Paris’te ırkçı polis şiddetine karşı binler sokaktaydı

ABD’de son birkaç seneye damgasını vuran “Black Lives Matter” (Siyahilerin Hayatları da Değerlidir) hareketi, Amerikan polisinin masum siyahileri sebepsiz yere katletmesinin hem ABD’de hem de dünyada gündeme oturmasını sağladı. Nüfususun önemli bir kesimini özellikle de kara Afrika’daki eski Fransız sömürgelerinden gelen siyahilerden oluştuğu Fransa’da da ırkçı polis şiddetinin ABD’den aşağı kalır yanı yok. Hele de yoksul banliyölerde yaşayan siyahi ve Mağribi gençler için, polis tacizi ve şiddeti gündelik hayatın bir parçası haline gelmiş vaziyette.

Yalnızca birkaç ay önce, Adama Traoré adlı siyahi genç polis tarafından durdurulmuş, kimliği yanında olmadığı için gözaltına alınmış ve karakolda boğularak öldürülmüştü. Hem de doğum gününde! Bu cinayetin yarattığı öfke ile, Traoré’nin yaşadığı ve gözaltına alındığı yoksul mahallede, birkaç gün boyunca kesilmeyen ve geceden sabaha taşan gösteriler yapılmıştı.

5 Kasım günü, Traoré ailesinin çağrısıyla, bu cinayetin hesabını sormak ve katillerinin yakasına yapışmak amacıyla bir yürüyüş gerçekleştirildi. Fakat bu yürüyüş öyle alelade bir bağlamda gerçekleşmedi. Geçtiğimiz seneyi, Yeni İş Yasası’na karşı kitlesel eylemlerle geçiren Fransa, bu seneye daha fazla dokunulmazlık ve daha iyi mühimmat isteyen polislerin eylemleriyle girmiş, buna hem göçmenlerin yaşadığı çadır-gecekondu bölgelerinin boşaltılması hem de eşcinsel çiftlerin evlenmesine karşı başlayan eylemler eklenince rüzgâr tam tersinden eser olmuştu. İşte bu bağlamda, polis şiddetine karşı binlerce kişinin sokağa dökülmesi, üstüne üstlük eylem çağrısında bulunanlar arasında sendika konfederasyonlarının da olması işin rengini bir kez daha değiştirebilecek önemli bir gelişme olabilir.

Yaklaşık dört saat süren eylemde “Adalet yoksa barış da yok” “Hata değil bu bir cinayet” “Adama için adalet” sloganları atıldı. Eylemin sonlarına doğru, polisin katlettiği siyahiler ve Mağribilerin isimleri okunup, “unutmuyoruz, affetmiyoruz” sloganları atılırken, Cezayir Bağımsızlık Savaşı sırasında, Paris’teki bir eylem sırasında polis tarafından katledilen 200 Cezayirli anıldığında, “unutmayacağız, affetmeyeceğiz” sloganının defalarca ve sokakları çınlatırcasına atılması dikkat çekti. Eylem, Adama Traoré için yazılan bir şarkının, sıkılı yumruklar eşliğinde dinlenmesinin ardından sona erdi.