İşten Atmak Yasaklansın Platformu'ndan ATV'ye protesto (24-01-2010)


BASINA VE KAMUOYUNA
Tekel işçileri yağmur çamur, soğuk ayaz dinlemeden 40 GÜNDÜR sokaklarda direniyorlar.
AKP hükümeti  "özelleştirmeler" nedeniyle Şubat 2010'da işsiz kalacak olan 12 bin Tekel işçisini,  4-C statüsünde çalıştırmak istiyor. Bu statüde çalışmanın anlamı "geçici işçi" olmak, kıdem tazminatı gibi haklara sahip olamamak, sendikalaşamamak,  yılın 10 ayı ile sınırlı bir süre ve çok düşük ücretle, iş güvencesinden mahrum bir şekilde çalıştırılmak demektir.

İşçiler, AKP hükümetinin bu "kölelik koşulları"nı kabul etmiyorlar ve özlük hakları korunarak başka kamu kuruluşlarında çalıştırılmak istiyorlar. Taleplerini hükümete iletmek için Aralık ayı ortasında Türkiye'nin dört bir tarafından Ankara'ya geldiler. AKP hükümeti onları, joplarla, tazyikli sularla, göz altılarla karşıladı. Ama işçiler yılmadılar, 40 gündür Ankara'nın soğuğunda eylemlerini sokakta, Türk-İş binası önünde sürdürüyorlar. "Ölmek var, dönmek yok!" diyorlar. Hakları için açlığa yatıyorlar.
İşçiler, hükümetin tüm tehditlerine, polis baskısına ve sert hava koşullarına rağmen güvenceli iş ve insanca yaşam talepleri karşılanana kadar eylemlerini sürdürmekte kararlılar. Onların kazanımı sadece kendi haklarının veya özelleştirme mağduru işçilerin kazanımı olmayacaktır. Aynı zamanda kentlerde işsizlik oranının %25'lere vardığı ülkemizde kriz bahanesiyle işten atılan, çalıştığı yerlerde haklarını alamayan, her gün daha kötü koşullarda çalışmaya ve yaşamaya zorlanan tüm işçilerin, emekçilerin kazanma umudu olacaktır.

AKP hükümeti bu eylemin başarısıyla açılıp gürleşecek bir emek hareketinin taleplerini savuşturacak, bu gündemi ustalıkla "yönetecek" durumda değildir. Hükümet, "Hak verilmez alınır" anlayışının ezilenler, emekçiler arasında yaygınlaşmasının yol açacağı gelişmelerin  kendi iktidarını sarsacağını gayet iyi biliyor. Bu nedenle AKP hükümeti, bu yükselişi kuşatmak, püskürtmek için bütün olanaklarını seferber etmeye hazırdır. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın her konuşmasında Tekel işçilerini hedef alması bundandır. Direnişi "ideolojik" ilan etmesi, işçileri "yatıyorlar" diye itham etmesi bundandır. Direnen Tekel işçilerini halkın gözünde "yetimin hakkını yiyen" vicdansızlar olarak göstermek için çırpınması, direnişi sahiplenenleri "bir grup marjinal çevre" ilan etmesi bu korkusundandır. Direnişin kararlılığı gün geçtikçe azalmayıp, direnişçilerin sesi her gün daha geniş kesimlere ulaştırdıkça hükümetin hırçınlığı, saldırganlığı artmaktadır.

Ancak Tekel işçilerine karşı "ideolojik" tavır alan kesim sadece AKP hükümeti değildir. Kimi "sahibinin sesi" medya kuruluşlarının da daha aşağı kalır yanı bulunmamaktadır. Kimisi Direnişçilerin sesini "Susuş kumkumasına" getirmeye çalışır, yaklaşık 100 binlik mitingi bile "haber yapmaya değer görmezken" kimisi de ATV'nin yaptığı gibi açıkça direnişçilere karşı "ideolojik saldırıya" girişmektedir. 40 gündür süren direniş esnasında gün içinde kahveye giderek bir-iki el kâğıt oynayıp, kafa dağıtmak isteyen 4 işçiyi objektiflerine yerleştirip, adeta kumarbaz işçiler olarak yansıtan, bütün bu koca direnişte kâğıt oynayan 4 işçi dışında haber değeri taşıyan başka bir şey bulamayan ATV-Sabah grubunun habercilik anlayışını protesto ediyoruz.

Bizler kısa süre önce kendi çalışanlarına olan tavrından, ATV-Sabah grevcilerinin anlatımlarından da gayet iyi biliyoruz Çalık grubunun işçi düşmanı olduğunu. Tekel direnişine yaklaşımları bu düşmanlığı bir kez daha deşifre etmektedir. Elbette bir de "sahibinin sesi" bir medya kuruluşu olduğunu...

Bizler buradan bir kez daha uyarmak istiyoruz ATV'yi, işçi düşmanlığını ve işçi düşmanı haber anlayışını terk etmesi için. "Eğer işçi düşmanı, çarpıtılmış haberler yapmaya devam ederseniz; elimizin, dilimizin uzandığı her yerde sizi deşifre edeceğiz. Bizler asla izlemeyecek, okumayacağız. İzlenmemeniz, okunmamanız için kampanyalar başlatacak, elimizden geleni ardımıza koymayacağız."

Şunu da bilmenizi istiyoruz ki siz ne yaparsanız yapın; bizler işçiler, emekçiler, emekten yana olanlar, Tekel işçilerinin onurlu direnişine sahip çıkacağız. Seslerini sesimizin uzandığı her yere taşıyacağız. Sınıf dayanışmasını büyüteceğiz. Kardeşlerimizin seslerinin boğulmasına izin vermeyeceğiz...

İŞTEN ATMAK YASAKLANSIN PLATFORMU
www.istenatmakyasaklansin.org