenmesi gerekmez mi? Mesela en azından bölgede bulunan Türkiye vatandaşı diplomat, tüccar, iş adamı vb. kişilerde bir telaş, tedirginlik ülkeye geri dönüşler görülmez mi? Peki ne oluyor? Koç’un Erbil’de açtığı Divan Oteli’nin müdürü Tarkan Aksoy, “yüzde 50 dolulukla çalışıyoruz, Türk ve yabancı iş adamlarının ilgisi sürüyor” diyor. İçindeki mağaza ve ürünlerle adeta Türkiye’dekilerin kopyası gibi olan Family Mall alışveriş merkezi şıkır şıkır faaliyete devam ediyor. İlk altı ayda 5 milyar dolara ulaşan ihracatta sıkıntı yok. Hatta Mado Erbil’de 4. şubesini açmak için nedense tam da bugünleri seçmiş durumda.

Türkiye’de savaş tamtamları

Oysa Türkiye’de televizyon ekranlarından kahvehanelere TSK, Kuzey Irak’a girdi girecek havası hakim. Demek ki nutukların, tatbikatların, MGK bildirilerinin ve dahi Meclis tezkerelerinin mesajı Barzani’ye değil içeriye gidiyor. Türkiye sömürgeci sermayesinin Barzani ile birlikte bölgeyi himaye altına alma ve sömürme politikası belli ki Erdoğan ve AKP’nin koordinatörlüğünde sürmekte. MGK toplantısı yapılmadan önce bu toplantının TSK’da bu politikaya karşı çıkanları teskin etmek, uzun süredir Kürt sorununda tüm politikanın havale edildiği orduyu referandum sürecine de ortak etmek maksadıyla gerçekleştirildiğini yazmıştık.

Tanklar kimin için tatbikat yapıyor?

Gelinen aşamada MGK’da yer alan generallerin bizlerin gördüğünü görmemesine imkan yok. Hâl böyle iken MGK’da kamuoyuna yönelik şahin çıkışlarla karşılaştırıldığında düşük profilli bir karar alınması, Erdoğan ve AKP tarafından TSK’nın komuta kademesinin ikna edildiği ancak TSK’nın alt kademelerinden gelen muhtemel bir baskının kontrol altına alınmak istendiği, bu anlamda Habur’da bir haftadır ileri geri manevra yapan tankların da Barzani’yi korkutmaktan ziyade TSK’yı oyalamak amacını taşıdığı düşünülebilir.

Küçük oyunlara dikkat!

Kamuoyunu sürekli “büyük oyuna dikkat” demagojisiyle yanıltan iktidar, dış siyasetini küçük oyunlara ve şark kurnazlığına dayandırmış durumda. Ancak bu küçük oyunlar hiç de masum ve tehlikesiz değil. Türkiye’de siyasetin en hassas fay hatlarından birinin Kürt meselesi olduğu ortadadır. Barzani referandumu da doğrudan bu meselenin bir parçasıdır. İktidarın nabzına göre kimine Türk milliyetçisi kimine Barzanici kimine mezhepçi şerbet veren politikası büyük çıkmazlara ve felaketlere yol açabilir. İlk etapta şov yapmak için bile olsa sıcak arazilere sürülen tankların, ateşle barut misali beklenmeyen patlamalara yol açması olasıdır. Hiç şüphesiz ki bu felaketlerin bedelini her milletten, memleketten, inanç ve mezhepten bölgenin emekçi halkları ödeyecektir.

Kanlı oyunları halkların kardeşliği bozar

Emekçiler kendilerine söylenen yalanları görmek için işte bu küçük oyunları iyi görmelidir. O zaman Türk milliyetçiliği söylemlerinin altında Kürt aşiretleriyle kurulan çıkar ilişkilerini, Barzani’ye uzatılan dostluk elinin altında Kürt halkına kurulan tuzakları ve her durumda hakim sınıfların ne yapılırsa yapılsın ABD emperyalizmi ile ters düşmekten kaçınma çabasını görecektir. Ve o zaman esas oyunu kurması gerekenlerin Türk, Kürt ve Arap emekçileri olduğu, bu oyunda emperyalizme, Siyonizme, sömürgeciliğe yer olmadığı ve bu oyunun vazgeçilmez kuralının halkların eşitliği ve kardeşliği olduğu ortaya çıkacaktır.