Her yerde 1 Mayıs coşkusu! (Güncellendi!) (02-05-2009)

ISTANBUL   

Pangaltı'ya çıkan yollarda 1 Mayıs

1 Mayıs'ta tertip komitesinin saat 10'da Pangaltı'da toplanma çağrısına uyan DİP Girişimi militanlarının da aralarında bulunduğu binlerce kişi Kurtuluş-Feriköy hattından geldiğinde, panzerlerle tahkim edilmiş kalabalık bir polis barikatıyla karşılaştı. Pangaltı'ya bağlanan yoldaki kalabalığın artmaya başlamasıyla polisin tazyikli su ve biber gazları eşliğindeki saldırısı başladı. Saldırının ardından Kurtuluş caddesine geri çekildik. Burada tazyikli su ve biber gazı eşliğinde saatlerce süren bir çatışma başladı. Polisin saldırıları "Taksim işçiye kapatılamaz!" ve "Yaşasın devrim ve sosyalizm!" sloganlarıyla ve taşlarla karşılandı.

Çatışma esnasında daha sonra valiliğin ve basının yaptığı propagandanın aksine çevreye zarar verilmemesi ve tepkinin saldırgan pozisyondaki polise karşı yöneltilmesi doğrultusunda kolektif bir duyarlılık söz konusuydu. Sadece bankaların kapısındaki kameralar sökülerek kırıldı. Etraftaki çöp bidonları, saksılar ve banklar polis panzerlerinin saldırısını önlemek için yola barikat kurmakta kullanıldı. Buna karşılık polis, iki tarafı yüksek apartmanlarla çevrili caddede gelişi güzel gaz bombası kullanarak tazyikli su sıkarak evlere, dükkânlara ve arabalara zarar verdi. Gaz bombalarından biri üçüncü kattaki bir evin camını kırarak içeri girdi. Bu polis terörü karşısında, ara sokaklarda çatışma sürerken apartmanlardan aşağıya çok sayıda limon atıldı. Birçok mahalle sakini evlerini polisten kaçanlara açarak yardım etti.

Saatlerin geçmesiyle sokaklar yavaş yavaş tenhalaşırken sahneye Feriköy Ülkü Ocakları tarafından organize edilen ve sivil polisler tarafından yönlendirilen faşist güruh çıktı. "Allahsız Komünistler Moskova'ya" gibi sloganlar atarak zeka düzeylerini sergileyen bu güruh uzun süre sokaklarda terör estirdi. 15-20 kişi bir araya geldiğinde gaz, su, panzer her türlü olanakla saldıran polis ise sahneye ellerinde kazma sapları bulunan faşistleri sürerek dinlenmeye çekildi. Valilik her ne kadar 108 kişinin gözaltına alındığını açıklasa da çok daha fazla sayıda insan sokak aralarında polis tarafından (herhangi bir resmi işlem yapılmaksızın) alıkonarak dayak ve işkenceye maruz bırakıldı.

Kurtuluş, Feriköy, Dolapdere hattında 1 Mayıs'a katılmak üzere toplananlardan pek azı Taksim'e ulaşmayı başardı ancak buralarda da farklı bir coşku ve heyecanla 1 Mayıs kutlanmış oldu.  

Nişantaşı-Kazancı

Polis işgali altındaki Taksim-Mecidiyeköy hattındaki ilk polis saldırısı 8 sıralarında Osmanbey'de gerçekleştirildi. Buluşma yeri Pangaltı'ya erişmek için burada toplanan yüz kişilik gruba tazyikli su ile saldırıldı. Burada dağıtılan grup, yeni katılımlarla büyüyerek yeniden toplandı. Şişli Camii önünde yeniden polisin saldırısına uğrayan grup Mecidiyeköy'e kadar panzerlerle kovanlandı. O sırada Mecidiyeköy'den Pangaltı'ya yürüyen DİSK/ Genel-İş üyesi bir işçi polisler tarafından karga tulumba polis grubunun içine götürüldü. Bu durumu gören basın emekçilerinin görüntü almasını engellemek için kalkanlarla işçiyi saklayan polisler, basın emekçilerine de tehditler savurdu. Genel-İş üyesi işçilerin kararlı tutumu sonucu polisler işçiyi serbest bırakmak zorunda kaldılar.

Polisin Halaskargazi Caddesi üzerindeki gruplara saldırmasının ardından, bu caddeye çıkan sokaklarda çatışmalar başladı. Şişli Etfal Hastanesi'nin önünden Rumeli Caddesi'ne kadar bütün sokaklarda polislerin yoğun gaz saldırısı vardı. Gaz saldırılarından kurtulup Nişantaşı Rumeli Caddesi'ne ulaşan yaklaşık 2 bin kişi, Pangaltı'nda toplanan ana korteje katılmak için, caddenin girişine kurulan polis barikatını zorlamaya başladı. "Yaşasın 1 Mayıs" sloganlarıyla yaklaşık 1 saat süren bekleyişin ardından TKP kitlesini geri çekerek Nişantaşı'na doğru yürüyüşe geçti. Kitlenin sayısının azalmasını fırsat bilen polis saldırı hazırlıklarına başladı. Yeni takviyeleriyle güçlendirilen polis barikatının aşılmasının zorlaşması üzerine buradaki gruplar dağılarak ara sokaklardan korteje katılmaya çalıştılar. Bu sırada Nişantaşı, Maçka ve Teşvikiye'de yoğun çatışmalar yaşandı.

DİSK, KESK, TTB, TMMOB'un oluşturduğu ve içinde Devrimci İşçi Partisi Girişimi de dahil çeşitli siyasi partilerin de olduğu kortej Taksim'e ulaştığında, yaklaşık 600 kişilik bir grup Kazancı Yokuşu'nun aşağısına kurulan polis barikatının arkasında toplandı. Polis barikatının açılması ve grubun Taksim'deki kitleye katılması talebiyle barikat zorlanmaya başlandı. "Barikat açılsın" sloganıyla süren 1 saatlik bekleyişin ardından Taksim'deki kitlenin önündekiler polisleri aşarak aşağı doğru koşmaya başladı. Bunu gören gruptakiler de demir bariyerleri barikatı polislerin üstüne yıkarak kitleyle beraber Taksim Meydanı'na çıktı.

Polis öğretmen, sağlık emekçisi, işçi dinlemedi, saldırdı!

1 Mayıs sabahı Mecidiyeköy'ün bütün sokakları, yüzlerce işçi ve emekçiyle doluydu. Buralarda parça parça toplanan kitlelerin amacı, tertip komitesinin çağrısına uygun bir biçimde Pangaltı'ya gitmek ve orada diğer emekçi kitlelerle buluşarak Taksim meydana yürümekti.

Saat 09.30 civarında Şişli Adliyesi'nin 200 m. kadar gerisinde Eğitim-Sen'in çeşitli şubelerinden, DİSK Genel-İş'ten ve iki dergi çevresinden oluşan 600 kişilik bir grup, Pangaltı'ya yürürken polis barikatı ile karşılaştı. Polisler, buradan geçişin mümkün olmadığını, Pangaltı'ya geçişe izin vermeyeceğini söylerken, temsilciler yürüyüş hakkımızın engellenemeyeceğini, tek derdimizin diğer işçi ve emekçilerle buluşmak olduğunu anlatmaya çalışırken, polis aniden gaz bombalarıyla saldırıya geçerek 800 kişiyi bulmuş olan kitleyi dağıtmaya çalıştı. Başlangıçta dağılmamakta direnen emekçiler, bir süre sonra bölünmek zorunda kalarak ara sokaklardan yürüyüşe devam etti.

Yoğun gaz bombalarıyla parçalanan Eğitim-Sen'li emekçiler, 1 saat kadar daha sokaklarda gaz bombalı ve coplu saldırılarla tekrar tekrar karşılaştılar, biraz daha toplu halde duranların bir kısmı bir barikattan geçirilip, diğerleri püskürtülerek küçük gruplara bölünmeye çalışıldı.

Saat 10.30 sularında, Pangaltı'daki ana yürüyüş koluna katılamayan Eğitim-Sen'liler, Mecidiyeköy'deki 3 No'lu şube önünde toplanma kararı aldı. Sürekli olarak gaz bombalı saldırılara maruz kalan emekçiler, büyük zorluklarla Mecidiyeköy'de toplanabildi ve işçi ve emekçilerden oluşan diğer gruplarla birlikte yaklaşık 4 bin kişilik bir kitle oluştu. Bu topluluğun önü yine iki panzerle ve çok sayıda çevik kuvvet ile kapatıldı. Kitleye, Pangaltı'da toplananların polisin baskılarına karşı Taksim'e yürümemekte direndiği, Mecidiköy'deki kitleyi beklediği duyuruldu. 1 saat kadar sonra, KESK'in sözcüsü, Pangaltı'daki kitlenin Taksim meydanına girdiğini ve eylemin sona erdiğini duyurur duyurmaz, çevik kuvvet ve panzerler harekete geçti ve -herhalde ezmek için- hızla insanların arasına giren panzerleri üst üste atılan gaz bombaları izledi. Burada toplanmış olan işçiler, emekçiler korkunç bir saldırıyla dağıtıldı. Üzerine panzerler sürülen, yoğun bir şekilde gaz bombalarıyla zehirlenmeye çalışılan insanlar öğretmenlerdi, tersane işçileriydi, sağlık emekçileriydi, hizmetlilerdi. Ve oradaki polis barikatının önünde 1 saat boyunca sadece slogan atarak bekleyen bu binlerce emekçinin tek bir talebi vardı: 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak!

DİSK Korteji-Taksim

DİSK korteji Pangaltı'daki buluşma noktasına ulaştığında biz de pankartımızla korteje katılabildik. Yürüyüş sırasında polis çeşitli gruplarla buluşulmasını engellemeye çalışıyor,  yöneticiler yan sokaklarda toplanan kitlelerin korteje katılmasını bekleyeceklerini açıklıyordu. Ancak polisle yapılan pazarlıklarda "makul sayıya" ulaşıldığı düşüncesine varılmış olunmalı ki,  korteje giremeyen sendika üyeleri ve sol gruplar beklenmeden yürüyüş her defasında devam ediyordu. Yine de yürüyüş sırasında korteje küçük katılımlar gerçekleşti. Kitle böyle zamanlarda "birleşe birleşe kazanacağız" sloganını haykırıyordu. Yaklaşık 5000 kişiye ulaşan kortej "işte Taksim, işte 1 Mayıs!", "1 Mayısta 1 Mayıs alanındayız", "Yaşasın 1 Mayıs" sloganlarıyla Taksim meydanındaki miting alanına girdi.  

 

kazanci.jpg
taksim.jpg
istanbul2.jpg 

İZMİR

İzmir'de 1 mayıs yaklaşık 30000 kişinin katıdığı Gündoğdu Meydanı'nda kutlandı. Devrimci İşçi Partisi Girişimi olarak sabahın erken saatlerinde toplanmaya başladık. Toplanma yeri olarak belirlenen Konak eski Sümerbank önünde DİP Girişimi militanları yavaş yavaş birkmeye başladı ve yürüyüşe 100 kişi ile başladık.

DİP Girişimi, yürüyüş sırasında ve miting boyunca çoşkusunu hiç kaybetmedi. Taksim'e uzanan caddelerde, sokaklarda direnen yoldaşlarımıza desteğimizi ise atttığımız sloganlarla gösterdik. Marşlarımızla ve sloganlarımızla Gündoğdu Meydanı'na doğru ilerlerken attığımız 'Sermayeye kıyak emekçiye dayak Taksim'de abluka dağıtılacak!' sloganımız büyük ilgi gördü. Alana girerken 'Yaşasın 4. Enternasyonal! Yaşasın sosyalist dünya devrimi' diye haykırırken, 'Yaşasın Devrimci İşçi Partisi' sloganıyla Gündoğdu Meydanı'nda yerimizi aldık. Aniden bastıran yağmurun azizliğine uğayan İzmirli emekçiler, 1 Mayıs kutlamasını erken bitirmek zorunda kaldı. Sendika yöneticileri ve diğer konuşmacılar yalnızca meydandakileri selamlayabildi. Yağmura ve rüzgara rağmen bayraklarını göklerden hiç indirmeyen DİP Girişimi militanları en güzel görüntüyü de yağan yağmura karşı, kendi dev pankartları altına sığınıp alandan ayrılmayarak, yağmur dinince de halaylarla 1 Mayıs coşkusunu sürdürerek yansıttılar.

izmir.jpg

 

ADANA

Adana'da 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlaması, Devrimci 1 Mayıs Platformu'nun saat 13.00'de şehir merkezinde bulunan İnönü Parkı'ndan toplanma yerine kadar yaptığı yürüyüşle başladı. Buradan sendikaların bildirdiği buluşma noktası olan Mimar Sinan Açık Hava Tiyatrosu önüne gelindi. Buradan da saat 14.00'de ikinci yürüyüş başladı. Geçen yıla göre daha kalabalık olan kitle nedeniyle yürüyüş kortejinin sonunda kalan gruplar alana girmekte zorlandı. Miting alanında tertip komitesi adına Eğitim -Sen Adana şube başkanının yaptığı konuşmada en çok vurgulanan konu "kriz"di. Yapılan konuşmada olduğu gibi, genel olarak alandaki pankartlara ve sloganlara da krize karşı tepkiler damgasını vurdu. İşçiler, krizin bedelini kendilerinin ödemeyeceklerini, patronlara ödeteceklerini hep bir ağızdan haykırdılar. Ayrıca bu yılki mitingte, çoğunluğunu kadın ve gençlerin oluşturduğu DTP kortejinin de diğer yıllara göre oldukça kalabalık ve canlı olması, Adana'daki seçim çalışmalarında sık sık vurgulanan 1 Mayıs ve emek vurgusunun Kürt halkı içinde olumlu yansımalarını bizlere gösterdi.  

Biz de DİP Girişimi olarak, "Krizinizi de Alın Gidin. Krizin Bedeli Patronlara" ile Türkçe ve Kürtçe dillerinde "Yaşasın 1 Mayıs" yazılı pankartımızla alandaydık. "Krizin Bedeli Patronlara", "İşten Çıkartmalar Yasaklansın", "Çetelerden Hesabı Emekçiler Soracak", "Hepimiz Kürt'üz, Hepimiz DTP' liyiz", "Zafere Kadar Sürekli Devrim", "Yaşasın Sosyalist Dünya Devrimi", "Dipten Gelen Dalgayız, Son Kavgaya Hazırız" sloganlarımızı coşkuyla haykırdık.   

Miting, MKM müzik grubu ve Koma Pel konseri eşliğinde çekilen halaylarla son buldu.

 

adana1.jpg
adana1may2.jpg

ANTALYA

Antalya'da 1 Mayıs yaklaşık 7000 kişinin katıldığı yürüyüş ve ardından gerçekleştirilen mitingle kutlandı. Güllük Köy Hizmetleri yanından saat 14.00'da başlayan yürüyüş yaklaşık bir saat kadar sürdü. Miting alanında ise sendika başkanlarının konuşmalarını Ali Asker'in verdiği konser izledi. Bu arada hatırlatmakta yarar var, Antalya'da bu yıl Türk-İş, ADD, Eğitim-İş, Biz Kaç Kişiyiz?, İşçi Partisi gibi milliyetçi unsurlar, sabah saatlerinde ayrı bir alanda bir basın açıklaması yaparak  mini bir bayrak mitingi gerçekleştirdiler ve adına da 1 Mayıs dediler. MHP'nin de davetli olduğu bu etkinlik gazetelerin internet sayfalarında da yer aldı. Oysa gerçek 1 Mayıs KESK, DİSK, TMMOB ve Mali Müşavirler Odası tarafından tertiplenen ve bizim de katıldığımız kutlama idi.

Devrimci İşçi Partisi Girişimi olarak biz de kortejimizle yürüyüşte ve alanda yerimizi aldık. DİP-G korteji saat 13.30'da Aydın Kanza Parkı'nda toplandı. Burada yapılan hazırlıkların ardından kortej Güllük Caddesi üzerinden araç trafiğini keserek toplanma yerine ilerledi. Toplanma yerine girerken ve sonrasında DİP-G korteji, geçen seneki sayısının yaklaşık iki katını bulan kalabalığı, pankartı ve sloganları ile dikkat çekti. Yürüyüşün ardından alana kitleyi "Yaşasın Sosyalist Dünya Devrimi" sloganı ile selamlayarak giren DİP-G korteji, daha sonra alandaki yerini aldı. Miting boyunca krize karşı taleplerle ilgili bildirileri dağıtan DİP-G militanları, çok sayıda işçi, sendikacı ve sosyalistten, bildiride yer alan taleplerle ilgili olumlu tepkiler aldı. Miting sonrasında ayrıca DİP-G bürosunda geniş katılımlı bir değerlendirme toplantısı da yapıldı.

 

antalya.jpg

MERSİN

Mersin'de 1 Mayıs kutlamaları yaklaşık 11 000kişinin katılımıyla sloganlarla, halaylarla, coşkulu bir şekilde gerçekleşti. 1 Mayısın tatil olmasıyla birlikte bu yıl ki 1 Mayıs diğer yıllardaki 1 Mayıs kutlamalarına oranla daha kitlesel oldu. Hastahane caddesinde saat 11:00 de topanan sendikalar, siviltoplum örgütleri ve siyasi partiler buradan yürüyüşe başlayarak "krizin faturası patronlara","işçileirin birliği sermayeyi yenecek","iş ekmek yoksa barışta yok", "yaşasın halkların kardeşliği" sloganlarıyla Metropol alanına yürüdüler. Alana girilirken bir kişinin DTP ye yönelik provakasyon girişimine karşılık DTP nin alkış ve sloganlarıyla başarısız oldu. Ayrıca Mersin'de ilk kez pankar açan DİP Girişimi de 1 Mayıs alanında yerini aldı. Tertip komitesi başkanı Adil ALAYBEYOĞLU nun yaptığı konuşmada ise; ekonomik krizi işçi, emekçilerin çıkarmadığı ve krizin faturasının işçi ve emekçilere kesilemeyeceğine değindi. Daha sonra konuşmasında ekonomik krizi bahane ederek işten atılan Akansel İşçilerinin aslında örgütlenme haklarını kullanarak sendikalı olmalarından işten atıldıklarını belirtti. Ardından, Toros Devlet hastahanesindeki sözleşmeleri iptal edilen emekçilere ve 7 Nisan da greve başlayan Toros tarım işletmelerindeki çalışanlara dikkat çekti. Yapılan konuşmalardan sonra alandaki tüm işçi, emekçi ve diğer gruplar sloganlar ve halaylarla 1 Mayıs işçinin, emekçinin ve mücadelenin gününü coşkuyla kutladılar.

 mersin1.jpg

mersin2.jpg

ANKARA

 

Ankara’da 1 Mayıs, 2009 yılında da Sıhhiye Meydanı’nda gerçekleştirilen bir miting ile kutlandı. 1 Mayıs’ın resmi tatil olarak kazanılması nedeniyle yürüyüşe ve mitinge katılım geçtiğimiz yıllara oranla çok daha fazlaydı. Bu yıl geçen yılın neredeyse iki katı bir kitle, yaklaşık yirmi bin kişi, 1 Mayıs’ta Ankara’da alana çıktı. Sendika ve politik grupların yanı sıra üniversiteli ve liseli gençlerin de yoğun bir katılım sergilediği yürüyüş TCDD Ankara Garı’ndan başladı, Sıhhiye’de sona erdi. Son iki yılda olduğu gibi bu yıl da Taksim’deki devlet terörüne gösterilen tepki ön plandaydı. En çok yer tutan ikinci gündem ise ekonomik kriz oldu.

Devrimci İşçi Partisi Girişimi de yürüyüşe ‘Krizi Yaratan Bedelini Ödesin’ pankartıyla katıldı. DİP Girişimi kortejinde öne çıkan vurgu pankarttan da anlaşılacağı gibi krizin faturasının patronlara ödetilmesiydi. Bu sebeple pankarttaki sloganın yanı sıra sık sık ‘İşten Çıkarma Yasaklansın’ ‘İşten Atanın İşine El Konsun’ ‘İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek’ sloganları atıldı. Taksim’deki direnişi desteklemek için ‘Her Yer Taksim Her Yer Direniş’ sloganı haykırıldı. Kontrgerilla ve faşist hareketleri hedef alan sloganların yanı sıra bunların faaliyetlerinin esas azmettiricilerini: her iki kanadıyla Türkiye burjuvazisini ve emperyalizmi, bölgemizdeki etkinliğiyle bilhassa ABD emperyalizmini ve İsrail Siyonizm’ini teşhir eden sloganlar kortejden yükseldi. Bunların yanı sıra enternasyonalizmin iki temel kıstası ezilen halkların mücadelesine verilen destek ve sosyalist dünya devrimine ilişkin sloganlar da gür bir şekilde haykırıldı.

Tüm kortejlerin alana girmesinin ardından kürsüden yapılan uzun ve coşkusuz, her eylemde okunan bildirilerin tekrarından öteye gidemeyen konuşmalar nedeniyle katılımcı kitle coşkusunu kaybetti ve yavaş yavaş dağıldı. Alan yavaş yavaş boşalmaya başlarken sahne alan Grup Günyüzü bir müzik dinletisi sundu ve halaylarla kitlenin kalanını alanda tuttu. Günyüzü’nün konserinin ardından miting sona erdi.

 

MİLAS

1 Mayıs İşçi Bayramı ilçemizde de halaylarla, şiirlerle, yaklaşık bin 500 kişilik katılımlı bir mitingle kutlandı...

"Emek ve Dayanışma Günü" olarak ilk kez resmi tatil ilan edilen 1 Mayıs İşçi Bayramı'nda "Milas Emek ve Demokrasi Platformu'nca bir yürüyüş ve miting gerçekleştirildi. Salı Pazarı kapalı bölümünde dün saat 13'te SES, Eğitim Sen, Tüm - Bel Sen, Dev Lis, Devrimci Gençlik Birliği, CHP, DSP, Eğitim İş, DİP, EMEP, ÖDP, Liseli Öğrenciler Birliği, ÖDP, Muğla Gençlik Muhalefeti, DTP, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu pankartları arkasında biraraya gelen yurttaşlar, saat 14'e doğru Menteşe ve Müştakbey caddeleri ve Atatürk bulvarındaki güzergahı izleyip saat 14:30'da miting alanı olan Atapark'a geldiler. Yürüyüş boyunca, "Her yer Taksim, Her yer direniş", "Faşizme karşı omuz omuza", "Kurtulmak yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz", "Susma sustukça sıra sana gelecek", "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek", "tek yol devrim" gibi sloganlar atıldı ve alkışlarla 1 Mayıs marşı söylendi. 

Miting alanında saygı duruşunda bulunulması ve ‘Enternasyonal Marşı'nın söylenmesinin ardından konuşmalara geçildi ve ilk konuşmayı Eğitim Sen Milas İlçe Temsilcisi Mustafa Ali Demirci yaptı. Demirci konuşmasında şunları söyledi:

... İşçiler, işsizler, gençler, kadınlar, emekçiler, emekliler, çiftçiler, ezilenler, dışlananlar, esnaflar, tüm emek, barış ve demokrasi güçleri, kardeşler, dostlar, merhaba!

Bugün atölyelerden, sanayi sitelerinden, fabrikalardan, bürolardan, okullardan, dükkanlardan çıkarak 1 Mayıs'ta buluşmaya geldik.

1 Mayıs işçilerin, emekçilerin uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günüdür.

1 Mayıs "bu böyle gitmez, sömürü devam etmez" diye haykıran işçilerin, emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele coşkusudur.

1 Mayıs overloğun başında 12 saat geçirenlerin, sendikasız sigortasız ömür tüketen tüm işçilerin günü, işsizlerin günü ...

1 Mayıs her yerde iki kere ezilip iki kere sömürülen kadınların günü, ÖSS cenderesinden bunalan emekçi gençliğin günüdür ...

milas2.jpg
milas1.jpg

  

ZONGULDAK

Karaelmas diyarı Zonguldak'ta da bu sene 1 Mayıs coşkuyla kutlandı. DİP Girişimi militanları ve sempatizanlarının da örgütlediği Genç-Sen pankartı arkasında 100'e yakın kitleyle katılım gösterdiğimiz kutlamaya, DİSK Genel-İş, GMİS(Genel Maden İşçileri Sendikası), TMMOB, Eğitim-Sen, Yol-İş, ESM(Enerji Sanayi Maden ve Kamu Emekçileri Sendikası), ÖDP, EMEP, SDP, Halkevleri, Gençlik Muhalefeti ve çeşitli sivil toplum örgütleri katıldı.

Kutlama 15.00'da istasyon alanında toplanmayla başladı. Toplanma alanına girerken polisin Genç-Sen pankartını ve dövizlerini alana almak istememesi sonucu kısa bir tartışma yaşandı. Eylem tertip komitesinin ve Genç-Sen üyelerinin kararlı duruşları sayesinde alana girildi. Yine alanda da provokatif tavırlarını ve konuşmalarını sürdüren polis ve amirlere istedikleri fırsat verilmedi ve sloganlarla,1 Mayıs Marşı'yla yürüyüşe geçildi. Yürüyüş sırasında İşçi Partisi ve CHP'lilerin de provokatif sloganlarını emekçiler ve öğrenciler alkışlarla ve sloganlarla susturdular."Yaşasın İşçilerin Birliği, Halkların Kardeşliği" , "Emekçiye Değil, Çetelere Barikat" , "YÖK Kalkacak, Polis Gidecek, Üniversiteler Bizimle Özgürleşecek" , "Yaşasın Sosyalist Dünya Devrimi", "Biji Yek Gulan", "Biji Bıratiye Gelan", "Parasız Eğitim, Parasız Sağlık", "Madenler Halkındır Satılamaz" sloganlarının yankılandığı korteji birçok emekçi ve çevredeki halk alkışlarla karşıladı. Yürüyüş, Madenci Anıtı Meydanı'na girilmesiyle son buldu.Alana girerken attığımız sloganlara birçok emekçinin katılmasıyla ve alkışlarıyla coşkulu bir an yaşandı.Meydanda bir süre sloganlara devam edildikten sonra  1977 1Mayısı'nda ve mücadelede hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunuldu.Saygı duruşu sırasında yine İşçi Partisi'nin provokatif sloganları ve tavırları devam etti. Alandaki herkesin tepkisini toplayan İşçi Partisi saygı duruşunun ardından sloganlarla susturuldu. Daha sonra sendika ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin konuşmalarıyla kutlama devam etti. Hemen hemen bütün konuşmacıların neoliberal politikaların ve kapitalizmin yarattığı krize ve onun getirdiği işsizliğe, yoksulluğa hükümetin politikalarına değindiği konuşmaları, emekçiler sık sık sloganlarla kestiler. Emeğin yoğun olarak hayatın içinde etkisinin hissedildiği Zonguldak'ta söylenen 1 Mayıs Marşı'yla çekilen halaylarla, tepilen horonlarla ve sloganlarla 1 Mayıs kutlamaları sona erdi.

SİVAS

Ethem Bey Parkı civarında toplanan kitle Mevlana Meydanı'na doğru yürüyüşe geçtiğinde yaklaşık 1000 kişi civarındaydı. Tertip komitesinde yer alan Eğitim-sen, SES, BTS, Sivas öğrenci kolektifi, Gençlik Muhalefeti, ÖDP,EMEP ve Hacı Bektaş Veli  Anadolu Kültür Vakfı Sivas Şubesi ve Alevi Kültür Dernekleri Sivas Şubesi  kendi pankartları ardında miting alanına dek sloganlarla yürüdü. Krize karşı sınıf dayanışmasının öne çıktığı sloganlara Taksim’i zorlayanlara sık sık selam gönderildi: ''HER YER TAKSİM HER YER 1MAYIS''.

Yaklaşık iki ay önce gözaltına alınan ve  Gümüşhane'de tutuklu bulunan Eğitim-sen şube başkanı Önder Doğan ve BTS şube başkanı Nejat Sezginer'e de sahip çıkan Sivaslı emekçiler, derhal serbest bırakılmaları gereğini vurguladı. 1 km lik yürüyüşle alana gelindiğinde alana önceden girmiş bulunan İşçi Partili on-onbeş kişilik genç grup huzursuzluk yaratsa da polis arama noktasına çekilerek kitleden tecrit oldu. Geleneksel olarak saygı duruşuyla başlayan mitingde yapılan konuşmalarda krizin bedelini patronlara ödetmeye kararlılık dile getirildi.Gümüşhane cezaevinden gelen emek önderlerinin mesajları kitlede yankısını buldu. Öğrenci hareketine karşı yapılan saldırılarda tutuklanan sendikacılara Eğitim-sen, SES ve BTS kortejlerinin yanı sıra gençlik örgütlerinden de destek sloganları yükseldi. Miting halaylarla ve şarkılarla sona erdi.

 

 

sivas1.jpg