Tüpraş’ta taşeron cinayeti

11 Ekim Çarşamba günü sabah saatlerinde Tüpraş’ın İzmir’deki rafinerisindeki patlamada 4 taşeron işçi Kemal Şaşmazer, Yusuf Kepenek, Mehmet Karademir ve Mehmet Dere hayatını kaybetti, Halil İbrahim Kavlak ise yaralandı. 4 taşeron Tüpraş işçisi eski bir yakıt tankının tamir edilmesi sırasında gerçekleşen patlama sonucunda hayatını kaybetti. Patlamayla ilgili üstün körü yapılan açıklamalar haricinde detaylarla ilgili bilgiler hala kamuoyuyla paylaşılmış değil. Ancak gerçek ortadadır. Tüpraş’ın İzmir rafinerisinde 4 işçinin hayatını kaybetmesi ve bir işçinin yaralanmasından özelleştirme ve taşeronlaştırma politikası güdenler ve Koç Grubu sorumludur.

Türkiye’nin en önemli işletmelerinin birkaç tanesinden biri olan Tüpraş özelleştirilmek üzere 1990 yılında Özelleştirme İdare Başkanlığı’na devredildi. Ancak asıl özelleştirme hamlesi 2000 yılında Tüpraş hisselerinin halka arzıyla beraber başladı. Hisseleri halka satışa sunulan Tüpraş 2005 yılında tam anlamıyla “üç kuruş paraya” Koç-Shell ortaklığına satıldı. Özelleştirmenin ardından açılan davalarda defalarca yürütmeyi durdurma kararı çıkarıldı. Hatta Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından satış durduruldu. Ancak ülkenin kamu mallarını haraç mezat satmayı ana şiarı haline getiren AKP hükümeti önce “fiili imkansızlık” gibi uydurma bir gerekçeyle daha sonra da anayasa değişikliği ile özelleştirmeyi tamamladı.

Tüpraş 2005 yılından beri Koç- Shell ortaklığının elinde her yıl kâr rekorları açıklıyor. 2017 Haziran sonunda 6 aylık  2,3 milyar lira net kâr ettiğini açıkladı. Peki, Tüpraş’ın bu bütün kârı nereden geliyor? Bu sorunun cevabı aynı Tüpraş açıklamalarında var. Tüpraş işletmelerinin, işletme kapasite kullanımı geçen yıl %100,9, bu sene ise %111,5 olarak açıkladı. Yani bütün Tüpraş işletmeleri kendi kapasitelerinin çok üstünde çalışıyor ve Koç- Shell ortaklığının kasalarını milyarlarla doldurmaya devam ediyor.

Peki Tüpraş’ın kapasite kullanımı nasıl yüzde yüzün üzerine çıkıyor? Tüpraş işletmelerinin kâr oranlarının yükselişi ile işletmelerde çalışan taşeron işçi sayısının doğru orantılı olarak artışı Tüpraş’ın kâr rekorlarını da, yüzde yüzün üzerinde kullanım kapasitesini de açıklıyor. 2006 yılında Tüpraş’ta 350 taşeron işçi çalışırken şu an 52 taşeron firmada 850 taşeron işçi çalışıyor ve her yıl bu sayı artmaya devam ediyor.

Tüpraş’taki bu taşeronlaşma tablosu Türkiye’deki taşeronlaşma tablosundan çok ayrı değil. Tüpraş’ta 350 işçiden 850 işçiye çıkan taşeron işçi sayısı bütün Türkiye’de 2002’den 2017’ye 387 binden 2,5 milyona ulaştı. Yani tek başına Tüpraş değil bütün Türkiye hızla taşeronlaşmaya devam ediyor.

Tüpraş’ta hayatını kaybeden 4 arkadaşımızın sorumlusu özelleştirme ve taşeronlaştırmadır. Az işçiyle çok üretim yapıp kâr etmeye çalışan sistemdir. Kemal Şaşmazer, Yusuf Kepenek, Mehmet Karademir ve Mehmet Dere’nin ölümünden sorumlu olanlar AKP iktidarı ve Koç- Shell grubudur!

Taşeron sorunu sadece işçinin emekçinin emeğini çalmıyor, canına da kast ediyor. Çözüm Devrimci İşçi Partisi’nin çağrısındadır: Özelde ve kamuda 2,5 milyon taşeron işçisi için;
“Tek çözüm var: Taşeron yasaklansın! Herkese güvenceli kadro!”