Marsilya’da Türkiye üzerine bir etkinlik gerçekleştirildi

Fransa’nın en büyük ikinci kenti olan Marsilya’da, Türkiye’deki ve Kürdistan’daki siyasi durum konusunda bir etkinlik gerçekleştirildi. Fransa’da devrimci Marksist gelenekten gelen partilerden biri olan NPA’nın (Nouveau Parti Anticapitaliste-Yeni Antikapitalist Parti) düzenlediği etkinliğe bir yoldaşımız konuşmacı olarak katıldı. Kırk civarında katılımcıyla gerçekleştirilen etkinlikte, çoğunluğu Fransızlar oluştursa da Türk, Kürt, Arap ve Ermeni katılımcıların da bulunması dikkat çekti. Devrimci İşçi Partisi’ni ve DEYK’i (Dördüncü Enternasyonal’in Yeniden Kuruluşu Koordinasyonu) tanıtan çift yüzlü bir bildiriyi ise tüm katılımcılara Fransızca olarak ulaştırdık.

Yoldaşımız yaptığı konuşmada, Türkiye’de burjuvazinin Batıcı-laik kanadı ile İslamcı kanadı arasındaki iç savaşı ve son yıllarda ortaya çıkan “iç savaşın iç savaşını” izah ederken, son süreçte AKP’nin ve Erdoğan’ın, ABD destekli Gülen grubuna karşı ulusalcılarla ittifak yaptığını belirtti. Devrimci İşçi Partisi’nin, Türkiye’deki birçok sosyalist grubun aksine, burjuvazinin iç savaşında taraflardan birinin ya da diğerinin arkasına takılmayı reddederek, üçüncü cephenin inşası için mücadele ettiğini vurguladı.

Yoldaşımız 2013’te Gezi Parkı ile başlayan halk ayaklanması, 2014’te 6-12 Ekim serhildanı ve 2015’te metal fırtına ile, Türkiye’nin son üç yılda üç büyük kitle hareketi gördüğünü ve öndevrimci bir dönemden geçmekte olduğunu belirtti, devrimci bir önderliğin yokluğunun yarattığı sıkıntılardan bahsederken, Devrimci İşçi Partisi’nin, bu eksikliği gidermek için, işçi havzalarında dişini tırnağına takarak çalıştığının ve önemli mevziler elde ettiğinin altını çizdi.

Konuşmasının son kısmında Erdoğan’ın Kürt halkına karşı yürütülen “ikbal savaşı” hakkında konuşan yoldaşımız, Erdoğan’ın, iktidarı kaybetme ihtimali ile karşılaştığı anda Kürt halkına ya da Suriye’ye karşı bir savaş başlatabileceğini Devrimci İşçi Partisi’nin 2014 bahar aylarında düzenlenen 3. Kongresinde öngörmüş olduğunu, 7 Haziran seçimlerinden sonra bu öngörünün doğrulandığını belirtti. İnsanların bodrumlarda diri diri yakılarak katledildiğini, kundaktaki bebeklerden yaşlı nenelere kadar sivil halkın öldürüldüğünü aktaran yoldaşımız, buna karşı Kürt hareketinin mücadele ettiğini belirtti.  Kürt hareketi içinde oluşan farklı siyasi yönelimler ve farklı kanatlara da değinen yoldaşımız, emperyalizmle ortaklığın Kürt halkını ancak yenilgiye götürebileceğini, kurtuluşun kendi gücüne güvenmekten ve Ortadoğu çağındaki ezilenlerle kurulacak bir ittifaktan geçtiğini belirtti.

Yaklaşık 2 saat süren etkinlik soru-cevap kısmının ardından son bulurken, bu kısımda söz alan Ermeni katılımcı, enternasyonalist tutumu dolayısıyla Devrimci İşçi Partisi’ni övdü.  Etkinliğe katılan Türkiyeli bir genç ise daha önce Devrimci İşçi Partisi’ni duymadığını, fakat dinlediklerinden etkilendiğini ve Türkiye’ye gidince tüm arkadaşlarına Devrimci İşçi Partisi’nden söz edeceğini aktardı.