Yatağan işçilerinden Ankara’da forum çağrısı

Ankara’da Özelleştirme İdaresi binasının karşısında oluşturdukları direniş alanında eylemlerine devam eden Tes-İş ve Maden-İş sendikalarında örgütlü Yatağan, Kemerköy ve Yeniköy termik santral ve madenlerinin işçileri 24 Mayıs Cumartesi günü bir forum düzenlediler. İnternet üzerinden de duyurulan forumda işçiler Soma’daki katliamın ardından izleyecekleri mücadele hattını Ankara halkıyla tartıştılar.

Forumda ilk sözü santral işçileri adına bir sendika temsilcisi ikinci sözü ise maden işçileri adına sendikanın şube başkanı alarak mücadelenin geçmişi ve vardığı aşama hakkında bilgi verdiler. İşçiler adına yapılan konuşmaların hemen ardından Devrimci İşçi Partisi adına bir yoldaşımız söz aldı.

Yoldaşımız konuşmasına yalnızca kendileri mücadele etmekle kalmayan toplumun diğer kesimlerini de harekete geçirmek için çaba sarf ederek bu forumu toplayan işçilere teşekkür ederek başladı. Ankara’da günlere, Muğla’da aylara, özelleştirmeye karşı yıllara yayılan mücadelenin yalnızca Yatağan’ın deneyimlerinden değil Zonguldak madencilerinin, Tekel’in, Seka’nın ve Greif’in de deneyimlerinden dersler alarak ilerlemesi gerektiğini belirtti. Tekel’in emekçileri kendi mücadelesi etrafında birleştirmek konusunda gösterdiği başarıyı Yatağan işçilerinin de gösterebileceğini, bunun için bayraklarına üç temel talebi yazmaları gerektiğini belirterek bu talepleri açıklamaya girişti. Bahsi geçen taleplerden ilki Soma ile ilgiliydi. Yoldaşımız Tayyip Erdoğan’ın delil karartma rejimine rağmen katliamın siyasi ve idari sorumlularının ortaya çıkarılıp yargılanabilmesi için işçi sınıfı örgütlerinin başı çektiği bağımsız bir soruşturma komisyonu kurulması adına Yatağan işçilerinin adım atmasını istedi. İkinci talep Greif ve İTÜ işgallerinde öne çıkan taşeron çalışmanın yasaklanması olmalıydı. Son talep ise özelleştirmelerin iptalinin de ötesinde hali hazırda özel sektörün elinde bulunan madenlerin işçilerin denetiminde kamulaştırılması talebiydi. Toprağın altına geri dönüşsüz biçimde inen sınıf kardeşlerimizin çağrısına uymak gerektiğini belirten yoldaşımız bu talepler uğruna verilecek mücadelede her türlü barikatı, engeli aşmak için kararlı ve gözü pek olmanın şart olduğunu dile getirerek Zonguldak işçilerini örnek gösterdi. Madencilerin tarihi Ankara yürüyüşünde karşılarına çıkan son barikattan sendika ağası Şemsi Denizer’in sözüne uyarak boynu bükük biçimde geri döndüklerini, ancak bir sene sonra gerçekleşen kazada 263 işçinin öldüğünü, işçiler o barikata yüklense o kadar işçinin ölmeyebileceğini dile getirerek işçileri her koşulda yollarına ve mücadeleye devam etmeye çağırdı.

Diğer katılımcıların da söz alarak konuya ilişkin görüşlerini aktarmasının ardından forum sona erdi.