Amacımız güvenceli, sigortalı, sendikalı çalışmak!

İş güvencesiz, sendikasız, sigortasız çalışmaya karşı mücadele eden Taşeron İşçileri Dayanışma ve Yardımlaşma Dermeği yönetim kurulu üyesi Birsen Yeşilkanat Kaya ile derneğin kuruluş amaçları, elde ettiği kazanımlar ve önümüzdeki günlere yönelik hedefleri ile ilgili görüştük. Gazetemizin Temmuz 2011 tarihli 21. sayısında yer alan röportajı aşağıda yayınlıyoruz.

Gerçek: Taşeron İşçileri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği’nin kuruluş sürecinden ve amaçlarından söz eder misiniz?

Birsen Yeşilkanat Kaya: Dernek 17 Mart 2010’da kuruldu. Derneğin kuruluşu deneysel bir şey oldu bizim için. Fakültede daha önce de örgütlenme çabaları söz konusuydu. Örneğin, Çapa Tıp Fakültesi’nde Belediye-İş Sendikası, işçilerin büyük bir kısmını örgütledi, toplu sözleşme hakkı kazandı. Ama daha sonrasında örgütlenmeyi gerçekleştiren arkadaş, Belediye-İş Sendikası tarafından sendika şubesinden uzaklaştırıldı. Söz konusu şube kapatıldı ve başka bir şube ile birleştirildi. İşçiler mağdur oldu, 20 kişi işten atıldı. Uzun bir süre mücadeleyi sürdürdüler ancak sonuç olarak örgütlenme yenilgiye uğradı. Sendika başarısız oldu. Daha sonra Dev-Sağlık İş bir örgütlenme çabası gösterdi fakat onlar da başarılı olamadılar. Ancak bir şekilde örgütlenmenin gerçekleştirilmesi gerekiyordu. Biz, bir dernek kurmanın yararlı olabileceğini düşündük. Sendika değil de dernek kurmamızın sebebi sendikaların örgütlenme çabasında başarılı olmamasıdır. Ancak amacımız dernek olarak kalmak değil, ilerleyen dönemde sendikalaşmak. Dernek kurup kurmama tartışmaları yaparken, o dönemde işçilerin yemek sorunu vardı. Yemek ücreti işçilerin hakkı fakat taşeron şirket, yemek paralarını keseceğini ve yemeğin fakülte yemekhanesinde yeneceğini söyledi. Bunun üzerine taşeron işçiler yemek paralarını talep ettiler. İşçilerin bu talepleri dernek için bir çıkış noktası oluşturdu; diğer bir deyişle derneğin kurulmasına vesile oldu. Derneğimiz, Çapa Tıp Fakültesi’nde taşeron işçilerin kurmuş olduğu, bugün itibariyle bine yakın üyesi olan bir dernek. Amacı, başta taşeron şirketlerde çalışan işçiler olmak üzere, işçilerin güvenceli, kadrolu ve sigortalı olarak çalışabilecekleri koşulları oluşturmak ve bunların korunması için etkin bir faaliyet yürütmek. Hak ihlallerine karşı yasal ve meşru yollarla mücadele etmek.

Gerçek: Dernek kurulduktan sonra ne gibi kazanımlar elde etti?

Birsen Yeşilkanat Kaya: 2010 Aralık ayına ait, taşeron işçilerin alamadıkları maaşları vardı. Altı ayda bir şirket değişiyordu; giden şirket ödeme sorununun kendisine ait olmadığını, yeni şirketin bu ödemeyi yapması gerektiğini söylerken, yeni gelen şirket ise sorumluluğun önceki şirkete ait olduğunu söylüyordu. İşçilerin paralarını alamaması üzerine dernek bu konuda dava açtı. Dava biraz uzun sürmekle beraber, işçiler, önceki şirketten, paralarını aldılar. Bundan sonra işçiler arasında derneğe olan güven artarken, dernekte örgütlenen işçi sayısı da arttı. Bu da bizim için dönüm noktalarından birisiydi. Ayrıca işçilerin istenildiği zaman işten çıkarılmasının önüne geçildi. Bütün taşeron işçiler senelik izin hakkı kazandı. Diğer bir örnek, şua izni kullanımı. Röntgen teknisyenleri, yaptıkları işe özgü nedenler dolayısıyla, yasal olarak bir aylık şua izni hakkına sahipler. Fakat bırakın şua iznini, herhangi bir izin dahi kullanamıyorken, derneğin girişimleri sonucunda hem şua izinlerini hem de senelik izinlerini kullanmaya başladılar. Senelik izin hakkı kazanılmış olmakla birlikte, şu an senelik izinlerin kıdeme göre kullanılmasını sağlamak için çabalarımız söz konusu. Yemekhaneden atılan 11 işçi arkadaş vardı. Dördü işe geri döndü. Diğerlerinin ise davaları devam ediyor. Ocak ayında gelen taşeron şirket, derneğin kazanımlarını görünce, bunların önüne geçmek için işçilere ibraname imzalatmaya başladı. Bu ibranamede, bütün haklarımı aldım yeni şirketten hiçbir şey talep etmiyorum yazıyordu ve işçilerden bunları imzalamaları bekleniyordu. Temizlik işçisi arkadaşlar bunları imzaladı ve verdi. Daha sonra sağlık çalışanlarına imzalatılmaya çalışıldı. Bu süreçte dernek konu ile ilgilenmeye başladı ve taşeron işçilere bu uygulamanın yasal olmadığını ve imzalamak zorunda olmadıklarını söyledi. Bu çerçevede, dernek taşeron işçi arkadaşlarla bazı toplantılar gerçekleştirdi. Sonrasında şirket ibranameleri imzalatmaktan vazgeçti ve imzalatılan ibranameleri de işçilere geri verdi. 2008’de Dev Sağlık-İş burada bir çalışma yürütmüştü. İş Müfettişlerini inceleme yapmak üzere buraya getirdi. İş Müfettişleri incelemeleri sonucunda sağlık çalışanlarının taşeron olarak çalıştırılamayacağı ve bu iş kolunda taşeron çalıştırmanın yasal olmadığını belirten bir rapor hazırladı. Taşeron firma buna karşı dava açtı fakat davayı kaybetti. Ama buna rağmen, hukuksuz bir biçimde, laborantlar, hemşireler, röntgen teknisyenleri, taşeron şirketten çalıştırılmaya devam ediyor. Yani aslında fiilen bir suç işleniyor. Dernek de bu hukuksuzluğa karşı dava açtı. Dava şu an devam ediyor. Muhtemelen bu dava lehimize sonuçlanacak.

Gerçek: Derneğin bundan sonraki süreçte hedefleri nelerdir?

Birsen Yeşilkanat Kaya: Derneğin hedefi aslında amaçlarından çıkartılabilir. Derneğin ismi Taşeron İşçileri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği fakat amacımız yalnızca dayanışmayı ve yardımlaşmayı sağlamak değil, taşeron çalışma biçimini ortadan kaldırmak. Bütün işçilerin kadrolu, güvenceli, sigortalı ve sendikalı olarak çalışmasını sağlamak. 4857 sayılı İş Kanunu’nda her şey çok açık ve net. Taşeronda çalıştığınız zaman kanunun tanıdığı hakların hiçbirine sahip olamıyorsunuz. Bu hakları kullanılabilir hale getirmek istiyoruz. Dernek kurulurken, başka yerlerde de şube açılabilir şeklinde düşünmüştük. Ama maalesef dernek işlerini yürütecek insan sayısı, bütün örgütlerde olduğu gibi, az olduğundan yük birkaç kişinin üstünde kalıyor. Cerrahpaşa’dan yönetimde iki kişi, Çapa’dan ise beş kişi var. Cerrahpaşa’daki örgütlenme Çapa’daki kadar güçlü değil. Aslında her yerden, İstanbul dışından da, taşeron işçilerden talep geliyor. Ancak şu an için, bu taleplere cevap verecek noktada değiliz. İstanbul Üniversitesi kampüsünde çalışan taşeron işçi arkadaşların sorunları var, onlarla sorunları hakkında görüşeceğiz. Gücümüz yettiğince, insanlara ulaşmaya çalışıyoruz. 7 Haziran’da dernek bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Bizim açımızdan önemliydi. Elbette birçok kurumdan destek alıyoruz fakat bu basın açıklaması, derneğin kendi çabasıyla örgütlemesi ve taleplerin dile getirilmesi açısından önemliydi. Bu basın açıklaması da dernek açısından bir dönüm noktasıydı. Basın açıklaması için örgütlenme çalışmaları yapıldı, günlerce bildiri dağıtıldı. Bu çabalarımız sonucu basın açıklamasına binin üzerinde taşeron işçinin katılımını sağladık. İstanbul Üniversitesi bünyesinde 3.600 civarında taşeron işçisi var. Bu işçilerden şimdilik 1.000 tanesi derneğe üye. İlerleyen dönemde üye sayımızın arttırmaya çalışacağız.