Zulmü rüzgârlara savur!

Japonya’daki doğal afet nükleer bir felakete dönüşüyor, emperyalizm Libya’da saldırıyor, Türkiye’de kitaplar daha basılmadan yakılmaya çalışılıyor. Bir bir sıralandığında üzerimizde kara bulutların dolaştığını söylemek yadırgatıcı olmaz.

Ama bir de madalyonun öteki yüzü var. Tunus’ta üniversite mezunu seyyar satıcı genç Muhammed Buazizi yoksulluğa, işsizliğe ve paranın diktatörlüğüne karşı bedenini ateşe verdiğinden bu yana devrimin ateşi sönmek bilmiyor. Tunus’ta ve Mısır’da diktatörlükleri deviren Arap devriminin ateşi Arap dünyasının yoksul kitlelerinin isyanıyla harlanıyor, devrimin sıcaklığı bizim topraklarımızı da ısıtıyor.

Sadece madalyonun olumsuz yüzüne bakmak çok yanlış olur. Karamsarlık, umutsuzluk sınıf düşmanının en büyük besin kaynağıdır. Şimdi kara bulutları devrimin rüzgârıyla dağıtmanın zamanıdır.

Bizi bekleyen depremler, çevre felaketleri, susuzluk ve açlığa karşı mücadeleye şimdiden başla! Emperyalizme karşı ayağa kalk! Türklerin ve Kürtlerin yaşadığı toprakların NATO’nun saldırı üssü olmasına karşı çık!

Kitaplar mı yakılıyor, insanlar mı susturuluyor? Sinme! Bir zalimden korkup öbürüne sığınma!

İşçilerin ve ezilenlerin kendi bağımsız cephesini kur! Güçlerini emek ve özgürlük cephesinde toparla!

8 Mart’tan emekçi kadınların çığlığını, Newroz’da yükselen mazlum Kürt halkının haykırışını, Metal işçisinin grev kararlığını, Türkiye’nin tüm işçilerinin, işsizlerinin ve gençlerinin öfkesini 1 Mayıs meydanlarında birleştir!

Bu mücadelede ihtiyaç duyduğumuz gücü Buazizi’nin yaktığı devrim ateşinden alacağız!