Davutpaşa Katliamı Kınandı! (01-02-2008)

1 Şubat Perşembe saat 12.00 itibariyle, yani Davutpaşa katliamından bir gün sonra, sınıf kardeşleri olarak patlamada yaşamını yitiren dostlarımızın yanındaydık. Eğitim-Sen 1, 3, 4 ve 8 Nolu şubeler, Deri-İş, Hava-iş, Belediye-İş, Tez-Koop-İş, gibi sendikalar, bazı parti ve demokratik kitle örgütleri temsilcileri, DTP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ve Davutpaşa, Topkapı, Terazidere havzasındaki işçi temsilcileri kısa bir yürüyüşün ardından patlamanın gerçekleştiği binanın yaklaşık 500 metre yakınında buluştu. Biz de DİP Girişimi olarak eylemdeki yerimizi aldık. Sendika, parti ve kitle örgütleri temsili düzeyde orada bulunurken, olayın acısını daha yakıcı bir şekilde yaşayan bölgedeki işçiler yapılan basın açıklamasına daha çok ilgi göstermişti. Ancak bir kısmı ise camlardan destek olabildi sadece yapılan eyleme. Fakat hepsinin gözlerinde bir başka “güvercin tedirginliği” vardı ve aynı zamanda dolup dolup taşan bir öfke. Atılan sloganlara ve okunan basın metnine zaman zaman öfkeli ve ağlamaklı sesleri karışıyordu: “İnsanlık dışı koşullarda çalışıyoruz”, “Üç beş kuruşa ölüyoruz”, “İş güvenliğimiz yok”, “Sigortamız yok” ve daha bir sürü haykırış...

Polis barikat kurmuştu iş yerine doğru açılan sokağa ve birkaç temsilcinin iş yerinin önüne çiçek bırakma isteğini reddetti ve kısa süreli bir gerginlik yarattı. Yaklaşık bir saat süren basın açıklaması boyunca kitle, “İş kazası değil cinayet”, “Katiller belli hesap sorulsun”, “Katillerden hesabı emekçiler soracak”, “Çalışma bakanı istifa”,  “Sendika, sigorta, 8 saat işgünü” sloganlarını attı. Basın açıklamasında söz alan sendika ve kitle örgütü temsilcileri olayın sermayenin kar hırsından ve onu denetlemeyen, ona göz yuman siyasi iktidardan kaynaklandığını ifade ettiler ve yaşanan bu cinayetlere karşı işçi sınıfının örgütlü bir tepki geliştirmesi gerektiğini dile getirdiler. Yaklaşık bir saat süren eylem mücadeleye devam sözü ile dağıldı.

Ancak eyleme özellikle sendikaların temsili düzeyde katılımı, basın açıklamasını biraz da “yapmış olmak için yapmak” konumuna getirmiş oldu. Yine de sınıf mücadeleci sendikacılar ve devrimciler bunu bir başlangıç sayarak bu mücadeleyi büyütmek için adımlarını sıklaştırmalıdır. Zafer direnen emekçinin olacaktır!