İşçinin adalet talebi AKP gibi CHP'ye de çok geldi!

 

OHAL dördüncü kez uzatıldı. OHAL bahanesiyle birçok grev yasaklandı, birçok eyleme müdahale edildi. Yayınlanan her bir KHK’nın ardından işçiler ve emekçiler işlerinden oldu. İşçiler grevler ve direnişlerle kendi haklarına yapılan saldırılara cevap vermeye çalışırken Erdoğan “OHAL’i biz iş dünyamız daha rahat çalışsın diye yapıyoruz. Grev tehdidi olan yere biz OHAL’den istifade ederek anında müdahale ediyoruz” diyerek hükümetin işçi sınıfına bakışını gösteriyor.

Hükümetin işçi sınıfına dair niyeti ortada. Peki ya CHP nasıl bakıyor? CHP adalet isterken emekçiler için de adalet istedi mi gerçekten?

OHAL uzatılıyor, patronlar bayram ediyor. Sınıf mücadelesinin ise ısısı yükseliyor. Daha 9 Temmuz'da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Aziz Kocaoğlu ''Adalet” mitingindeydi. Herkese adalet götürmeye, istibdad cephesinin adalet ihlallerine karşı çıkmaya gitti. Memleketin nüfusunun çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfını ise hariç tuttu. Nitekim İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZDENİZ ile Türkiye Denizciler Sendikası arasında anlaşma sağlanamayınca işçiler greve çıktı. Adalet arayışındaki Aziz Kocaoğlu ise tüm görüşme kanallarını kapattı, İZDENİZ'de ''deniz adamları'' statüsünde çalışan işçilerin yasadan gelen vergiden muaf olma hakkına yıllardır el koyan belediye şimdi bunu bir lütuf gibi verip ama işçiye bir kuruş zam yapmayarak süreci tıkadı. Adalet yürüyüşü, İzmir halkını taşıyan, bir yakadan diğer yakaya ulaştıran işçiler için yapılmamış oldu. Adalet yürüyüşü sendikalaştıkları için işlerinden atılan AKG ve Orkide işçileri için yapılmamış oldu. En önemlisi adalet yürüyüşü grevi yasaklanan işçiler için yapılmamış oldu.

Ama en ilginci “Adalet” yürüyüşünün başladığı günlerde yaşandı. Genel başkanı “Adalet” için yürüdüğünü söyleyen CHP’nin ülkedeki en önemli belediyesi ikramiye ve kadro hakkı için mücadele eden 58 işçiyi “performans yetersizliği ve devamsızlık” gerekçesiyle işten çıkardı. Türkiye’de işçiler çok iyi bilirler “performans yetersizliği ve devamsızlık” patron sizi işten çıkarmak istiyorsa kullanacağı önde gelen bahanelerdendir.

“Adalet” talebi için yürüyenler daha önce greve gitmiş, grevlerine kara çalınmış İZBAN işçilerini, kapıları önünde İZDENİZ grevini, kadro istedikleri için işten çıkarılan 58 işçiyi, şehirlerinde AKG Termoteknik, Orkide direnişlerini arkalarında bırakarak yola çıktılar. İşçileri, işçilerin taleplerini ve mücadelelerini arkada bırakanlar TÜSİAD, MÜSİAD ve TOBB’a mektup yazarak gelin bizimle beraber yürüyün dediler.

Bu satırlar yazılırken, İzmir Bornova Belediyesi'ne bağlı olan İZBAŞ' ta işçiler greve çıktı. İZDENİZ işçileri ve emekçileri grevlerinin 9. gününde. Grev Bostanlı, Karşıyaka, Konak ve Üçkuyular iskelelerinde devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve başkanı Aziz Kocaoğlu ise bırakın işçilerin taleplerini karşılamayı görüşmeye bile yanaşmıyor.

Yaşananlar bir kez daha gösteriyor ki; adalet, TÜSİAD'a, MÜSİAD'a, TOBB'a değil, grevi yasaklanan metal işçisine, cam işçisine; üç kuruş paraya yaşamaya çalışan taşeron işçisine; KHK ile işinden edilen kamu emekçisine; sendikalı olduğu için işten çıkarılan AKG, Orkide işçilerine; kadro istedikleri için işten çıkarılan İzmir Büyükşehir Belediyesi işçilerine; hakkınca bir sözleşme için mücadele eden İZDENİZ, İZBAŞ işçilerine lazım. Yani adalet için mücadele edeceksen önce toplumun çoğunluğunu oluşturan işçilere adalet için mücadele edeceksin!