Liman işçilerinin kararlılığı sendika bürokrasisine eylem kararı aldırdı

Sitemizde 1 Kasım’da direnişteki Mersin Liman işçilerinin liman içerisinde bir günlük iş durdurma eylemi yaptırdığı haberini duyurmuştuk. Bu eylemden haberdar olan (diğer günlerde işçilerin telefonlarına dahi çıkmayan) Liman – İş genel merkez yöneticileri hemen direniş çadırındaki işçileri arayıp, eylemi durdurmalarını isteyerek, bugün genel başkanın gelip bu işi çözeceği sözünü verdiler. Bunun üzerine bir gün boyunca başarıyla uygulanan eyleme son veren işçiler bugün (02 Kasım) saat 16:30 sıralarında sendika binasında toplandılar.

Toplantıya katılan Liman – İş Genel Başkanı Önder Avcı işverenle yaptıkları görüşmenin sonuçlarını işçilere aktardı. Avcı, işçilere özetle “işveren sizi işe almak istemiyor” dedi. Önlerine hiçbir çözüm önerisi ve eylem planı konmayan işçiler tepkileriyle ve sorularıyla Avcı’yı sıkıştırınca, Avcı çareyi Ankara’ya dönüş uçağına yetişmesi gerektiğini söyleyerek çıkış kapısına yönelmekte buldu. Ancak bu durum işçiler için bardağı taşıran son damla oldu. İşçiler de ondan önce kapıyı tutarak Avcı’nın çıkmasını engellerken, “bu iş bugün bitecek, sen de bu işi çözmeden hiçbir yere gitmeyeceksin, artık sabrımız da kaybedecek bir şeyimiz de kalmadı” dediler. İşçilerin öfkesi karşısında önce afallayan Önder Avcı, sendikadan bu şekilde çıkamayacağını anlayınca işçilerin isteği doğrultusunda işverenle bir kez daha görüşmek zorunda kaldı. Avcı, Liman’da asıl işveren konumundaki MIP şirketinin genel müdürüyle görüşürken işçiler de yönetim binası önünde çıkacak sonucu beklediler. Yaklaşık bir buçuk saat süren görüşme sonunda işçilerin karşısına tekrar çıkan sendika bürokratları ilk önce yine sadece işverenin talebini işçilere iletmekle yetindiler. Sendikanın önerisi haline gelen işverenin talebi ise şöyleydi: “siz direniş çadırınızı toplayın, ortadan kaybolun, iyi niyetinizi gösterin; işveren on beş gün sonra içinizden beş altı kişiyi işe başlatacak. Ondan sonraki aylarda da üçer dörder sizi işe çağıracak.” Direnişi bitirmek anlamına gelen bu öneri karşısında iyice gerilen işçiler, artık sabırlarının kalmadığını, kendilerinin canları pahasına direnişe devam edip, liman içerisinde de işi durduracaklarını, bu kararın karşısında kimsenin duramayacağını söylediler. “Sizin eylem kararı alamamanızın nedeni nedir? İşverenle aranızdaki ilişki neyse bize açıkça söyleyin, korktuğunuz nedir? Liman – İş bugüne kadar bizim için ne yaptı? Biz şimdiye kadar kime ne zarar vermişiz ki, iyi niyetimizi kanıtlamak zorunda olalım?” gibi bürokrasiyi teşhir eden sorular karşısında tek bir cevap veremeyen yöneticiler bu sefer kendi aralarında bir toplantıya başladılar. Bir saatten uzun bir süre muhtemelen işin içinden nasıl çıkacaklarını tartışan yöneticiler, işçilerin kararlılıkla sonuç beklediğini görünce sonunda, işten çıkarılan işçilerin yaptığı çimento, asit ve yağ işini içerideki işçilere yaptırmama; on beş gün içerisinde bir sonuç alınamazsa da tüm limanda işi durdurma kararı aldıklarını açıkladılar.

105 gündür direnişte olan 35 liman işçisi, bugün kararlı duruşlarıyla sendika bürokrasinin adeta hakkından geldiler. Saatlerce ayakta, soğuğa ve etraflarında cirit atarak gözdağı vermeye çalışan sivil polislere hiç aldırış etmeden beklerken, direniş çadırının kendilerine neler öğrettiğini ve en sessiz arkadaşlarının bile sendika bürokratlarına karşı nasıl da seslerini yükselttiğini konuşuyorlardı. Henüz işlerine kavuşmadılar belki ama bugün hepsi, birlikte örgütlü mücadeleyle neler kazanılabileceğinin farkındaydılar.