İzmir'de belediye işçisi taşerona karşı sokakta!

 

İzmir Büyükşehir Belediyesi İdari İşler Müdürlüğü’nde çalışan 650 işçinin ihale sonucu işsiz kalma tehlikesinin ortaya çıkmasına tepki gösteren binlerce işçi 14 Mart Perşembe günü eylem yaptı. İzmir’de DİSK’e bağlı Genel-İş sendikasında örgütlü bulunan ve başta Büyükşehir Belediyesi’nde ve kurumları ESHOT, İZSU ya da ilçe belediyelerinde, İZELMAN, İZBETON, İZENERJİ gibi şirketlere bağlı olarak görev yapan binlerce işçi sokağa aktı.

Genel-İş sendikası İdari İşler Müdürlüğü’ndeki 650 işçinin ihalesi yanında ESHOT Genel Müdürlüğü’nün otobüs şoförü ihalesinin yeniden yapılacak olması, İZSU’da taşeron şirketlerin kaçması ve İZBETON’da ihalelerde verilen tekliflerin yetersiz kalması nedeniyle çalışan personelin işsiz kalma riski bulunması gibi gelişmeler üzerine miting kararıalmıştı.

Basmane’de bulunan Genel-İş binası önünde saat 15:00’e kadar işyerlerinden gelerek toplanan işçiler 15:00’te bir ucu Basmane meydanında diğer ucu bina önünde olan uzun bir kortej oluşturarak Konak yönüne doğru harekete geçtiler. Yolun tek şeridinin trafiğe kapatıldığı yürüyüş boyunca taşeron sistemini ve AKP’nin saldırılarını teşhir eden konuşmalar yapıldı.Yürüyüşte ayrıca sık sık “İzmir’de Taşeron İstemiyoruz”, “Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz”, “Taşeron Sistemi İstemiyoruz”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza” ve “İnadına Sendika İnadına DİSK” sloganları atıldı.

Kortejin Konak’ta Büyükşehir Belediyesi önüne varmasının ardından konuşma yapmak üzere ilk sözü Genel İş Sendikası Genel Sekreteri Kani Beko aldı. Beko konuşmasında şehri yaşanabilir hale getirenin işçiler olduğuna değinerek, “İzmir’in pis kokan, kirli körfezini temizleyen, parklarında çiçek açıyorsa, sosyal hizmet yürüyorsa, herkes evinden işine, okuluna gidip geliyorsa, suya kolayca ulaşılabiliyorsa bu meydandaki işçilerin sayesindedir. İzmir’e bu kadar hizmet verirken, ihale oyunlarıyla, tezgahlarıyla 650 arkadaşımız işsiz kalırsa bu İzmir’i yakarız” dedi.

Yaşananların iktidar politikasının bir devamı olduğunu söyleyen Kani Beko, hükümetin Toplu İş İlişkileri ve Sendikalar Kanunu’nu çıkartmasıyla 2018 yılında 11 milyon işçiyi toplu sözleşme yapamaz hale getireceğini vurguladı. Hükümetin Ulusal İstihdam Stratejisi’yle de kıdem tazminatını kaldırmayı planladığını belirtti. Taşeron sisteminin kaldırılmasını isteyen Beko, “Taşeron sistemi, güvencesizliktir, geleceksizliktir. Bu kan emicilere arkadaşlarımızı teslim etmeyeceğiz. Kirli ilişkiler sonucu arkadaşlarımız işsiz kalırsa İzmir’i onlara dar ederiz” dedi.

Kani Beko, konuşmasında yaklaşan Newroz’a da dikkati çekerek, “Newroz, demokrasi demektir; Newroz, kardeşlik demektir, Newroz, barış demektir” sözleriyle Newroz’u kutladı.

Kani Beko’nun ardından sözü alan Genel İş Sendikası Genel yönetim Kurulu üyesi ve Araştırma Daire Başkanı Cafer Konca da yaptığı konuşmada, “İhale oyunlarıyla işimizi, aşımızı elimizden almak istiyorlar. Birimizin ekmeğine göz dikenin hepimizin ekmeğinde gözü vardır, işimizi aşımızı bu yamyamlara teslim etmeyeceğiz” dedi. Konca, “650 arkadaşımızın ekmeğine kan doğrayanlara kim olursa olsun müsaade etmeyeceğiz” diyerek konuşmasını tamamladı.

Eylemde işçilerin çalıştıkları şirket ve kurumların patronları olan şirket ve belediye yöneticilerindense yalnızca hükümete talep ve tepki yöneltilmesi göze çarptı. İzmir’de taşeron istemiyoruz sloganı ve taşerona karşı kadro talebi öne çıkarılarak gerçekleştirilen eylemde, taşeron gibi çalıştırılan halihazırdaki işçilerin %40 eksik maaşla ve %50 eksik sosyal haklarla çalıştırılması gibi birçok sorununun çözümünün ilk elden muhatabı olan işverene yönelik neredeyse hiçbir tepki ve talep ortaya konmaması dikkat çekiciydi.

Devrimci İşçi Partisi’nin de destek verdiği eylemde Belediye Emekçisinin Sesi bülteninin yoğun biçimde dağıtımı yapıldı. Kapağıyla dolaysız olarak İzmir belediyelerinde çalışan işçilere hitap eden bültene işçilerden ilgi büyüktü.

Eylem konuşmaların ardından atılan sloganlar ve çekilen halaylarla sona erdi.