Taşeron bu sefer 3. Köprü inşaatında can aldı

İstanbul'un kuzeyinde yapımı devam eden 3. Köprü inşaatında yaşanan taşeron işçi cinayeti ve inşaat sürdüğü müddetçe devam etmekte olan doğa katliamı, 6 Nisan Pazar günü İstanbul Beyoğlu’nda bulunan Galatasaray Lisesi önünde yapılan basın açıklamasıyla protesto edildi.

Kuzey Ormanları Savunması ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi tarafından yapılan açıklamada, işçilerin, 3. Köprü'nün Reşadiye-Çamlık bağlantı yolu üzerindeki 35 nolu viyadüğünün inşası sırasında 50 m yükseklikten düşerek hayatlarını kaybettikleri, AKP hükümetinin taşeron sisteminin bir kez daha can aldığı vurgulandı. Açıklamada, AKP hükümetinin 3. Köprü, 3. Havalimanı, Kanal İstanbul gibi mega projelerle bir yandan doğayı katlettiği, diğer yandan ise bu projelerin taşeron sistemiyle yürütülmesinin de işçilerin canına kastettiği belirtildi ve iş cinayetlerinin inşaatlar başta olmak üzere artacağı söylendi. Devrimci İşçi Partisi üyesi işçi ve emekçilerin de destek verdiği eylem, "Taşeron demek, ölüm demektir!" sloganlarıyla son buldu.

Sermayenin kâr hırsı arttıkça bedelini işçiler canları ile ödüyorlar. Çok basit tedbirlerle engellenebilecek olaylarda işçiler yaşamını yitiriyor. İş cinayetleri kadrolu ya taşeron ayırmadan tüm işçilerin yaşamını tehdit ediyor. Ama şu da bir gerçek ki taşeron çalışanlar daha fazla risk altında kalıyor. Riski ortadan kaldıracak olan ise ister kadrolu, ister taşeron tüm işçiler için aynı: örgütlülük.