Telafer ikiyüzlülüğü

Musul muharebesinde, Haşdi Şabi milis kuvvetleri DAİŞ'in elinde bulunan Telafer'e doğru taarruza geçtiğini açıkladı. Türkiye'deki hükümet yanlısı yayın organları bu gelişmeyi "korkulan oldu", "mezhep katliamı endişesi" vb. ifadelerle duyuruyor. Telafer Türkmenlerin ağırlıklı olarak yaşadığı bir şehir. Türkmenlerin önemli bir kısmı Şiilerden oluşuyor. Mezhepçi Erdoğan ve AKP iktidarının dilinden düşürmediği demografik yapının değiştirilmesi Saddam Hüseyin döneminde şehre Sünni Araplar yerleştirilerek Şii nüfus aleyhinde yapılmış. 2014'te DAİŞ'in Telafer'i işgal etmesiyle de Şii Türkmenler etnik temizliğe uğramış ve sürgün edilmiş.

2014 yılında DAİŞ, Telafer'de etnik temizlik yaparken, üstelik bu katliam ve sürgünlerin başlıca muhatabı Türkmenler olduğu halde Erdoğan'dan da, Davutoğlu'ndan da başka AKP'lilerden de çıt çıkmamıştı. Şimdi DAİŞ'i Telafer'den çıkartmak için bir taarruz düzenlenirken seslerini yükseltiyorlar. Üstelik Telafer'i kuşatan Şii Haşdi Şabi güçlerinin komutanı da askerleri de Telaferli Türkmenlerden olduğu halde.... Musul Musulluların oluyor da niye Telafer Telaferlilerin olamıyor.

Haşdi Şabi milislerinin kente girmesi halinde bir katliamın olması mümkün. Ancak bu Suriye ve Irak sahasında hiç de yeni bir şey değil. Emperyalizmin ve Siyonizmin kışkırttığı mezhep çatışması yıllardır bu toprakları bir kan gölüne çevirmiş durumda. Telafer konusunda iktidar yanlısı medyaya bakılırsa olası bir katliamın sebebi Haşdi Şabi'nin mezhepçiliği... Peki gerçekten öyle mi? Telafer'deki durumu Haşdi Şabi'den, Irak hükümetinden ya da başkalarından değil bizzat Türkiye'nin desteklediği Musul'u DAİŞ'e teslim eden Sünni mezhepçisi Haşdi Vatani'nin askeri sözcüsü Haysem El Enizi'den   aktaralım:  "En büyük sorun da Telafer’de olacak. Buradaki Haşdi Şâbi grupları Telafer’den DAİŞ geldiğinde güneye kaçan Şii aşiretlerden oluşuyor. Burada bu güçlerin varlığı, DAİŞ’le işbirliği yaptığı gerekçesiyle Sünni Türkmenlere yönelik çok kötü sonuçlar doğurabilir."

DAİŞ militanları Sünni itikadına ilişkin sorular sorup cevap veremeyenleri, sırf Nusayri, Alevi, Şii, Ezidi olduğu için insanları katletti, başlarını kesti. Peki bugün Telaferi kurtarmak için saldıran milisler için aynısı söylenebilir mi? El Enizi'nin kendisi kente taarruz edenlerin, etnik temizliğe uğramış ve sürgün edilmiş Telaferliler olduğunu kabul ediyor. Tehlikenin de Sünni olmalarından değil DAİŞ'le işbirliği yapmalarından kaynaklandığını, en azından gerekçenin bu olduğunu ifade ediyor.

Türkiye'de mezhepçi iktidar Telaferde Sünni Türkmenlerin çoğunlukta olduğunu söylerken DAİŞ'in etnik temzilikle değiştirdiği demografik yapıyı meşrulaştırıyor. Türkiye'de iktidar DAİŞ kenti ele geçirip katliam yaparken susup şimdi konuşmaya başladığında Iraklıların ve Suudilerle Katarlılar dışındaki tüm dünyanın gözünde DAİŞ'in hamisi konumuna yerleşiyor. Sonra neden Iraklılar Türk askerini ülkelerinde istemiyor?