Tunus’ta işsizlik intifadası!

 

Beş yıl önce Arap devrimini tetikleyen ülke Tunus’ta genç işsizler, aynen devrim ilk patlak verdiğinde olduğu gibi işsizliğe karşı ayağa kalkmış durumda. Çarşamba günü Kasrin kentinde bir genç hayatını yitireli beri protestolar kentten kente yayılıyor. Kasrin’de Eğitim Bakanlığı’nın memur alımı sırasında adı (yedi başka gençle birlikte) başta listede olduğu halde sonra silinen bir genç, Rıza Yahyawi, yolsuzluğun diz boyu olduğu ülkede yapılan bu usulsüz işlemi protesto etmek için yüksek gerilim hattı direğine tırmanmışken elektrik çarpması sonucu hayatını yitirmiş bulunuyor.

2011 başının Tunus devriminin tetikleyici olayını çok hatırlatan bir gelişme. Hatırlanacağı gibi, o sırada da, 2010 sonunda (birçok haberde üniversite mezunu olduğu söylenen) Muhammed Buazizi adındaki bir gencin seyyar sebze-meyve arabası belediye memurlarınca devrilip imha edilince Buazizi protesto için kendini yakmıştı. Bu, özellikle ülkenin en geri bölgelerinde kaybedecek hiçbir şeyi olmadan yaşayan gençliği harekete geçirmişti. Bu olaylar zinciridir ki sonunda Tunus’a bir devrim getirecek gelişmeleri beslemişti. Şimdi benzerlikler ortadayken, geçen defa gençliğin ayaklanmasını bir türlü durduramayan düzen yanlısı yöneticilerin, politikacıların, bürokratların, iş dünyasının yaşanan olaylar dolayısıyla bu mücadeleyi hızla bastırmaya çalışacağını kolayca tahmin edebiliriz.

Rıza Yahyawi Kasrin’de ölmüştür, ama gösteriler hızla başka birçok kente yayılıyor. Ülkenin kuzeyinde (yani kıyı bölgesine yakın) Tahla ve Fernana’dan en yoksul iç kısımlara, Buazizi’nin memleketi Sidi Buzi’ye, Mekrassi’ye, Receb, Menzel Buazien, Mazma Şenini, Bin Arus, Sfax, Beja, Şkira gibi bir dizi kent ve kasabaya kadar yayılmıştır genç işsizlerin isyanı. Gençler, kendilerini bastırmaya çalışan polise öz savunma içinde sokak mücadeleleriyle cevap vermektedir. İçişleri Bakanı 60 polisin yaralandığını iddia ediyor.

Başkent Tunus’ta Tunus Genel Öğrenci Sendikası (UGET) adını taşıyan ve bütün üniversite öğrencilerinin bağrında örgütlendiği gençlik örgütü, Tunus Genel İşçi Konfederasyonu (UGTT) önünden başlayan ve kentin en işlek ve turistik caddesi olan Habib Burgiba Bulvarı yoluyla devam eden bir yürüyüşle taşralı işsiz gençlere destek vermiştir. Tunus basını işsizlerin üçte birinin üniversite mezunlarından oluştuğunu belirtiyor. UGET yürüyüşünde rejimin düşmesine yönelik sloganlar atılmıştır. Ülkede devrimin anısının canlı olduğunun yaşayan kanıtı! İşsizlik karşıtı eylemler derhal rejimi devirmeye dönük sloganlarla taçlanıyor!

Tunus devrimi (devrim yaşanan diğer ülkelerden, devrimin en güçlü olduğu Mısır’dan bile) avantajlı biçimde hiç olmazsa Bin Ali diktatörlüğü yerine burjuva sınırlar içinde bir demokratik rejimi yerleştirmiş olsa bile, Tunus devriminin esas büyük dinamiği olan yoksul sınıfların iş ve yaşanabilir bir hayat standardı talebine cevap vermekten uzak kalmıştır. Hatta denebilir ki işçiler ve genç işsizler açısından ekonomik durum daha da kötüleşmiştir. 2010’da (yani devrimin başlamasından hemen önce) % 12 olan işsizlik oranı 2015’te % 15,2’ye yükselmişti. Bu son yılın büyüme hızı % 0,5’ti ve hızlı bir nüfus artışıyla başa çıkmaya çalışan bir ülkede bunun anlamı kişi başına gelirin gerilemesiydi. Nitekim Tunus basını son beş yıl içinde halkın satın alma gücünün yüzde 40’lık bir gerileme gösterdiğini belirtiyor!

Devrimden beri başa geçen bütün hükümetler, İhvan’ın Tunus şubesi En Nahda’dan (Uyanış), şimdi En Nahda ile koalisyon ortaklığı içinde iktidarda olan Nida Tunes’a (Tunus’un Sesi) kadar bu sosyo-ekonomik durumun devamına hizmet etmiş bulunuyor. Bu durumda, hem başbakanın, hem de Ekim 2014 seçimlerinde cumhurbaşkanlığına gelmiş olan Nida Tunes’in 88 yaşındaki önderi Beji Kaid es Sebsi’nin, öğrencileri devamlı aralarına girdiğini ileri sürdükleri “teröristler”e karşı uyarmaları burjuva yöneticilerinin tipik tutumudur. Gezi isyanını çevreye duyarlı, “iyi çocuklar” ile devrimciler arasında bölmeye çalışan AKP’liler gibi!

İşin acı yanı Tunus Genel İşçi Konfederasyonu’nun (UGTT) tutumu. Bu örgüt, Arap dünyasında kutuplaşmanın engellendiği tek ülke olan Tunus’ta 2014’te ulusal uzlaşma sürecine bir sınıf işbirliği yaklaşımı içinde büyük katkıda bulunmuş olduğu için aralarında Tunus işverenler örgütünün bulunduğu üç başka örgütle birlikte geçtiğimiz yıl Nobel Barış Ödülü’ne layık görülmüştü. UGTT şimdi hükümetten acil önlemler istiyor, işveren örgütünden ise özel sektör işçileri için önemli bir ücret artışını derhal kopartmış görünüyor. Ama öte yandan da aynen hükümet gibi “teröristlere dikkat!” havasından çalıyor! 2010-2011 Tunus devriminde önemli bir rol oynamış olan bu örgütün artık sınıf işbirliği politikasından kopup yeniden sınıf mücadelesine dönmesi elzem!

Tarih ironilerle dolu. Bugün bir “işsizlik intifadası”nın başlaması, devrimin neredeyse günü gününe beşinci yıldönümüne rast geldi. Tunus devrimi 2010’un son haftalarında başlamış ve 14 Ocak 2011’de eski diktatör Bin Ali’nin Ortadoğu-Kuzey Afrika bölgesinin karşı devrim merkezi Suudi Arabistan’a kaçmasıyla birlikte zafere ulaşmıştı. Rıza Yahyawi 19 Ocak’ta öldü. Tunus üç gündür sarsılıyor! Selam olsun Tunus’un kahraman işsiz gençlerine! Onlardır canları pahasına bütün Arap dünyasını beş yıl önce ayağa kaldıran! Şimdi yine ilk işaret fişeğini yaktılar.

Tunus devrimi mücadeleler içinde sınıf işbirliğinin yolunu bir gün mutlaka terk edecek, 2013’te katledilen sosyalist önder Şükrü Belaid’in (Chokry Belaïd) savunduğu mücadele yoluna yeniden dönecektir.