Dünya kazan devrim kepçe: Sudan, Zimbabwe, Sırbistan

Sudan halkı İMF dayatmasına direnmeye devam ediyor

İMF’nin yoksulluk yaratan dayatmaları karşısında Sudan halkı, gerçek anlamda, ekmeğini savunmak için bir ayı aşkın süredir gösteriler düzenliyor. Öyle ki sübvansiyonların İMF talebiyle kaldırılmasından sonra ekmeğin fiyatı bir ay içinde üçe katlandı. Öğretmenler, doktorlar ve mühendisler hemen her gün eylem çağrıları yapıyor.

Eylemlere gerçek kurşunla ateş açan asker ve polis güçleri ise onlarca insanı katletti. Sudan’ın eli kanlı diktatörü Ömer el-Beşir ise din görevlilerinin ve tarikat imamlarının aksi yöndeki tüm vaazlarına rağmen cuma namazında halk tarafından protesto edilince apar topar camiden kaçmak zorunda kaldı. Mısır ziyaretinde kendisine bu durum sorulunca: “Medya olayları abartıyor” demiş. Mısır’da bonapartist bir diktatörlüğün tepesine yerleşen siyasetçi diplomatlardan Sami Şükrü ise Sudan tiranına destek açıklaması yaparak “her zaman yardıma hazır” olduklarını belirtmiş.

Arap Devrimleri sırasında Mısır’da General Sisi milyonlarca emekçinin Mursi’yi devirmek için meydanlara çıkmasını fırsat bilerek darbe ile yönetimi ele geçirmiş ancak daha sonra işçi sınıfının ekonomik ve demokratik taleplerini zor kullanarak bastırmıştı. Şimdi can düşmanı oldukları Müslüman Kardeşler’in çizgisindeki komşu diktatöre destek olarak Kuzey Afrika’nın bir diğer gariban halkını akılları sıra hep birlikte ezecekler. Karşılarında birleşen Mısır ve Sudan işçi sınıfını ve emekçi halkını bulduklarında ise fareler gibi kaçacak delik arayacaklar.

Zimbabve’de genel grev hayatı durdurdu

Afrika’nın yoksul ülkesi Zimbabve’nin emekçi halkı 14-17 Ocak’ta, üç gün boyunca grevler ve gösterilerle ülkeyi sarstı. Petrol fiyatlarında bir gecede iki katına varan artış ve bunun tetiklediği hayat pahalılığının dayanılmaz boyutlara gelmesi üzerine başlayan gösteriler, sendikaların genel grev çağrısı yapmasıyla seviye atlayarak hükümeti ürkütür hale geldi. Genel grev üç gün sürdü ve bu üç gün boyunca sokak çatışmalarına da sahne oldu. Bilhassa kırsal bölgelerde ve taşrada halk barikatlar kurarak yerleşim yerlerine ulaşımı engelledi. Başkent Harare’de olduğu gibi zaman zaman şehir merkezlerine yapılan yürüyüşler, işçilerin eylemleri ile birleşince kentleri kara bir dalga gibi ele aldı.

Polis ve ordu eylemlere katılan emekçilerden çoğu genç en az 12 kişiyi katletti, yüzlerce kişiyi yaraladı. Eylemlerin ardından binlerce insanın evleri basıldı. Gözaltına alınan onlarca insandan haber alınamazken kaybedilmelerinden endişe ediliyor. Tutuklananlardan biri de Zimbabve Sendikalar Konfederasyonu Genel Sekreteri Japhet Moyo.

Enflasyonun %40’lara dayandığı ve kendi para birimi çöktüğü için Amerikan doları kullanmaya başlayan ülkede gösteriler şimdilik duruldu. Ancak 500.000 çalışanı temsil eden 16 kamu emekçisi sendikası açıklama yaparak toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamazsa genel greve başlayacaklarını bildirdi. Baskılara rağmen Zimbabveli emekçiler geri adım atacağa benzemiyor. Bilakis, 2019 yılı, Zimbabve’nin yolsuzluğa batmış bürokratları ve düzenin kaymağını yerken işçileri inim inim inleten patronları için zor geçeceğe benziyor.

Sırbistan’da gösteriler sekizinci haftasında

Sırbistan’da, artan biçimde otoriter bir eğilim sergileyen Cumhurbaşkanı Vuçiç’e karşı protestolar, sekizinci haftasına girdi. “Biz halkız”, “Kahrolsun hırsızlar” sloganları eşliğinde düzenlenen yürüyüşlerin her hafta yapılır hale gelmesi, muhalefet partilerinden birinin başkanına yapılan saldırı sonrasında oldu. En temel demokratik hakların dahi ayaklar altına alınmasının yanı sıra on binlerce kişinin katıldığı eylemlerde seçim yasasının değiştirilmesi, emekliler için daha iyi yaşam koşulları, gelirlerin dağıtımında halkın daha fazla kontrol sahibi olması ve yolsuzluk karşıtı talepler de öne çıkıyor. Önümüzdeki günlerde düzenlenecek mitinglere bir milyon kişinin katılması hedefleniyor.

Bu yazı Gerçek gazetesinin Şubat 2019 tarihli 113. sayısında yayınlanmıştır.