Vergi adaletsizliğine son! Kurumlar vergisi arttırılsın! Parababalarına ve gayrimenkul zenginlerine servet vergisi! Sadece asgari ücrete değil yoksulluk sınırının altına vergi muafiyeti!

vergi yükü

Sonbaharla birlikte vergi dilimine giren ücretlerin alım gücü iyice düşerken işçi ve emekçilerden haklı bir öfke yükseliyor. Seçim dönemine girildiği için oy peşinde olan AKP’nin halka yönelik para musluklarını açacağı beklentisi var. Ancak 2023 bütçesi bu beklentinin tersini gösteriyor. Erdoğan tarafından TBMM’ye gönderilen 2023 bütçesi vergide sermayeye yapılan ayrıcalığı ve emekçi sınıflara yüklenen yükü bir kez daha gözler önüne seriyor.

Zenginden az fakirden çok alan vergi düzeni!

TÜİK’in rakamlarına göre işçi ve emekçi ücretlerinin gayrisafi katma değer içindeki payı yüzde 25, sermayenin payı ise yüzde 54. Buna rağmen işçi ve emekçinin ödediği vergi sermayenin ödediği ile başa baş gidiyor. 2023 bütçesinde işçi ve emekçi daha ücretini eline almadan kesilecek olan gelir vergisi tevkifatının 458 milyar lira olması planlanıyor! Bu rakam devletin vergi gelirlerinin yüzde 12,5’unu oluşturuyor. Kâr rekorları kıran şirketler ve bankalar ise 638 milyar lira kurumlar vergisi ödeyecek! Mülkiyet üzerinden alınan vergiler yani parababalarının, emlak zenginlerinin ödediği vergi ise sadece yüzde 1,2!

KDV ve ÖTV’nin yükü de emekçi halkın sırtında

Asgari ücretin gelir vergisinden muaf tutulması dolayısıyla gelir vergisi tevkifatının vergi gelirleri içindeki payı yüzde 17’lerden yüzde 12’lere düşmüş durumda. Ancak bu fark işçi ve emekçinin daha az vergi ödediği anlamına gelmiyor. Tam tersine bu fark KDV ve ÖTV ile (1 trilyon 265 milyar lira!) dolaylı olarak yine işçi ve emekçinin sırtına yükleniyor.

Sonbaharla birlikte yoksula çifte darbe: Hayat pahalılığı ve vergi dilimi 

Vergi adaletsizliği her sene yıl sonunda had safhaya ulaşıyor. Hem çarşıda pazarda fiyatlar artıyor ve ücretlerin alım gücü düşüyor hem de bu yetmezmiş gibi Ağustos-Eylül ayları ile birlikte en düşük ücretler dahi vergi dilimine giriyor. Emekçi halk hem enflasyonun hem de verginin darbesini yiyor.  

Devrimci İşçi Partisi diyor ki: Vergi yükü patronlara ve parababalarına!

Sermayenin iktidarında vergi adaleti olmaz! Devrimci İşçi Partisi vergi adaletini sağlamak için mevcut düzenin tepetaklak edilmesini savunuyor. Yani patrona, zengine, parababasına daha çok vergi; işçi emekçi üzerindeki doğrudan (gelir vergisi) ve dolaylı (KDV ve ÖTV) vergi yükünün azaltılması! Devletin yoksulluk çeken vatandaşından bir de üstüne vergi almasının akılla mantıkla hakkaniyetle izah edilecek bir yanı yoktur. Devlet asgari ücrete vergi muafiyetini bir lütuf gibi sunuyor ama gördüğümüz gibi emekçi halkın üzerindeki vergi yükü azalmak bir yana artmaya devam ediyor. Bu sebeple sadece asgari ücret değil Ekim ayı itibariyle 24 bin 182 lira olan yoksulluk sınırının altındaki gelirler vergiden muaf tutulmalıdır. Fiyatlarla birlikte artan, işçinin emekçinin en zengin kişilerle aynı oranda ödediği adaletsizlik kaynağı KDV ve ÖTV kaldırılmalıdır. Vergi yükünün zenginlerde olması için kurumlar vergisinin arttırılması, parababalarına ve gayrimenkul zenginlerine servet vergisi getirilmesi şarttır! 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Kasım 2022 tarihli 158. sayısında yayınlanmıştır.