EEK 7. Uluslararası Yaz Kampı

Devrimci İşçi Partisi’nin kardeş partilerinin oluşturduğu Dördüncü Enternasyonalin Yeniden Kuruluş Koordinasyonu’nun (DEYK) Yunanistan seksiyonu EEK (İşçilerin Devrimci Partisi) ve onun gençlik örgütlenmesi OEN (Devrimci Gençlik Örgütü) 23-29 Temmuz günleri arasında tarihlerindeki yedinci yaz kampını düzenlediler. Volos şehrine yakın bir kasabada düzenlenen kampa farklı sektörlerden işçiler, memorandum mağduru kamu emekçileri, işsiz gençler, ayrımcılıkla boğuşan göçmenler ve üniversite öğrencilerinden katılım vardı. Yaklaşık 75 kişi ile başlayan kampa katılım ilerleyen günlerde 100’e ulaştı. Uluslararası düzeyde ise Türkiye’den DİP’in yanı sıra DEYK’in Finlandiya seksiyonu MTL (Marksist İşçi Birliği) de kampa katılım sağladı. Ayrıca İspanya’dan bir grup devrimci, EEK kampına uğrayarak dünya durumu ve ekonomik krize karşı yükselen sınıf mücadelesi hakkında fikir alışverişi yaptılar.

Kamp boyunca mücadelenin en güncel başlıkları tartışıldı. Dünya ekonomik krizinin içinden geçtiği evre ve bunun Avrupa Birliği ile Yunanistan’a etkileri, birleşik işçi cephesi ve halk cephesi taktiklerinin Yunanistan’a günümüzdeki yansımaları, faşizm ve Yunanistan’da faşist hareket temel oturum konularıydı. Tartışmalar günde üç oturum şeklinde sürdürüldü. Sabah oturumunda sunumlar ve ardından kısa bir tartışma yapılırken, öğleden sonra oturumunda onarlı gruplar halinde konular detaylıca tartışılıyordu. Gece oturumları ise film gösterimi, ana temalardan bağımsız tartışmalar, tiyatro oyunları gibi etkinliklerle geçiyordu.

İlk gün kamp alanına yerleşme ve kamp programının aktarılmasıyla geçti. İkinci ve üçüncü günlerin temel teması ekonomik kriz ve sınıflar mücadelesi oldu. Sunumlarda borç krizinin vardığı aşamanın ekonomik ve politik etkileri çok dikkatli ve detaylı bir şekilde ele alındı. Bu dikkatli ele alış burjuvazinin içindeki farklı eğilimleri saptamayı kolaylaştırmasının yanı sıra bir sonraki adımı ve o adıma karşı yapılacakları da kestirmek açısından oldukça önemli. Ayrıca Yunanistan solunda reformist ve devrimci kamplaşma da temelde bu krizin nasıl çözümleneceği üzerine gerçekleştiğinden bu iki günün sunumları, atölye gruplarında yapılan tartışmalar ve tartışmaların toparlandığı oturumlar önem arz ediyordu. Bu iki günün önemli oturumları arasında Türkiye ve Finlandiya’dan katılımcıların yaptığı sunumlar da yer alıyordu.

Dördüncü gün birleşik işçi cephesi ve burjuvaziyle sınıf işbirliğini içerecek şekilde halk cephesi taktikleri ile bu taktiklerin günümüzde Yunanistan’a yansımaları ele alındı. Sunumun ilk kısmında tarihsel olarak bu taktikler masaya yatırılırken ikinci kısımda ve sonrasında yapılan tartışmalarda ağırlık Yunanistan’da gelişen mücadele, seçimler vesilesiyle ortaya çıkan tablo, kitlelerin sola dönüşü ve Syriza’nın yükselişi, buna karşı devrimcilerin izlemesi gereken hat noktalarında oldu. Beşinci gün ise faşizmin teorik tahlili ile Yunanistan’da Altın Şafak adlı faşist çetenin oy oranındaki artışa odaklanıldı. Yunanistan’da faşist hareketin sınırları, faşizme karşı nasıl mücadele edilmesi gerektiği, göçmenler, işçiler ve öğrenciler arasında kurulacak öz savunma komitelerinden faşizmin sınıf hareketiyle ezilmesine kadar bir çok alt başlık tartışıldı. Kalan günlerde ise sonuçlar değerlendirildi.

Beşinci günün gecesi Müzik ve Devrim başlıklı, geç saatlere kadar süren çok keyifli bir tartışma yapıldı. Geleneksel Yunan müziği Rebetiko’dan son yılların elektronik akımlarına kadar bir çok müzik türü ve modası dönemin mücadeleleri ve sosyal ortamı ile iç içe bir şekilde ele alındı. Akşam etkinliklerinden biri de göçmen olarak Yunanistan’da yaşayan bir yoldaşımızın hazırladığı ve bir çok kamp katılımcısının oyuncu olarak yer aldığı tiyatro gösterisiydi. Tiyatronun konusu göçmenlerin yaşadığı ayrımcılık ve maruz kaldıkları saldırılar ve devrimcilerle göçmenlerin ilişkileriydi.

Dünya devrimi mücadelesinde şu ana kadar çok önemli bir yer tutan Yunanistan’da yoldaşlarımız başarılı bir kamp gerçekleştirdiler. Önümüzdeki dönemin mücadelelerine yapacakları müdahalenin temelini sağlamlaştırdılar.

 

Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Ağustos 2012 tarihli sayısında yayınlanmıştır.