Bahçeli'nin elini sıkmak! (30-09-2007)

Gazete adına yazılan bir başyazıda (6 Ağustos 2007), burjuva medyasının bu olayı "Başlangıç güzel oldu" ve "Başladığı gibi gitsin" başlıklarıyla karşıladığı belirtiliyor, medyanın tavrının da gelecekte iyi olması gerektiği, Evrensel'in "Başlık gibi gitsin" dileğinde bulunduğu söyleniyordu. Olayın "bu iyi başlangıç" diye anılması da cabası! Soldaki siyasi harabiyeti pek az şey bu olay ve ona verilen tepkiler kadar açık gösterebilir. MHP faşist ve ırkçı bir partidir. "Bahçeli'nin Kürt sorunu konusundaki görüşleri belli değil, dolayısıyla el sıkılmamalıydı" diye "ilkeli politika" adına yapılan eleştiriler bile bütünüyle yanlıştır. MHP'nin faşist bir parti olmaktan uzaklaştığına dair tek bir belirti yoktur, görüşleri de açıktır. Faşizmin eli sıkılmaz. Faşizm eli sıkılınca yumuşamaz. Faşizm, kitle gücüyle ezilir! Bunun önkoşulu ise, kitlelerin faşizmi kavrayışını bulandıracak davranışlardan uzak durmaktır.

Bu açıdan bakıldığında Ufuk Uras'ın da Bahçeli ile el sıkıştıktan sonra "Bahçeli ile ilk buluşma gerçekleşti" diye "şaka yapmış" olması olsa olsa bir kara mizah örneğidir. Diyelim ki, protokole uygun davranış Uras'ı Bahçeli ile el sıkışmaya zorladı. Peki "ilk buluşma" neyin nesidir? Başka ne biçimler altında buluşacaktır Uras Bahçeli ile? Uras, şaka ve kelime oyununu makbul bir politik üslup saymaya devam ettikçe belli ki daha çok çam devirecektir. Uras gazetecilere daha önce de Muhsin Yazıcıoğlu ile el sıkıştığını açıklamış. Kendisinin Hrant Dink konusunda çok duyarlı olduğu biliniyor. Öyleyse yarın kaçınılmaz olarak karşı karşıya geleceklerdir. O zaman bugünkü kibarlıklar niye? İşte faşizmin bu yüzden eli sıkılmaz!