Oya Eronat kimin vekili?

Son seçimlerde Hatip Dicle’nin milletvekilliğinin YSK kararıyla düşürülmesiyle, kelimenin tam anlamıyla milletvekili olarak “atanan” Oya Eronat Diyarbakır’ı BDP’nin elinden almaya yemin etmiş son konuşmasında. AKP’nin bölgede seçim döneminde özellikle BDP’nin kalesi olan bölgelere, örgütlü Kürt hareketini çözmek adına nasıl bir ağırlık verdiğini biliyoruz da, Oya Eronat’ın bu motivasyonunun nedeni hayli ilginç.

Kendileri geçenlerde ABD’ye gitmiş, el üstünde tutulmuş, çok iyi ağırlanmışlar. İşte Kürt bölgelerinin temsilcilerinin ve belediyelerinin de ABD’den aynı yakınlığı görebilmesi için BDP’den alınması ve AKP’li olması gerekiyormuş. Tespitte bir yanlış yok, doğru söze ne denir! Böylece Kürt hareketini “ABD’nin maşası” olarak gören milliyetçi vatanperverlere de kimin emperyalizmin asıl dostu olduğunu göstermiş oluyor Oya Eronat. Buraya kadar bir yanlış yok. Ama Eronat burada durmuyor; hızını alamayıp, Diyarbakır Belediyesini ve BDP’yi “silahlı terör örgütü” ilan ediyor. İşte bu noktada bu zat’a “hele orada bir dur” demek gerekiyor. Sen ki AKP’nin rezil bir ayak oyunuyla, burjuvazinin kendi hukuk kurallarını bile alt üst ederek, Kürt halkının yüz binlerce oyu ve iradesi yok sayılarak meclisin bacasından içeriye sokulmuş bir insansın. Bu durumun sana sağladığı olanaklardan böyle utanmazca yararlanman, halkın cebinden alınıp sizin önünüze sunulan kaynaklarla gezip tozman, yiyip içmen de alışılmadık bir durum değil. Ama biraz da haddini bil, rolünü abartma. Aksi halde sana haddini ilk bildirecekler bu topraklarda kandan ve yoksulluktan bıkmış, ömründe değil ABD, belki yaşadığı köyden başka yer görmemiş Kürt anneleri ile yıllardır süren kirli savaşın bedelini sofralarından çalınan ekmek parasıyla ve ölen gencecik evlatlarıyla ödeyen Türkiyeli emekçi kadınlar olur.

Senin hayalin, senin ufkun işte bu kadar sefildir. Sen emperyalizme biat etmeyi, karşılığında da “iyi ağırlanmayı” hedef koyarsın Kürt halkının önüne; Hatip Dicle ve senin silahlı terör örgütü mensubu dediğin seçilmiş Kürt politikacıları, kendilerini seçen halkın içinde gün olur polis copuna maruz kalır, gün olur tankın tüfeğin karşısına dikilirler, gün olur meclis kapısından yaka paça tutulup ceza evine atılırlar. Ve Hatip Dicle gibi ömürlerini parmaklıklar ardında geçirmekten de geri durmazlar. Hele bir sor kendine; ölümden, zulümden, işkenceden, baskıdan ve aşağılanmalardan illallah etmiş bu halk niye seni seçmez de vekili olarak; senin “terörist” dediklerini seçer? Senin, asıl “terörist” olarak gördüğün Kürt halkının kendisi olmasın! Ve bu halk asıl senin temsil ettiğin iktidarı ve sömürgeci devlet yapısını silahlı bir suç örgütü olarak görüyor olmasın sakın!

Hatip Dicle ve Kürt halkının seçilmiş temsilcileri, yıllardır onurlu bir varlık mücadelesi yürüten ve bu uğurda ağır bedeller ödeyen Kürt Halkının, bugünlerde Kürdistan topraklarının her karışından kemikleri fışkıran devletin faili meçhul cinayet kurbanlarının ve belki en başta barış isteyen kadınların ve gençlerin vekilidir. Peki, sen kimin vekilisin Oya Eronat?