Partido Obrero’nun 25. Kongresi: işçi sınıfının büyük zaferlere hazırlığı

Devrimci İşçi Partisi’nin Arjantin’deki kardeş partisi olan Partido Obrero’nun (PO, İşçi Partisi) 25. Kongresi, Arjantin’in başkenti olan Buenos Aires’te 30 Mart-2 Nisan tarihleri arasında gerçekleşti. Arjantin’in dört bir yanından gelen 325 delegeyle toplanan kongre, işçi düşmanı yeni iş yasasına karşı mücadeleden yasal kürtaj hakkı için kadınların verdiği kavgaya kadar birçok konuda derin tartışmalara ve sınıf mücadelesinde biriktirilmiş tecrübelerin paylaşılmasına sahne oldu. Kongre Arjantinli delegelerin yanı sıra, dünyanın dört bir yanından gelen davetlileri de ağırladı. Yunanistan, Fransa, İtalya, Rusya, Brezilya, Peru ve Uruguay’dan gelen katılımcılarla birlikte, Türkiye’den de Devrimci İşçi Partisi’ni temsilen Genel Başkan Sungur Savran yoldaşımız konferansta hazır bulundu.

Kongrenin bileşimi de, PO’nun adına yakışır biçimde gerçek bir işçi sınıfı partisi haline geldiğini gösteriyordu. Arjantin’in en önemli sanayi kollarından biri olan lastik üretimi sektörünün sendikası SUTNA’nın lideri Alessandro Crespo’dan, öğretmen sendikası SUTEBA’nın La Matanza kentindeki genel sekreteri ve Buenos Aires milletvekili Romina del Plá’ya, geçtiğimiz yıl AGR-Clarín matbaasındaki işçilerin mücadelesine önderlik etmiş olan Pablo Viñas’tan yine bir matbaa işçişi olan ve 2017 Aralık ayındaki büyük işçi eylemlerinde polis saldırısı sonucu gözünü kaybeden Roberto “Barba (Sakal)” Álvarez’e ve dünyanın belki de en önemli işsizler hareketi olan “piqueteros”un önderlerine kadar, işçi sınıfının birçok sektörüne önderlik eden Partido Obrero militanları kongrede bir araya geldi.

İşçi düşmanı yasayı püskürtmek için taban kongresi

Partido Obrero’nun yeni dönem için aldığı kararların başında, işçi sınıfının büyük atılımlarına ket vurmak için uğraşan sendika bürokrasisini aşıp, Macri hükümetinin ve patronların yeni iş yasası projesini yenilgiye uğratmak için örgütlenecek bir sendika taban kongresi yer alıyor. Önce 14 ve 18 Aralık tarihlerinde, sonrasında ise 22 Mart’ta büyük grevler ve kitlesel eylemlerle mücadeleye atılan işçi sınıfı içerisinde bu çağrıyı yaymak için, her sektörden ve her sendika federasyonundan Partido Obrero militanının görev başı yapması kararlılığı kongrede tekrarlandı. Kongrenin sürdüğü hafta içerisinde dahi, şu ana kadar Peronizm’in etkisi altında kalmış bazı öncü işçilerin, Partido Obrero’nun taban kongresi fikrini kabul ettiği haberleri gelmeye başlamıştı. Partido Obrero bu taban kongresinin örgütlenmesine girişerek hem FİT (Solun ve İşçilerin Cephesi) içerisinde yaptığı atılımı ve kazandığı görünürlüğü işçi sınıfı mücadelesini ilerletmek için kullanıyor hem de işçi sınıfının çeşitli kesimlerini, patronların arkasına takılmış sendika bürokrasisinin elinden söküp almaya hazırlanıyor.

Emekçi kadınların önderliğinde, yasal kürtaj hakkını kazanana kadar mücadele

PO kongresi zafer kazanılması gereken bir diğer önemli cephe olarak da Arjantinli kadınların uzun yıllardır sürdürdüğü fakat bir senedir büyük bir kitlesellik ve dinamiklik kazanmış olan yasal kürtaj için mücadeleyi belirledi. Kadın cinayetlerine karşı “Ni Una Menos” (Tek bir kadın daha eksilmeyecek) ismiyle uzun süredir devam etmekte olan mücadelede çok önemli bir rol oynayan Partido Obrero’lu kadın militanlar, kürtaj hakkı için verilen mücadelede de Plenario de las Trabajadoras (Kadın İşçiler Birliği) örgütlenmesiyle öncü bir rol oynuyor. Kürtaj hakkının herkesten önce işçi kadınları ilgilendirdiğinin vurgulandığı kongrede, mücadelenin zaferinin de işçi kadınların liderliğine bağlı olduğu belirtildi. Partido Obrero’nun tarihsel önderi Jorge Altamira da yaptığı konuşmada, önümüzdeki dönemde kürtaj hakkı ve iş yasası reformu cephelerinde kazanılacak çifte zaferin Arjantin’de farklı bir dönemin kapısını açacağını, bunun için de Partido Obrero militanlarına büyük görev düştüğünü vurguladı.

Emperyalist savaşa karşı kararlı duruş

Hem kongrenin uluslararası komisyonunda hem de dünyadaki gelişmelere dair kongrede yapılan tartışmalarda en çok üzerinde durulan konulardan biri emperyalist savaş tehdidiydi. Başta “yanki” emperyalizmi olmak üzere, emperyalist saldırganlığın gitgide arttığı ve dünya savaşı tehdidinin teorik bir olasılıkdeğil, elle tutulur bir ihtimal haline geldiği vurgulanırken, kongreye emperyalist saldırganlığa karşı her cephede mücadele etme azmi damgasını vurdu. Dünyadaki güç dengelerini karikatürize ederek Rusya ve Çin’i emperyalist sayan ve bu iki ülkeyi ABD ve AB emperyalizmleri ile eşitleyen eğilimleri reddeden kongre, emperyalizmin Ortadoğu ve eski Sovyet coğrafyasını sömürgeleştirmek için uğraştığını, yapılması gerekenin ise bu sömürgeleştirme saldırısının yenilmesi olduğunu vurguladı.

Devrimci İşçi Partisi’nin sesi Arjantin’de

Kongrenin ikinci gününde tüm yabancı delegasyonlar Partido Obrero’nun 25. Kongresi'ni selamladı ve kongreye bizzat katılamayan Venezüella, Bolivya, Şili, İspanya, Bulgaristan ve Azerbaycan temsilcilerinin mesajları okundu. Yabancı delegasyonlar arasında son sözü alan, Devrimci İşçi Partisi adına Sungur Savran yoldaşımız oldu.  Türkiye’deki zorlu şartlar altında Devrimci İşçi Partisi’nin anti-emperyalist mücadeleyi merkeze alan bir politik doğrultu temelinde işçi sınıfı içinde mevzilenme mücadelesine bilinçli bir öncelik verdiğini vurguladı. Bu çizginin sonuçlarının, HT Solar grevi gibi örneklerde görüldüğünü belirtenSavran, konuşmasını “Yaşasın Lenin ve Trotskiy tarafından kurulan Komünist Enternasyonal’in meşru mirasçısı Dördüncü Enternasyonal!” ve “Yaşasın Dünya Devrimi!”, sloganlarıyla sona erdirdi. Alkışlarla karşılanan konuşma sonrasında, Partido Obrero militanları hep bir ağızdan gelenekselleşmiş “Biz sermayenin eceli, biz Trotskizm, biz Dördüncü Enternasyonal’iz” marşını söylemeye başladı. Kongre süresince salonun dışındaki stantta satılan, Devrimci Marksizm dergisinin İngilizce yıllık yayını Revolutionary Marxism  dergisine ve Devrimci İşçi Partisi hakkında İspanyolca bilgi veren 4 sayfalık bildiriye Partido Obrero militanları yoğun ilgi gösterdi.