Nestor Pitrola ile röportaj: “Partido Obrero mecliste, sınıf mücadelesinin ve işçi sınıfının bağımsız politikasının gelişmesi için politik bir silahtır!”

Devrimci İşçi Partisi Nisan ayında kardeş partisi Partido Obrero’nun (İşçi Partisi - PO) 24. Kongresi’ne katılmak üzere Arjantin’e gitti. Partiyi temsil eden yoldaşımız, orada bulunduğu süre boyunca Partido Obrero’nun çeşitli alanlarda öne çıkan önderleri ve sözcüleri ile röportajlar da yaptı. Gerçek gazetesinin sayfalarında bu görüşmelere yer vereceğiz. İlk olarak Arjantin Meclisi’nde PO’nun da içinde yer aldığı FİT’in (Frente de Izquierda y de los Trabajadores - İşçilerin ve Solun Cephesi) Buenos Aires milletvekili, PO’nun önderlerinden Nestor Pitrola ile yaptığımız röportajı yayınlıyoruz.

Gerçek: Arjantin’de PO ve FİT önemli bir seçim başarısına imza attı. Bu bağlamda ilk olarak PO’nun milletvekillerinin parlamentoda nasıl mücadele ettiğini sormak istiyoruz.

Nestor Pitrola: Çok önemli, çok geniş ölçekli bir siyasi mücadele bu ve ben Arjantin meclisinde bir tarih yazdığımızı düşünüyorum. PO’nun vekillerinin oynadığı rolü, daha önce hiç bir parlamenter bloğun oynadığını düşünmüyorum.

İlk olarak, biz işçi sınıfının ve onunla aynı çıkarlara sahip olanların temsilcisi olarak meclisteyiz. Biz milyonlarca ve milyonlarsa işçi ile özdeşleşmiş durumdayız, onların meclisteki savunucularıyız, bize oy vermemiş olsalar bile. İkinci olarak, mecliste biz stratejik bir mücadele oluşturduk. Bizim faaliyetimiz sadece talepleri ileri sürdüğümüz bir faaliyet değil, toplumun ve devletin sınıf karakterini ortaya koyduğumuz bir siyasi faaliyet. Sürekli olarak geçiş talepleri ve sloganları ileri sürmek bize işçi hükümeti ve proletarya diktatörlüğüne yönelik geçiş programı stratejisini ileri sürme imkânı sağlıyor. Üçüncü olarak, biz mücadele ile eklemlenmiş durumdayız. PO, bizim desteklediğimiz yasalar, eleştirdiğimiz yasalar, desteklediğimiz, dayanışma gösterdiğimiz mücadeleler ve hareketler hakkında halka açık oturumlarla Meclis Genel Kurulu’nda ciddi bir değişiklik yarattı. Mecliste olduğumuz üç yıl içerisinde, 60 tane böyle açık oturum yaptık ve sorunlarını ve bizim bunlara dair politik perspektiflerimizi tartışmak üzere binlerce işçiyi buraya taşıdık! Binlerce! Binlerce diyorum, çünkü her bir açık oturumda 60 ile 150 kişi arasında insan vardı, dolayısıyla bu üç yıl içinde binlerce insanın bizimle birlikte, bizim politikalarımız etrafında meclise girip müdahale ettiğini söyleyebiliyoruz. Kısaca, PO mecliste, sınıf mücadelesinin ve işçi sınıfının bağımsız politikasının gelişmesi için politik bir silah rolüne sahiptir.

Gerçek: Bu yıl da Arjantin’de seçimler yapılacak. Bu seçimlere ilişkin sol içindeki tartışma ve PO’nun siyasi stratejisi hakkında bilgi verebilir misiniz? FİT’in kendi içinde ve solun geri kalan kesimleri ile farkınız neler?

Nestor Pitrola: Tartışma bütün Latin Amerika soluna ilişkin bir tartışma aslında. Sorun, 2001 Argentinazo ayaklanmasından, Bolivya isyanından, Ekvador’da köylülerin isyanından yükselen, Venezüella’da Chavezcilik’te kendini gösteren, merkez sol ve milliyetçi hükümetlerin, önderliklerinin yükselişi ve Arjantin ve Latin Amerika solunun büyük bölümünün bu merkez sol hareketler tarafından yutulmasıdır. Uruguay’da Frente Amplio (Geniş Cephe) örneğinde, Arjantin’de Komünist Parti’nin Kirchnerciliği desteklemesi örneğinde olduğu gibi. Bu Arjantin solunda önemli bir tartışma ve bu tartışma Kirchner milliyetçiliğinin yenilgisi ile tekrar gündeme geldi. Milliyetçi iktidarlardan biriyken muhalefet konumuna geçmesi, çok sayıda grubun Kirchnerciliği doğrudan destekleme noktasına gelmesinde etkili oldu. Bu durumun FİT içinde de yankılarını görüyoruz. Özellikle PTS’nin Kirchnerciliğe uyum sağlamasının örneklerini görüyoruz. En önemlisi tüm Latin Amerika’yı etkileyen, bugün de siyasi krizin devam ettiği Brezilya’da Dilma Rousseff hükümetinin çöküşüydü. PTS, FİT’in kuruluşundan beri hep ortak olarak örgütlenen enternasyonalist 1 Mayıs eylemini 2016 yılında böldü. Dilma Rousseff’i destekleyen bir eylem yapmak için! Biz Izquierda Socialista (Sosyalist Sol) ve solun başka kesimleri ile birlikte darbeyi kınadık, ama işçilerin yaşam koşullarına saldıran, Arjantin’deki ile benzer yapısal uyum politikalarını uygulayan Dilma Rousseff hükümetinden bütünüyle bağımsız tarihi bir eylem organize ettik. Bu anlamda Arjantin’de PO, milliyetçi önderlikler iktidarda olduğunda da, şimdi muhalefette olduğunda da, bunlardan bağımsız politikanın başı, öncüsü, lideri konumunda. Bu perspektif PO’nun 24. Kongresi’nin tüm kararlarında görülebilir.

Gerçek: Son olarak Türkiye ve dünya işçi sınıfına mesajınız ne olur?

Nestor Pitrola: İlk olarak kapitalizmin 2007-2008’de başlayan dünya çapındaki krizi bütünüyle derinleşmiş durumda. Krizin sona ermesi bir yana, aksine dünya krizi yeni bir evreye girdi, sizin de bildiğiniz gibi devletlerin merkez bankalarının, kriz içinde bankaları ve şirketleri kurtarmasından dolayı şu anda kriz daha da derinleşti, yeni patlayıcı bir karakter taşıyor. Bu durum, savaşlar, devrimler, siyasi krizler, halk ayaklanmaları ve karşı devrimci darbelerden oluşan yeni bir dönem yarattı. Bunun en belirgin örneği “Arap baharı” diye anılan, Arap ülkelerindeki devrimlerdir. Bu kriz bütün dünyayı dolaşıyor. Ve biz Dördüncü Enternasyonal’in yeniden inşasını önüne koyanlar için tarihsel bir dönemden geçtiğimize inanıyoruz. Bizim Türkiye’deki yoldaşlarımıza çağrımız, dünya çapındaki önderlik sorunu ve Dördüncü Enternasyonal’in yeniden inşası doğrultusundaki tartışmaları, Cenova’da anlaştığımız temeller ve 2004 yılında kabul ettiğimiz program temelinde ilerletmek, güçlendirmektir. Çünkü bu çizgi, bütün tarihsel geçerliliği koruyor. Çünkü biz tam da bugün olduğu gibi, o dönemde kapitalizmin Çin ve Doğu Avrupa’ya nüfuz etmesinin, kapitalizmin krizini çözmeyeceğini, hatta kapitalizmin krizini dünya çapında bir krize dönüştüreceğini öngörmüştük. Bu nedenle ben DEYK’in siyasi ve programatik zemininin geçerliliğinin muazzam bir tarihsel değeri olduğu düşünüyorum. Arjantin’de, Türkiye’de ve dünyada işçilere siyasi bir perspektif sunmak için DEYK’i Dördüncü Enternasyonal’in yeniden kuruluşu için güçlendirmeliyiz.

 

Arjantin’de enternasyonalist 1 Mayıs hazırlık toplantısı

Devrimci İşçi Partisi olarak, İstanbul’da her ay düzenli olarak gazetemizin okurlarını bir kahvaltıda bir araya getirip siyasi gündemi ve görevlerimizi tartışıyoruz. Arjantin’deki kardeş partisi PO da işçi ve emekçileri parti lokallerinde akşam yemeğinde bir araya getiriyor. DİP adına PO kongresine katılan yoldaşımızın Arjantin’de bulunduğu sırada 1 Mayıs hazırlıkları kapsamında benzeri bir dizi etkinlik de düzenledi. Bu etkinliklerden birine PO’nun önderlerinden Jorge Altamira ile birlikte yoldaşımız da katılarak bir konuşma yaptı. Türkiye’deki siyasi durum, DİP’in politikası ve faaliyetleri hakkında bilgi verdi.


 

Uruguay’da Suriye savaşı ve Türkiye’de referanduma ilişkin etkinlik

Devrimci İşçi Partisi’nin Uruguay’daki kardeş partisi Partido de los Trabajadores (PT- İşçilerin Partisi) Nisan ayında PO kongresi için Arjantin’e giden yoldaşımızın katılımıyla Urugay’da Montevideo’da 19 Nisan Salı günü Suriye ve Ortadoğu savaşı ile Türkiye’de referandum sonuçlarının değerlendirildiği bir toplantı düzenledi. Yoldaşımız PT’nin merkez binasında yapılan toplantıda Ortadoğu’nun Üçüncü Dünya Savaşı’nın girizgâhı olma ihtimalini, DİP’in bu doğrultuda 2016’da düzenlediği Olağanüstü ve 2017 yılı başında düzenlediği 4. Kongresi’nde benimsediği perspektifi ve anti-emperyalizm çizgisini anlattı. Türkiye’de referandumun resmi sonuçları ne olursa olsun, istibdada karşı olanların siyaseten kazandığını ifade ederek sonuçları Türkiye’nin de son yıllarda yaşadığı sarsıntılar ve bunların yarattığı potansiyellerle birlikte değerlendirdi. Konuşmanın ardından dinleyicilerin hem katkıları hem de sorularıyla gece geç saate kadar canlı bir tartışma yapıldı.

Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2017 tarihli 92. sayısında yayınlanmıştır.