Fransa: DİP ve DEYK Lutte Ouvrière şenliğinde

Fransız devrimci Marksist örgütlerinden Lutte Ouvrière’in (İşçi Mücadelesi) geleneksel şenliğine son yıllarda hep olduğu gibi, Devrimci İşçi Partisi de davetliydi. Şenliğin “Siyasi Alan” kısmında, DEYK’in bir parçası olan EEK’li (İşçilerin Devrimci Partisi) Yunan ve ROR’lu (Proleter Devrimci Yeniden Doğuş) Fransız yoldaşlarımızla yan yana bulunan standımızla yer aldık.

Devrimci İşçi Partisi olarak, Devrimci Marksizm’in son sayıları, Revolutionary Marxism ve Gerçek gazetesinin son sayısının yanı sıra Fransızca hazırladığımız iki bildiri de standımızda yer aldı. Bu bildirilerin bir tanesi HDP’li vekillerin tutuklanması ile ilgiliyken, diğer bildirinin bir yüzü partimizi bir yüzü ise RedMed’i tanıtıyordu. Yayın ve bildirilerimizin yanı sıra, Şişecam grevi ile dayanışma faaliyeti çerçevesinde hazırladığımız Fransızca-Türkçe dayanışma mesajı içeren kartonlarımız da standımızda bulunuyordu. Standımıza ilgi gösteren birçok katılımcı, dayanışma mesajının bulunduğu kartonla fotoğraf çektirerek, Şişecam grevine dayanışma duygularını iletti.

Standımızda partimizi tanıtan bildirilerin yanı sıra, Devrimci Marksizm dergisinin yıllık İngilizce yayını Revolutionary Marxism dergisine de yoğun bir ilgi vardı. Bazı katılımcılar Ortadoğulu bir örgütün İngilizce yayın çıkarttığını görmenin olumlu bir sürpriz olduğunu söylerken, gelecek sayının ne zaman çıkacağını soranlar da oldu. Standımızda bulunan bütün Revolutionary Marxism’ler üç günlük şenlik süresinde satıldı.

Standımıza gelen katılımcılar özellikle 15 Temmuz darbe girişimi ve 16 Nisan referandumu hakkında merak ettikleri konuları sordular. Soruları yanıtlarken anlattığımız partimizin perspektifi, özellikle de referandum sürecinde işçilerin HAYIR’ını örgütlemek için yürüttüğü çalışma büyük bir ilgi çekti. Birçok katılımcı, Türkiye’ye dair yalnızca umutsuzluk ifade eden haberler okuduğunu ifade ederken, 16 Nisan’ın bir anlamda istibdat rejiminin yenilgisi olduğunu belirtmemiz büyük ilgi çekti. 

DEYK bileşenlerinin stantlarında, EEK’li yoldaşlarımızın çeşitli periyodik yayınlarının yanı sıra, ROR’lu yoldaşlarımızın üç ayrı bildirisi de yer aldı. Bildirilerin birisi genel olarak ROR’u tanıtırken, bir diğeri yaklaşan Fransız genel seçimlerinde ROR’un izleyeceği hattı açıklıyor, diğeri ise 26-28 Mayıs tarihlerinde Atina’da gerçekleşen 4. Avrupa-Akdeniz Konferansı’nı tanıtıyordu. Fransa-Yunanistan ve Türkiye’den üç örgütün yan yana stantlarda ortak çalışma yürütmesi birçok katılımcının ilgisini çekti.

Şenliğin ikinci gününde, EEK önderlerinden Savas Mihail-Matsas yoldaşımızın konuşmacı olduğu, Yunanistan’ın ve Avrupa Birliği’nin içinde bulunduğu kriz üzerine bir forum düzenledik. Fransızca konuşan yoldaşımız, Yunanistan’daki ekonomik ve toplumsal durumu anlatarak sözlerine başladı. Toplumun yüzde birini dahi teşkil etmeyen büyük burjuvazi dışında tüm Yunanistan’ın gün geçtikçe yoksullaştığını aktaran yoldaşımız, Troyka’nın talimatları doğrultusunda hareket edildiği takdirde, iktisatçıların hesaplamalarına göre, Yunanistan’ın borcunun tamamını ödeyebilmesinin 22. yüzyılda gerçekleşeceğini aktardı. Sınıf pusulasını kaybetmiş olan solun büyük bir kısmının hayranlıkla baktığı Syriza hükümetinin sağ hükümetlerden dahi daha ileriye giderek, Yunan işçilerine ve yoksullarına karşı büyük bir saldırı yürüttüğünü ve Troyka’ya karşı tam bir teslimiyet tutumu içinde olduğunu söyledi. AB’nin ve Syriza’nın Yunan emekçileri ve mülteciler arasında kurulmaya başlayan bağdan çok rahatsız olduğunu ve bunu önlemek için çeşitli önlemler aldığını belirten yoldaşımız, bu birlik sağlanmadan Yunanistan’da işçi sınıfının iktidara gelmesinin mümkün olmayacağını vurguladı. Syriza halkın güvenini kaybetmişken sağın yükselmesinin sebebinin solda gerçek bir alternatifin ortaya çıkmaması olduğunu belirten yoldaşımız, bu alternatifin ortaya çıkması durumunda, Yunanistan işçi sınıfının kapitalizmi devirebilecek güçte olduğunu belirtti. Forum, soru-cevap kısmının ardından sona erdi.