Filistin dostlarından İsrail’in ilhak planına karşı eylem: “İlhaka değil intifadaya ortak ol!”

Emperyalizme ve Siyonizme karşı Filistin Dostları platformu İsrail’in ABD’nin desteği ile Batı Şeria’da Siyonist yerleşimlerden başlayarak bölgenin yüzde 30’una ulaşan bir alanı ilhak etme planını İstanbul Levent’te bulunan sözde İsrail konsolosluğu önünde protesto etti. Tüm dünyada ilan edilen öfke günü kapsamında yapılan eylemde Filistin dostları Türkçe Arapça ve İngilizce “Emperyalist saldırganlığa ve Siyonist ilhaka değil İntifada’ya ortak ol!” yazan uzun bir pankartla birlikte Levent metro çıkışından konsolosluk binasına kadar sloganlarla yürüdüler. Emperyalizme ve Siyonizme karşı mücadeleye her zaman önem ve öncelik veren Devrimci İşçi Partisi de eylemde bayrağı ve dövizleriyle yer aldı.

Denizlerin yolunda Filistin’in yanındayız!

Filistin dostları ayrıca emperyalizme ve Siyonizme karşı Filistin halkıyla dayanışma çağrısı yapan, Lübnanlı komünist Corç Abdullah’a özgürlük isteyen dövizler taşıdılar. Filistin dostlarının dövizleri arasında Deniz Gezmiş’in Filistin’de İsrail’e karşı savaştığı dönemdeki kimlik kartının bulunduğu ve üzerinde “Denizlerin yolunda Filistin’in yanındayız” yazan bir döviz de vardı

Yol boyunca halkın desteği ve ilgisi ile karşılaşan Filistin Dostları, yol boyunca İsrail Siyonizmini, ABD emperyalizmini ve AKP iktidarının işbirlikçi politikalarını teşhir eden konuşmalar yaparak halkı mücadeleye çağırdılar. İlhak kararı ile Filistin halkına ve tüm mazlum halklara karşı işlediği suçun bilincinde olan İsrail’in eylemlere karşı İstanbul polisinden geniş önlemler almasını istediği gözlemlendi. Özellikle konsolosluğun önü şeritlerle kapatılırken çok sayıda çevik kuvvet polisi ve tomalar Siyonist şebekenin önünde konumlanmışlardı.  

Katil İsrail ve AKP’nin işbirlikçi politikaları teşhir edildi

Konsolosluk önünde yapılan konuşmalarda AKP iktidarının sadece sözle İsrail’i telin edip, eylemde Mavi Marmara davasını düşürerek, İsrail’le ticaret rekorları kırarak, Doğu Akdeniz’de Filistin halkının hakkı olan doğal kaynakları üzerinden Siyonistlerle pazarlık yaparak tam bir ikiyüzlülük içerisinde olduğu teşhir edildi. Siyonist elçinin kovulması tüm ticari, askeri, siyasi ilişkilerin kesilmesi istendi. Ayrıca sanatçılara, akademisyenlere, sporculara ve sanat, bilim-eğitim ve spor kuruluşlarına İsrail’e karşı boykot hareketini destekleme ve İsrail’le tüm ilişkileri kesme çağrısı yapıldı.

İsrail’e boykot! Filistin’e özgürlük!

Filistin dostları bir kez daha özellikle sanat alanında İsrail’in suçlarını aklamada önemli bir rol oynayan ARTISRAEL’in kirli sponsorluklarının reddedilmesi çağrısını yineledi. Geçtiğimiz hafta İzmir’de Fransız konsolosluğu önünde eylem yaparak Corç Abdullah ve Ahmet Saadat’a özgürlük taleplerini yükselten Filistin dostları, bu hafta da İstanbul’dan İzmir’in Göztepe kulübüne Siyonist sponsoru Puma şirketi ile sözleşmelerini feshetmeye çağırdı.

“Nehirden denize özgür Filistin”, “ilhaka değil direnişe ortak ol”, “ilhaka cevap intifada olacak” Eylemde Filistin Dostları adına platform sözcülerinden Naz Şakar’ın konuşmasının tam metnini paylaşıyoruz:

Değerli basın emekçileri, Filistin halkının sevgili dostları,

Emperyalizme ve Siyonizme Karşı Filistin Dostları olarak, çalışmalarımıza başladığımız günden itibaren yılmadan, usanmadan, Siyonist İsrail’in yıkılması gerektiğini savunduk. İsrail’in yanında, onun “işgal etmekten şimdilik imtina ettiği topraklarda” bir Filistin devletinin varlığını öngören, adına “iki devletli çözüm” denilen planların kesinlikle reddedilmesi gerektiğini söyledik.

Haklılığımız, bugün bir kez daha kanıtlanıyor. Önce Trump’ın “yüzyılın planı” adlı saldırı belgesi, ABD emperyalizminin Siyonistlerin en ileri ilhak taleplerinin dahi arkasında durduğunu gösterdi. Bundan güç alan Siyonistler, Filistin’in 1948 ve 1967’de elde edemedikleri kalan parçalarını da yutmak üzere bugün harekete geçiyor, Ürdün Nehri Vadisi ve Batı Şeria’nın bazı kesimlerini ilhak ettiklerini ilana hazırlanıyorlar. İlk başta Batı Şeria’nın %3’lük bölümünü oluşturan Siyonist yerleşimler için ilhak açıklayacaklar, ardından %27’lik bölümü daha ABD emperyalizmi ile birlikte çizecekleri haritalara uygun biçimde ilhak edecekler.

Tekrar söylüyoruz: İsrail, her fırsat bulduğunda topraklarını, çevresindeki halkların yaşadığı yerleri “fethederek” genişleten ve bunu gelecekte de yapacak olan bir oluşumdur. Manifestomuzda İsrail’in bir kanser hücresi olduğunu söylemiştik. bir kez daha tekrarlıyoruz, bir kanser hücresi ile bir arada yaşamak mümkün değildir. İsrail, yıkılmalıdır!

Bunu yapabilecek olan güç, Filistin halkının kahramanlığı, Filistinli direniş örgütlerinin kararlılığı ve Filistin halkının dostlarının sabırlı ve inatçı destekleri olacak.

Bugün kimse “şiddet sarmalından”, diplomasiden, müzakerelerden veya “İsrail siyasetinde işbirliği yapılabilecek demokratik bir kanadın da olduğundan” bahsetmesin. Filistinlilerin bu ırkçı ve saldırgan sözde devletle anlaşacak, müzakere edecek, uzlaşacak bir şeyi kalmadı. Aksine, 1991’de Madrid Konferansı ile başlayan, Filistin halkının tüm kurumlarını yok eden Oslo müzakereleri ile devam eden bu türden girişimler, hep Siyonistlerin elini güçlendirdi, Filistin halkının mücadelesinin demokratik bir mekanizması olan Filistin Kurtuluş Örgütü’nü işlevsiz kılarak, Siyonizmin maşası konumunda bir “Filistin Özerk Yönetimi”ni bu halkın başına bela etti. Filistin’in Damat Ferid’i olan Ebu Mazen’den ve onun kirli bürokrasisinden Filistin halkına bir yarar gelmeyeceği bugün apaçık ortadadır!

Şimdi, Siyonist İsrail’i daha önceki işgal girişimlerinden geri çeviren şeyin ne olduğuna bakılmalıdır. Bu işgalci güç Gazze’den nasıl çıkarıldıysa, Lübnan’dan nasıl kovulduysa, 48 topraklarında nasıl korku dolu yıllar yaşamışsa, bugün de hak ettiği aynısıdır.

Değerli basın emekçileri, Filistin halkının sevgili dostları,

Hep vurguladığımız gibi, Filistin meselesi Türkiye’nin emekçi halkının da meselesidir. Filistin halkına zulmeden emperyalizm ve Siyonizm, Türkiye işçi ve emekçilerinin de kanını emmektedir. Bugün Batı Şeria’daki Siyonist ilhak, bizim siperlerimize yapılmakta olan bir taaruzdur. Bunun için, dün olduğu gibi bugün de bu topraklarda Siyonizme karşı gerçek ve etkili bir karşı duruş gerçekleştirmek vazifesi ile karşı karşıyayız. Halkımızı bu doğrultuda mücadeleye çağırıyoruz. 

Siyonist elçi ve memurları bugünlerde İsrail karşıtı görünen, ancak İsrail ile askerî, diplomatik, istihbarî ve ticarî ilişkileri sürdürüp, Mavi Marmara davasını bir avuç doğalgaz için satan iktidarın şemsiyesi altında propaganda faaliyetlerini mutlu mesut sürdürüyorlar. Bu gayrimeşru devlet Filistin halkının topraklarındaki ilhakını genişletirken, Türkiye’de sanat kurumları bu oluşumun propaganda aygıtından para almaktan çekinmiyorlar. Türkiyeli şirketler, Filistin topraklarındaki Siyonist işgalin gelişimi için buraya yatırım yapmaya devam ediyorlar. AKP iktidarı, İsrail ile kargo uçuşlarının yeniden başlamasına onay veriyor. Yarın masaya yeniden oturup, boru hattı pazarlığına başlayacaklarına adımız gibi eminiz!

Gerçekten Filistin’in dostu olanların bugün, yeni ilhaklar karşısında yapması gereken, bu gayrimeşru oluşum ile tüm ilişkilere son vermektir.

Emperyalizme ve Siyonizme Karşı Filistin Dostları olarak biz, Siyonist oluşumun yeni ilhak planlarına bu topraklarda gereken yanıtı vereceğiz. Bir yandan Filistin halkının topraklarını çalıp, bir yandan da Türkiye’de kendilerini “ileri bir medeniyetin temsilcileri” gibi pazarlamaya çalışan Siyonistler, rüyalarında şık konser salonlarını, festivalleri, kokteylleri değil, Komer’in yanan arabasını, Dolmabahçe’den Boğaz’ın sularına dökülen emperyalist askerleri görmeliler.

Bizler, İsrail’in varlığına olduğu gibi, elbette yeni ilhaklarla 1948’den bu yana sürdürdüğü işgali genişletmesine de karşıyız. Emperyalizme ve Siyonizme karşı mücadelemiz, Filistin halkının mücadelesine olan desteğimiz, nehirden denize özgür, laik ve sosyalist bir Filistin kurulana dek sürecek!

Yaşasın Filistin halkının onurlu mücadelesi!

Yıkılsın Siyonist İsrail devleti!

Kahrolsun emperyalizm!

Emperyalizme ve Siyonizme Karşı Filistin Dostları

1 Temmuz 2020