Sosyal Araştırmalar Vakfı’ndan Ekim Devrimi 100. Yıl Sempozyumu

Sosyal Araştırmalar Vakfı’nın düzenlediği “100. yılında Ekim Devrimi Sempozyumu” Makine Mühendisleri Odası İstanbul şubesinde gerçekleşti. İçlerinde Devrimci Marksizm dergisi yayın kurulundan Özgür Öztürk ve Sungur Savran’ın da bulunduğu konuşmacılar Ekim devrimini ekonomik, sosyal ve politik açılardan tartışan konuşmalar yaptılar. Dört ana oturumdan oluşan sempozyumun birinci oturumunda konuşmacılar “Ekim Devrimi ve Mirası” konu başlığı altında konuştular. İkinci oturumda SSCB deneyimi tartışıldıktan sonra üçüncü ve dördüncü oturumlarda konuşmacılar “Sosyalizm ve Gelecek” konu başlığı altında sunumlarını gerçekleştirdiler.

Yeni Ekimlere hazırlanmalıyız

Yoldaşımız Sungur Savran son oturumdaki konuşmasında, Ekim devriminin 20. yüzyıl tarihi üzerindeki belirleyici etkisine dikkat çekti ve Ekim devriminden dersler çıkararak, yaklaşmakta olan üçüncü proleter devrimleri dalgasını hazır bir şekilde karşılamamız gerektiğini söyledi. Bu devrimci dalgaya hazırlanırken, elimizdeki en büyük deneyim olan Sovyetler Birliği’nin çöküşünün detaylı analizinin tüm sosyalistlerin bir görevi olduğunu bu konuda bütünlüklü çalışmalar yapılması gerektiğini belirtti. Yoldaşımız konuşmasına, Ekim devriminin kazanımlarından ve 1930’lardan itibaren kendini gösteren bürokratik yozlaşmanın bu kazanımlarda yola açtığı tahribatlardan bahsederek devam etti.

Ekim devrimi: Müslümanların devrimi ve dünya devrimi

Bu tahribatlardan belki de en önemlisinin Komintern’in işlevsiz kılınması ve Bolşevik Partisi’nin enternasyonalizmden dolayısıyla dünya devrimi çizgisinden kopartılması olduğunu belirten Savran, önümüzdeki mücadele döneminde enternasyonal mücadelenin hayati önemine dikkat çekti. Ekim devriminin Rus karakterinde olmadığını, önemli bir parçalarından birinin Müslüman halklar olduğunu, bugün yaşadığımız coğrafyada ve Ortadoğu’da bunu hatırlanmasının ve hatırlatılmasının son derece önemli olduğunu vurgulayan Sungur Savran, Lenin ve Trotskiy’in birbirlerinden habersiz bir şekilde Rusya’da başlayan devrimi, Dünya devriminin başlangıcı olarak selamladıkları konuşmalarda alıntıları paylaşarak sözlerini sonlandırdı.

Her oturumun sonunda seyircilerin de soru ve katkılarıyla tartışmalar derinleşti. Bu tartışmalar sırasında, üretimde artan robotlaşmanın sosyalizm üzerinde olası etkileri, Ekim devriminin sonrasında kadınların kazanımları ve Sovyetler’de sanat alanındaki sansür gibi birçok konuya değinildi.