Tantavi vuruyor, Erdoğan susuyor!

Tayyip Erdoğan’ın bütün amacı Arap devrimini AKP’nin doğrultusuna yararlı, emperyalizmin çıkarlarını zedelemeyecek bir mecraya sokarak söndürmek. Ama işte devrim yeniden yükselince cascavlak ortada kaldı! Konuş Tayyip Erdoğan, kitlelerden yana mısın, onları öldüren, yaralayan, ezmeye çalışan Tantavi’den ve Yüksek Askeri Konsey’den mi, görelim!

ABD’nin ünlü Time dergisi, Erdoğan’ı kapak yapmış. Amacın ne olduğu hemen sırıtıyor. Türkiye başbakanı hakkındaki yazı, Mısırlıların Erdoğan’ı “rock yıldızları gibi” karşıladığını, Libya ve Tunus’luların da bağrına bastığını belirterek başlıyor. Cevap aradığı soru kapakta kırmızı harflerle ifade edilmiş: “Erdoğan’ın örnek alınması Arap Baharı’nı kurtarabilir mi?”

Nereden kurtaracak? İslamcılıktan ya da anti-emperyalist bir yörüngeye girmekten. Meram açık. Erdoğan, Arap dünyasında ardı ardına Tunus, Mısır, Yemen, Bahreyn ve Suriye’de parlak veren devrimlerden doğacak rejimleri emperyalizmin yörüngesinde tutmak için bir örnek olarak yeterli olacak mı? Başka biçimde söyleyelim: AKP örneği, bu ülkelerde en örgütlü güç olan İslamcı hareketi, Batı ile çelişkiye girmeyecek, emperyalizmin ihtiyaçlarına cevap verecek biçimde evcilleşetirebilecek mi?

İsrail ve İran’a ilişkin sorunlar dolayısıyla doğan sorunlardan sonra, Arap devriminin yarattığı korku dolayısıyla Erdoğan ile emperyalizm arasında yeniden ciddi bir yakınlaşma yaşanıyor. Obama yönetimi, Suriye’de Batı yanlısı bir rejim kurarak hem İran yanlısı Esad’dan kurtulup hem de devrimi söndürme görevini esas olarak AKP yönetimindeki Türkiye’ye devretmiş durumda. Ama daha genel olarak ABD Erdoğan ve AKP’yi Tunus’ta, Mısır’da, Libya’da ve başka ülkelerde İslamcı hareketi kontrol altında tutmak için kullanmayı planlıyor.

Ne var ki, bugünlerde planları sarsan bir gelişme yaşanıyor: Mısır’da yüz binler, hatta milyonlar, bir haftayı aşkın bir süredir ABD’nin Mübarek’in yerine getirdiği eski savunma bakanı Mareşal Tantavi başkanlığındaki Yüksek Askeri Konsey’i defetmek için yeniden Tahrir meydanına ve öteki kentlerin sokaklarına doluştu. “Ulusal Selamet Hükümeti” adı altında sivil bir geçiş hükümeti kurulması için mücadele ediyorlar. Devrimin bu ikinci evresinde şimdiden 40 dolayında şehit ve 3000’den fazla yaralı verdiler, ama bitmek bilmeyen devlet baskısına hiç yılmadan göğüs geriyorlar.

Erdoğan, Arap despotlarına karşı halktan yana olduğunu iddia etti hep. Oysa sicili hiç de böyle göstermiyor. Tunus’ta Zeynel Abidin bin Ali’ye karşı bir aylık mücadelede yüzlerce ölü verildi, ağzını açmadı. Mısır’da Mübarek’e bu işi ustalıkla yap demekten ileri gitmedi. Libya’da NATO’ya erketelik yaptı. Suriye’de birkaç ay boyunca Esad’ı dostça ikna etmeye çalıştı.

Bütün amacı Arap devrimini AKP’nin doğrultusuna yararlı, emperyalizmin çıkarlarını zedelemeyecek bir mecraya sokarak söndürmek. Ama işte devrim yeniden yükselince cascavlak ortada kaldı!

Konuş Tayyip Erdoğan, kitlelerden yana mısın, onları öldüren Tantavi’den ve Yüksek Askeri Konsey’den mi, görelim!