Adana'da söyleşi: Krizin toplumsal sonuçları ve Tekel direnişi (22-02-2010)

İlk sözü alan Adnan Gümüş toplumdaki üretim sürecinin ve emeğin baskı altına alınmasının örgütlenişini geniş bir biçimde ele alarak emek güçlerini örgütleyip harekete geçirmeyi zorlaştıran sosyolojik nedenleri anlattı. Gümüş, sözlerini toplumsal bir dönüşümü ve devrimi ancak üretimden gelen gücü bulunan sınıfların gerçekleştirebileceğine vurgu yaparak bitirdi. Verilen aranın ardından söz alan DİP Girişimi üyesi Şiar Rişvanoğlu ise konuşmasının kısa bir bölümünde yaşanan ekonomik krizin büyüklüğünden söz ettikten sonra asıl olarak Tekel Direnişi'nin önemini anlattı. Rişvanoğlu Tekel direnişinde işçilerle sosyalistler arasında kurulan yakınlığın önemine dikkat çekerek, işçilerin direnişlerini birleştirerek ezilen halkın da yanında olacak bir devrimci öncünün inşa edilmesi ve bu nedenle Leninist örgütte ısrarcı olunması gerektiğini söyleyerek sözlerini bitirdi.

Konuşmacıların ardından söz alan salondaki dinleyiciler daha çok "neden işçi sınıfının bütün kesimleri harekete geçmiyor?" sorusu üzerine yoğunlaşırken, Ankara'da Tekel direnişi çalışmalarında uzun süre yer almış yoldaşlarımız bu deneyimi ve mücadele sırasında işçilerin nasıl dönüştüğünü örneklerle anlattılar. Tekel direnişi konusunda salonda neredeyse herkesin söyleyeceği bir sözünün olması tartışmayı canlandırırken süre sorunu nedeniyle etkinlik sona erdirildi.

adana_tekel_soylesi.jpg