Avrupa Parlamentosu’nun yeni anti-Semitizm tanımı Siyonizmle mücadeleyi engellemeyi amaçlıyor!

Avrupa Parlamentosu’nun yeni anti-Semitizm tanımı Siyonizmle mücadeleyi engellemeyi amaçlıyor!

Avrupa Parlamentosu 29 Mayıs tarihinde, “anti-Semitizm ile mücadele” hakkında bir karar önergesini oyladı ve karar meclisin ezici çoğunluğunun oyuyla kabul edildi. Parlamentodan geçen bu karar, Avrupa Parlamentosu’na üye tüm ülkeleri, Avrupa Birliği’nin tüm kurum ve kuruluşlarını Uluslararası Holokost’u Hatırlama Birliği (IHRA) tarafından şu an geçerli sayılan anti-Semitizm tanımını benimsemeye ve uygulamaya çağırıyor.

Elbette ki, Holokost, yani Yahudi soykırımı, insanlık tarihinin en karanlık dönemlerinden biri olarak hatırlanmalı, ne gaz odaları, ne toplama kampları unutulmamalıdır. Soykırımın sorumluları her şeyden önce insanlığın vicdanı önünde mahkûm edilmiştir. Bugün Yahudilere karşı yapılan her türlü ayrımcılık ve Yahudiler aleyhinde sarf edilen bütün nefret söylemleri de bu şekilde mahkûm edilmelidir. Holokost’un bir daha asla tekrarlanmaması için, anti-Semitizmle mücadele etmek hepimizin görevidir.

Holokost bir kara leke olarak tarih sayfalarına yazılmıştır, ancak Filistin’in işgali sürüyor. Holokost’un bütün yapıları bugün birer utanç müzesine dönüşmüşken, İsrail’in Batı Şeria’da inşa ettiği Apartheid duvarı ne yazık ki hâlâ ayaktadır. Topraklarından sürülmeleri tam yüz yıl önce başlayan Filistinli mülteciler, bugün hâlâ Suriyeli mültecilerden sonra dünyadaki en büyük mülteci topluluğu. İsrail’in, işgal altındaki topraklarda, Gazze’de, Batı Şeria’da yaşayan Filistinliler üzerindeki baskısı her geçen gün artıyor.

İsrail’e karşı olmak anti-Semitizm ile özdeşleştiriliyor

IHRA’nın 2016’da güncellediği ve şimdi Avrupa Parlamentosu’nun da kabul ettiği tanımın maddelerinden biri uyarınca, “Örneğin İsrail devletinin varlığının ırkçı bir girişim olduğunu söyleyerek, Yahudi halkının kendi kaderini tayin hakkını tanımamak” anti-Semitik bir davranış oluyor.

Avrupa Parlamentosu’nun benimsediği yeni tanıma göre, Apartheid rejimi altında yaşayan milyonlarca Filistinlinin ve farklı ülkelere dağılmış, ülkelerine dönüş hakları İsrail tarafından uluslararası hukuk tamamen ayaklar altına alınarak engellenen Filistinli mültecilerin mücadelesi anti-Semitizmi desteklemektedir. Filistin’de yıllardır terör estiren silahlı yerleşimcilerin ve işgal gücünün ordusunun şiddetine, katliamlarına direnmek, anti-Semitizmdir. İşgalci, gayri-meşru İsrail’e siyasi, askeri, ekonomik ve kültürel alanda boykot çağrısı yapan Uluslararası BDS (Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar) Hareketi anti-Semitizm yapmaktadır. Hatta bu tanıma göre, dünyanın dört bir yanından Filistin’in işgaline karşı ses çıkartan, Siyonizm’i kabul etmeyen ve Filistin direnişini destekleyen Yahudiler de anti-Semitiktir! Örneğin Avrupa Parlamentosu, İsrail’in başkenti Tel Aviv’de Filistin’in işgali son bulsun diyerek sokağa çıkan yüz binlerce Yahudi’yi anti-Semitik olmakla suçlamış olmaktadır. (Bahsi geçen protesto, her ne kadar iki devletli çözümden yana bir tavır ortaya koysa da, Filistin halkının haklı direnişine açıkça destek vermektedir.) Bu tanıma göre Siyonist olmayan Yahudi de, bütün Yahudi topluluğuna karşı nefret beslemektedir!

Durumun gülünçlüğü bir yana, bu karar Avrupa Parlamentosu’nun kararının ardındaki esas amacın Avrupa’da yaşayan Yahudileri nefret suçlarına karşı korumakla sınırlı olmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Avrupa Parlamentosu’nun anti-Semitizm kararının arkasındaki hedef, bugün İsrail’in, işgal ettiği topraklarda yaşayan Filistinlilere uyguladığı Apartheid rejimini meşrulaştırmaktır. Avrupa Parlamentosu Yahudileri değil, Siyonistleri savunmaktadır!

Yüz binlerce insanı yurtlarından sürerek, kadın, çocuk, yaşlı demeden binlercesini öldürerek kurulan İsrail, kurulduğu günden itibaren yeni katliamlarla sınırlarını sürekli genişletti ve bugün hâlâ belirlenmiş sınırlara sahip değil. Avrupa Parlamentosu bizim liberallerimiz tarafından bugün dünyada bulunan en demokratik kurumlardan biri gibi sunulur hep. Bunların emperyalizm diye bir sorunu yoktur, Avrupa’da ne varsa baş tacı ederler. Oysa şimdi bu parlamento gerici karakterini ortaya koyarak, bütün Ortadoğu halkları için ciddi bir tehdit olan, bu yayılmacı, işgalci oluşumu, anti-Semitizmle mücadele adı altında desteklemektedir. Avrupa ülkelerinde BDS Hareketi ve Uluslararası Dayanışma Hareketi (ISM) başta olmak üzere, Filistin davasına destek verdikleri için devlet baskısına maruz kalan kurumlara yeni saldırıların önünü açmaktadır.

Filistin’in kurtuluşu emperyalizmden beklenemez

Ayrıca Avrupa Parlamentosu’nun İsrail’i meşrulaştırmak amacıyla aldığı bu karar, emperyalistlerle işbirliğinin, müzakerenin ne Filistin halkına, ne Ortadoğu’nun diğer halklarına özgürlük ve barış getiremeyeceğinin somut bir kanıtıdır. Bu, emperyalist Avrupa’nın Siyonizm’e verdiği desteğin ne ilk ne tek örneğidir. Nitekim 2017 yılı, İngiliz emperyalizminin Filistin’de Siyonist işgalin önünü açan Balfour Deklarasyonu’nun yüzüncü yıldönümüdür. Gayrimeşru İsrail devletinin ve Apartheid rejiminin en büyük suç ortağı, kuruluşundan günümüze her zaman emperyalistler olmuştur. İsrail, İngiliz emperyalizminin yardımıyla kurulmuş, ABD, Fransa ve İtalya’nın desteğini almıştır. Yıllardır Ortadoğu’da emperyalizmin bekçiliğini yapmaktadır. Bugün de Trump’ın başkanlığında ABD emperyalizminin desteğiyle saldırgan ve yayılmacı politikalarını arttırmaktadır.

Avrupa Parlamentosu’nun Siyonist İsrail’i meşrulaştıran anti-Semitizm kararını tanımıyoruz! Filistin halkının haklı direnişine destek vermek anti-Semitizm değil, enternasyonalizmin bir gereğidir! Siyonizm dünya çapında Yahudi topluluğunun önemli bir kısmı tarafından da reddedilen, gerici, ırkçı bir ideolojidir.

Ortadoğu’da emperyalistlerin çıkarlarını savunan, kendi yayılmacı hedeflerini gerçekleştirmek için hareket eden Siyonist devlet yıkılmadan, bölgedeki hiçbir halk rahat nefes alamaz! Devrimci İşçi Partisi, Siyonizme ve gayrimeşru, işgalci İsrail’e karşı mücadele etmeye, Filistin direnişini ve uluslararası dayanışma hareketlerini desteklemeye devam edecek. Siyonist İsrail yıkılacak, Filistin nehirden denize özgür olacak!