Devrimci İşçi Partisi ve kardeş örgütleri Fransa'da Lutte Ouvrière şenliğindeydi

Devrimci İşçi Partisi ve kardeş örgütleri Fransa'da Lutte Ouvrière şenliğindeydi

Fransa’nın önemli devrimci Marksist örgütlerinden Lutte Ouvrière’in, Paris yakınlarındaki Presles kentinde düzenlediği şenliğe, artık gelenekselleştiği üzere Devrimci İşçi Partisi de davetliydi. 8 ile 10 Haziran arasında gerçekleşen etkinlikte Devrimci İşçi Partisi, Yunanistan’daki kardeş örgütü EEK (İşçilerin Devrimci Partisi) ve Fransa’daki kardeş grubu ROR (Proleter Devrimci Yeniden Doğuş) ile birlikte “Siyasi Bölge” adı verilen kısımda iki stant ile yerini aldı. Stantlardan birisi büyük oranda Devrimci İşçi Partisi ile Fransa, Yunanistan, Arjantin ve Uruguay’daki kardeş parti ve örgütlerin eylemlerinden ve etkinliklerinden fotoğraflara ayrılmıştı. Diğer stantta ise Devrimci Marksizm’in yıllık İngilizce özel sayısı olan Revolutionary Marxism’in 2019 sayısı, Gerçek gazetesi, EEK’in gazetesi Nea Proptiki (Yeni Perspektif) ve DİP ile ROR’a ait çeşitli Türkçe, Fransızca, İngilizce ve Arapça bildiriler yer aldı.

Cezayir'den Sudan'a İslam dünyasında devrim

Etkinliğin ilk gününde, Siyasi Bölge’deki Forum alanında Devrimci İşçi Partisi olarak bir forum düzenledik. “Cezayir’den Sudan’a İslam dünyasında devrim” başlıklı bir konuşma yapan yoldaşımız, dinleyicilere doğrudan Fransızca olarak seslendi. İslam dünyasının ama özellikle de Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın 20. yüzyılının, genel kanının aksine, Avrupa’dan geri kalmayacak bir devrimler ve karşı devrimler çağı olarak geçtiğine dair kısa bir hatırlatma yapan yoldaşımız, ardından bu coğrafyada Üçüncü Büyük Depresyon dönemindeki çelişkili ve ihtilaçlı gelişmenin kısa bir tablosunu çizdi. Mısır’da yaşanan ve üç dalga halinde gelişen devrim sürecinin 21. yüzyılın en derin devrimi olma niteliğini koruduğunu belirten yoldaşımız, bir yanda Mısır, Tunus, Cezayir ve Sudan devrimlerinin diğer tarafta ise 21. yüzyılda gerici siyasal önderliklerin en uç örneği olarak DAİŞ’in, Üçüncü Büyük Depresyon döneminin doğasını mükemmel biçimde yansıttığını söyledi. Ardından Sudan devriminin gelişimini ve Ortadoğu devriminin ikinci dalgasının şu anda içinde bulunduğu dönemeci tartışan yoldaşımız, konuşmasını bir yandan DAİŞ gibi gerici liderliklerin taban bulabilmesinin diğer yandan ise Mısır gibi büyük bir devrimin El Sisi Bonapartizminin zaferiyle bitmesinin sebebinin, işçi sınıfına dayanan devrimci bir önderliğin yokluğu olduğunu belirtti. Devrimci İşçi Partisi’nin Türkiye’de günbegün fabrikalarda ve işçi havzalarında çalışarak bu eksikliği gidermek için kolları sıvadığını söyleyen yoldaşımız, istibdad Türkiye’sinin yerini işçilerin Türkiye’si aldığında bugün Avrupa’da neredeyse içsel olarak gericiymiş gibi bakılan Müslüman kitlelerin Avrupa’daki işçi devriminin de dayanaklarından biri, bir sıçrama tahtası haline geleceğini söyleyerek konuşmasını tamamladı. Forum soru ve cevap kısmından sonra sona erdi. Geç saate rağmen, forum için ayrılan bir saat dolduktan sonra dahi soruların devam etmesi ve dinleyicilerin forum alanından ayrılmaması da özellikle dikkat çekiciydi.

Yunanistan'da ekonomik ve siyasi kriz

Pazar günü, aynı forum yerinde, bu sefer EEK’in tarihsel lideri Savvas-Mihail Matsas yoldaşımızın konuştuğu bir etkinlik gerçekleşti. Yunanistan’da devam eden ekonomik ve siyasi kriz üzerinde duran Savvas yoldaş, Syriza’nın, gerçekleştirdiği ihanetler sonrası büyük bir gerileme yaşadığını fakat ne Komünist Parti’nin ne de diğer devrimci örgütlerin doğan boşluğu dolduramadığını, eski Altın Şafak faşistlerinin de desteğini alan Yeni Demokrasi Partisi’nin yükselişe geçtiğini söyledi. Yoldaş, Avrupa Birliği’ne karşı, enternasyonalist bir alternatif getirmeden, ülke sınırlarını savunarak karşı çıkmaya çalışan Avrupa solundan çeşitli kesimlerin yaşadığı hezimetin de altını çizdi. Syriza’dan ayrılıp yeni parti kuran Lafazanis’in Yunanistan’ın Mélenchon’u olmak istediğini, son seçimler neticesinde ise yaşadığı hezimetle Mélenchon’un Fransa’nın Lafazanis’i olduğunu belirten yoldaşımız, çözümün ölüm sancıları yaşayan Avrupa Birliği’ne karşı enternasyonalist bir alternatif oluşturmaktan geçtiğini söyledi.

Üç gün boyunca hem stant başında hem de forumlarda Devrimci İşçi Partisi’ni ve uluslararası akımımızı tanıtmak için yürüttüğümüz çalışma büyük bir ilgi gördü. Özellikle stant başında canlı ve ilgi çekici tartışmalar yaşanırken, çeşitli dillerdeki propaganda materyalimizi de katılımcılara yoğun biçimde ulaştırdık.

Bu yazı Gerçek gazetesinin Temmuz 2019 tarihli 118. sayısında yayınlanmıştır.