Türkiye’ye “erkete” görevi

Burjuva basını halkı aldatmak için fedakârca çalışıyor. Libya’nın emperyalist saldırıya uğraması karşısında Erdoğan rezil oldu. İlk günlerde uçuş yasağı dahil dış müdahaleye karşı olduğunu söyledi. Sonra “NATO’nun orada ne işi var?” diye bile sordu. Ama bugün geldiğimiz noktada, NATO’nun bile devreye girmesi gündeme gelince, Erdoğan kıvırtıp duruyor.

O kıvırtır da AKP taraftarı basın ona destek olmaz mı? 22 Mart Salı sabahı, Sabah ve Bugün gazeteleri sözleşmiş gibi aynı manşetle çıkıyor: “Libya halkını bombalamayız!” Yeni Şafak ve Star da başka bir başlıkta anlaşmışlar: “Operasyon Libya’yı işgale dönüşmesin”. Bir de manda gözü gibi “Muharip güç yollamayız” diye manşet atanlar var.

Sadece AKP’nin muhaliflerinin çok sevdiği deyimle “yandaş medya” mı? Doğan medyası da yalan makinasına katkısını yapmış. Hürriyet ve Milliyet de “Nato’ya 4 şart” başlığında anlaşmışlar. Erdoğan’ın öyle saydığı dört şart falan yok. Dört cümle etmiş! Bundan her iki gazete de dört şart çıkarmış! Bunun Doğan Grubu politikası olduğu böylece kanıtlanıyor. Peki, Doğan medyası bu yalan rüzgârına neden omuz veriyor? Basit. Türkiye’nin emperyalizmle sıkı fıkı olması Batıcı-laik burjuvazi için İslamcı burjuvaziden bile daha önemli. Ama halkın da emperyalizmin Libya’ya ölüm kusmakta olduğu bir durumda Türkiye’nin emperyalizmin yardakçısı olmasını içine sindiremeyeceği açık. O zaman yalan söyleyelim ki, halk Türkiye’nin emperyalizmin oyununu oynadığını anlamasın.

Bu yalanlar neyi gizliyor? Türkiye’nin emperyalizmin Libya’ya saldırısına destek veriyor olduğunu anlamamak için budala olmak gerekir. Libya’nın bombalanmasına destek vereceksiniz, ama ben bombalamam diyeceksiniz. Operasyonun parçası olacaksınız, ama “muharip güç yollamam” diyeceksiniz. Hani küçük çocukların bir oyunu vardır. Bir çocukla uğraşmak istediklerinde, biri gider çocuğun arkasında kambura yatar, öteki de çocuğu iter. Türkiye Libya’yı itmiyor, ama kambura yatıyor!

Bakın Erdoğan ne demiş? “Nasıl yer alırız?” (Yani yer alıyor!) “Mesela” diye devam ediyor, “Bingazi Havalimanı’nı, insani yardımların dağıtımını üstleniriz. Aynı şekilde denizde Girit ile Bingazi arasını deniz kuvvetlerimizle kontrol edebiliriz. Fakat (...) muharip güç olarak yer almayız.” İşte medyanın “muharip güç olmayız” başlığı bu cümlelerden cımbızla çekilmiş. Operasyonu destekleyeceksiniz. Girit ile Bingazi arasını kontrol bile edeceksiniz. Kime karşı? Herhalde ABD’nin uçak gemilerine karşı değil! ABD ve AB ülkelerinin savaş açtığı Libya’nın deniz gücüne hareket serbestisi vermemek için. Yani askeri destek güç bile olacaksınız. Ama homurdanacaksınız!

Türkçe’de Rumca’dan alınmış güzel bir kelime vardır. Birileri suç işlerken, mesela hırsızlık yaparken, onlar yakalanmasın diye köşe başına dikilip sağı solu gözetlemeye “erketeye yatmak” denir. Bu tür suç ortaklarına “erkete” diyen de vardır. Türkiye “erketeye yatıyor”. Basın da, halk anlamasın diye çamura yatıyor.