Yeniden merhaba diyeceğim

Çilem Doğan’ın avukatları Cemre Topal ve Fatoş Hacıvelioğlu’nun yaptığı başvuru sonucunda Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi 50 bin TL kefaletle tahliye kararı verdi.  Ailesinin parayı denkleştirdiği ve paranın yatırılmasıyla Çilem Doğan’ın önümüzdeki saatlerde tahliye edileceği öğrenildi.

Çilem Doğan için dava bitmiş değil. Hakkındaki mahkumiyet kararı Yargıtay tarafından onanırsa Çilem yeniden cezaevine girebilir.

Ne olmuştu?

Çilem Doğan, evliliğinin ilk ayından itibaren kocasının şiddetine maruz kaldı. Kocasını defalarca polise şikâyet eden Çilem için dokuz kez koruma kararı çıkarıldı. Kocası hakkında altı kere dava açıldı. 8 Temmuz 2015 tarihinde kendisini fuhuşa zorladığı ve şiddet uyguladığı için kendi yaşamını savunmak uğruna kocasını öldürdü.

Bütün dünya Çilem’i, gözaltına alındıktan sonra “Hep kadınlar mı ölecek?” demesiyle ve tişörtündeki “Sevgili geçmişim, tüm derslerin için teşekkürler. Sevgili geleceğim, ben hazırım” yazısı ile tanıdı. Daha sonra savcı tarafından tişörtü delil gösterilerek suçlandı. Annesinin tesadüfen, bir polis memuruyla birlikte tişörtü aldığı gerçeğinin ortaya çıkışı, Çilem üzerindeki devlet baskısını da açığa çıkardı. Çilem’in avukatları yıllardır devam eden erkek şiddetini anlatarak Çilem’in eyleminin meşru müdafaa kapsamında ele alınması gerektiğini, bu eylemin bir özsavunma örneği olduğunu dile getirdiler; fakat Adana Cumhuriyet Savcısı Ahmet Çam, ağır haksız tahrik altında kasten öldürme suçundan “ailesine sığınmadığı, kimliğini değiştirme, estetik ve benzeri koruma tedbirlerinden yararlanmadığı, kocasıyla aynı evde yaşamaya devam ettiği, bazı şikayetlerini geri aldığı” gerekçeleriyle 18 yıldan 24 yıla kadar hapsini istedi. Mahkeme başkanının “maktulün suç tarihi öncesi dosyaları göz önüne alındığında Çilem Doğan’a ceza verilmesine yer yoktur” gerekçesiyle karara karşı oy kullanmasına rağmen karar oy çokluğuyla kabul edildi ve Çilem’e 15 yıl hapis cezası verildi.

Bunun üzerine "Çilem'e Özgürlük" başlığıyla başlatılan imza kampanyası 130.000 imzaya dayandı, mektup kampanyaları örgütlendi. Kadın dayanışmasının gücü Evrensel Haber’in duruşma sonrası Çilem ile yaptığı röportaj, Çilem’in özsavunma konusundaki kararını ve tahliye konusundaki umudunu yansıtıyor: “Tamam, ben 15 yıl aldım, özgürlüğümden oldum ama bir yandan da yarı özgür sayılırım. Hem dışarıdan gelen destek özgürleştiriyor beni, hem de sonuçta böyle olmasaydı ben cezaevinde değil, mezarda yatıyor olacaktım. Şimdi sonuçta yaşıyorum, yaşım genç. Elbet çıkacağım buradan ve hayatıma devam edeceğim, bu sefer dayaksız, şiddetsiz, özgür olarak.” 

"Yeniden merhaba diyeceğim güneşe

Gövdemde akan nehirlere

Bulutlar gibi uzayıp giden düşünceme

Benimle birlikte kuru mevsimlerden gecen

Bahçemdeki ağaçların hüzünlü büyümesine

Gecenin kokusunu hediye eden kargalara

Yaşlılık biçimim olan ve aynada yaşayan anneme

Tekrarlanan şehvetimle döllenen yeryüzüne

Yeniden merhaba diyeceğim

Geliyorum, geliyorum, geliyorum,

Saçlarımla: Yeraltı kokularının devamı

Gözlerimle: Karanlık tecrübesiyle

Duvarların ötesinden kopardığım dallarımla,

Geliyorum, geliyorum, geliyorum,

Ve aşkla dolu avluda bekleyen kıza

Yeniden merhaba diyeceğim."

Furuğ FERRUHZAD