Sovyet Deneyimi Neden Başarısız Oldu?

Ekim Devrimi’nin 100. yılında Sovyetler Birliği sosyalizm deneyiminin yıkılışının nedenlerini soruşturan tartışmalar, araştırmalar, teorik çalışmalar hız kazandı. Bu durum dünya komünist hareketinin ve insanlığın geleceği için sağlık işaretidir.  

Bu çalışmalardan birini de Mehmet İnanç Turan yaptı. Marx’ın Sosyalizm Teorisi ve Karikatürü adlı teorik çalışması Ütopya Yayınları tarafından yayımlandı.  Çalışma doğru teori olmadan doğru pratik olamayacağı görüşünden hareketle, Sovyet deneyiminin çözülüşünün teorik nedenlerini ortaya çıkarmayı hedefliyor.

Sovyetler Birliği’nin dağılışını, sosyalizm deneyiminin başarısızlığını doğrudan Gorbaçov’un politikalarına ve emperyalistlerin müdahalelerine bağlayan kestirmeci görüşler yaygın bir kabul görmüştür. Elbette yıkılışa son noktayı koyan Gorbaçov’un politikaları olmuştur. Ancak sanıldığı gibi Gorbaçov’un politikaları, doğru giden sosyalist kuruculuk pratiğini ve sosyalizm anlayışını değiştirdiği için değil, tam tersine Lenin’den sonra uygulanan yanlış sosyalizm anlayışını devam ettirdiği için yıkıma son noktayı koymuştur.

                                                             ***

Mehmet İnanç Turan bu kitabında Sovyet deneyiminin başarısızlığını Marx’ın sosyalizm teorisinin revizyona uğratılmasına bağlıyor. Turan’a göre revizyonun temeli “sosyalizmin ekonomi politiği” yanlış teorisinde düğümleniyor. Bu, “sosyalizmin ekonomi politiği” revizyonu Stalin zamanında ve onun tarafından inşa edilmiştir.

Marx’ın sosyalizm teorisinde “sosyalizmin ekonomi politiği” görüşü yoktur. Ekonomi politik, kapitalizmi, kapitalist sınırlar içinde inceleyen burjuva bilimidir. Marx, kuramını Alman idealist felsefesi ve Fransız ütopik sosyalizmi ile birlikte İngiliz ekonomi politiğin görüşlerini eleştirerek, aşarak kurmuştur. Marksizmde burjuva bilimi olan ekonomi politiğin yerine “sosyalist ekonomi politik” diye bir görüş yoktur.

Peki, Stalin ve Gorbaçov dahil tüm Sovyet yöneticileri ve teorisyenleri neden bu revizyonu yapmış ve yıkıma kadar sürdürmüşlerdir. Revizyon Stalin’in 1936’da Sovyetler Birliği’nde kurulduğunu ilan ettiği sosyalist toplum pratiğine teorik kılıf geçirmek için başlatılmıştır.

Stalin kapitalizmden sosyalizme geçiş toplumu olan Sovyet toplumunu sosyalist toplum ilan edince; sınıfların, devletin, meta üretimi ve paranın varlığını sürdürdüğü bir sosyalizm teorisine gerek duymuştur. Kapitalist üretim tarzının ve artı-değer sömürüsünün devam ettiği bu topluma “sosyalizm” diyebilmek için Marx’ın sosyalizm teorisini revize etmiştir.

                                                             ***

Stalin’in yaptığı revizyon, basit bir yanlış değildir. Ekonomi politiğin kategorilerinin geçerli olduğu bir sosyalizm anlayışını teoriye sokmak, Marksizmin kanına girmektir. Marksizm teorik bir cinayete kurban gitmiştir. Marksist sosyalizm anlayışı öldürülmüştür. Doğru sosyalizm teorisi ortadan kalkınca, doğal olarak yanlış pratik giderek bataklığa saplanmıştır. Yanlıştan dönüleceğine, Stalin’in “komünizmin birinci evresine geçtik” yalanı, “gelişmiş sosyalist toplumu kurduk”, “komünizmin üst evresine geçiyoruz” şeklinde sürdürülmüştür. Ve yıkım kaçınılmaz olmuştur.

Mehmet İnanç Turan kitabında Sovyet ideologlarının yapıtlarını titiz bir şekilde inceleyerek ortaya çıkardığı “sosyalizmin ekonomi politiği” revizyonunun yıkımdaki önemi can alıcıdır. Turan’ın dediği gibi:

“Kimileri geçmişte kalan belgeleri, sosyalizm etiketli ekonomi politik kitaplarını, hatta Stalin’in eserlerini önemsemeyebilir. Ne var ki, Marksizm üzerine işlenen cinayet geçmiş tarihin içindedir. Geçmiş tarih anlaşılmadan suçlular bulunamaz. Marksizm de üzerine sıçramış kan lekelerini temizleyemez. Ve tertemiz teorik bir yüzle dünyanın karşısına dikilip umut olamaz.

Oysa kapitalizmin vahşi çizmeleri altında çiğnenen dünya, bilimsel olabilen bir Marksizme-sosyalizme dünden daha çok muhtaçtır. Bu nedenle komünistler eski Sovyet yöneticilerinin bıraktığı kötü teorik mirası tümüyle reddetmelidir.”

Sait Almış/12.03.2017