Ekim devriminin kalbi Putilov fabrikası ve yarının Putilovları

Ekim devriminin kalbi Putilov fabrikası ve yarının Putilovları

7 Kasım, 1917’de, kapitalizmin insanlığı içine sürüklediği emperyalist dünya savaşının yıkımının yaşandığı bir dönemde Rusya’da işçilerin masaya yumruğu vurmasıyla patlak veren, savaşın gidişatını da, tarihin akışını da değiştiren Ekim devriminin yıldönümü. Ekim devrimi ile birlikte Bolşeviklerin önderliğinde kurulan yeni işçi iktidarı Rusya’yı derhal savaştan çekmiş, Ekim devriminin izinden ondan bir yıl sonra patlak veren Alman devrimi zafere ulaşamasa bile Almanya’nın savaştan çekilmesi ve Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermesi ile sonuçlanmıştır. Ekim devrimi, sadece milyonlarca asker ve sivilin öldüğü bir emperyalist paylaşım savaşını sona erdirmesi bakımından bile dünya tarihine damga vurmuş, Rusya’nın sınırlarını aşmıştır. Dahası o dönemde Türkiye’de Millî Mücadele ve başka topraklarda mazlum halkların emperyalizme karşı mücadeleler, Ekim devriminin ürünü olan Sovyet devletinin desteği ile, ondan güç olarak başarıya ulaşmıştır.

Ekim devrimi, işçi sınıfının nasırlı elleriyle, tarihte ilk kez kalıcı olarak iktidarı alması, ilk işçi devletinin kurulması ile sonuçlanmıştır. Ve bütün dünyaya insanlığı savaşlardan, sömürüden, sefaletten, açlıktan kurtaracak olan yegâne gücün işçi sınıfı olduğunu göstermiş, Ekim devriminin izinden yürüyen başka ülkelerin işçileri ve köylüleri Çin’de, Doğu Avrupa’da, Küba’da, Vietnam’da olduğu gibi sermaye düzeninin hakimiyetine son vermiştir. Ekim devrimi ile birlikte dünya çapında bir proleter devrimler çağı açılmıştır. Dünya devrimi başlamıştır.

Ekim devriminin kalbinin attığı merkezlerden birisi Petrograd’da (bugünkü adıyla Petersburg) bulunan 30 bin işçinin çalıştığı bir metal fabrikası olan Putilov fabrikasıydı. O fabrika başka fabrikalarla birlikte Bolşeviklerin örgütlülüğünün en yüksek olduğu, stratejik önemde bir fabrikaydı. Daha 1905 devriminde Putilov fabrikasının işçileri grevleriyle Çarlık rejimini sarsmıştı. 1917’de devrimden önce Lenin, Putilov Fabrikası Komitesi’ne sesleniyor, iktidarın nasıl ele geçirileceğine dair işçilere konuşmalar yapıyordu. İşte o işçiler, 1917’de askerlerle birlikte devrime katıldılar. Elde silah, iktidarın Sovyetlere, yani işçi ve köylülere devredilmesini talep ettiler. Devrimden sonra fabrikanın adı “Kızıl Putilov” olarak değiştirildi.

Yarının devriminin, işçi sınıfını bir kez daha iktidar olarak tarih sahnesine çıkaracak devriminin anahtarı, yeni Putilov’lar yaratmakta yatıyor. Çünkü 104 yıl önce olduğu gibi, bugün de tarihin akışını değiştirecek olan güç işçi sınıfıdır. Devrimci İşçi Partisi, bu güce güveniyor. 104 yıl önce Ekim devriminin topraklarında işçi sınıfı, Rus çarının istibdad rejimini devirdikten sonra önce Ekim devrimine giden günlerde karşı devrimci darbe tehdidini püskürtüp sonra da doğru anda ileriye atılarak iktidarı aldı. Bu, Bolşevikler işçi sınıfının öncüsünü örgütleyebildiği, işçi sınıfının öncüsü disiplinli bir parti olarak Bolşevik Partisi’nde örgütlendiği içindir. Ekim devrimi, devrime önderlik edecek bir partinin inşasının devrimin zaferi için kaçınılmaz olduğunu göstermiştir. Devrimci İşçi Partisi, işte bu yüzden, işçi sınıfının mücadelesini zafere ulaştıracak bir önderliğin inşası için çalışıyor. Dün muzaffer olan devrimlerde olduğu gibi başta metal olmak üzere kilit önemdeki fabrikalarda mevzilenmenin, o stratejik mevzilerde derinleşmenin önemini bu temelde savunuyor. “Daha fazla işçi, daha fazla mevzi” şiarıyla yeni bir atılım için var gücüyle mücadele ediyor.

Kapitalizmin çelişkileri, bugün insanlığı bir kez daha açlıkla, yoksullukla, sermayenin kâr hırsı nedeniyle insanları canından eden salgın hastalıklarla, dünya savaşı tehlikesi ile karşı karşıya getirmiş durumda. İşçi sınıfı ve emekçi halk, birçok ülkede, insanlığa barbarlıktan başka hiçbir şey vadetmeyen bu düzene karşı ayağa kalkıyor, mücadele ediyor, yolunu arıyor. Kapitalizmin çelişkileri, sosyalizmin yeniden ayağa kalkmasına olanak tanıyor. Adeta yeni ve daha ileri Ekim devrimlerinin çağrısı tüm dünyada yankılanıyor. Bugün hakları için mücadele eden işçiler, elbet bu çağrıya kulak verecek. Bugün örgütlendikleri fabrikaların adının önüne, yarının muzaffer devrimlerinden sonra “Kızıl” kelimesini de ekleyecek.

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Kasım 2021 tarihli 146. sayısında yayınlanmıştır. 

Armağan Tulun Kasım 2021 podcast