Sola musallat olan sosyal Darvinciler!

 

 

Devrimci İşçi Partisi ve Gerçek sitesi, epeyce bir süredir, somut gerçeklere yaslanarak, Avrupa’nın gelişkin ekonomik yapıya sahip ülkelerinde, solun neoliberalizme çeşitli düzeylere destek olması ve Avrupa Birliği taraftarlığı dolayısıyla, neoliberalizmden ve küreselcilikten büyük zarar gören işçi sınıfının yüzünü maalesef ön-faşist (proto-faşist), düpedüz faşist, ırkçı ya da en azından aşırı sağ partilere döndüğünü ileri sürüyor. En son Brexit deneyiminde bu iddia sınandı ve tartışmasız biçimde doğru çıktı. (Bkz. http://gercekgazetesi.net/uluslararasi/brexit-tarihin-sonunu-gomerken.)

AB hayranlığında sınır tanımayan bazı solcular Brexit sonuçlarının ortaya koyduğu bu sonuçtan çok rahatsız oldu. Ama olgular ortada. Ne yapsınlar, şöyle demeye başladılar: “tamam ama işçi sınıfının hangi kesimleri?”. Bunlar, Londra gibi nüfusunun önemli bölümü ücretli emekçi olan kentlerde AB’de kalma yönünde bir çoğunluk çıktığını, ayrıca gençlerin yüzde 75’inin de AB yanlısı oy kullandığını hatırlatarak pek ince bir sosyolojik sonuca ulaşıyorlar: eski, kol gücüne dayanan, aşılmakta olan sektörlerden, yaşlı işçi sınıfı kesimleri AB’den ayrılmayı tercih ederken, yeni, hizmetler sektöründe yoğunlaşan işlerde çalışan, genç işçi sınıfı kesimleri AB yanlısıdır.

Bu tür ince ayrımların sadece kendilerinin farkında olduklarını sananlarla uzun uzun tartışmaya gerek yok. Tek bir soru sormak yeter: Fabrikalarda, madenlerde, tersanelerde çalışırken işini yitirmiş ya da bu tür sektörler battığı için hayalet şehir haline gelmiş kentlerde yaşayan yaşlı genç insanlar AB’ye tepki içinde ise, bunları görmezlikten mi gelelim? Yaptığınız o ince sosyolojik tahlilin politik sonucu ne? Brexit yönünde oy kullananları UKIP denen ırkçı, gerici, sağcı partiye mi terk edelim? Daha genel olarak, ülkenin nüfusunun üçte birinin hayatının bir aşamasında yoksulluk sınırının altına düşmüş olduğu bir ülkede (http://www.bbc.com/news/uk-32812601) o insanları “kol gücüne dayanan, aşılmakta olan sektörlerden, yaşlı işçi sınıfı kesimleri” diye küçümseyerek kendi hallerine mi bırakalım? Moda değil mi artık bu işçiler? Gelecekleri olmasın mı? Sosyalist gerçekçilik kılığında liberalizm yaptığınız yetmedi, şimdi de sosyal Darvincilik mi yapacaksınız?

Bakın, bu hafta sonu İngiltere’nin kuzeydoğusunda geleneksel bir madencilik bölgesi olan Durham’da ta 1869’dan beri gelenek haline gelen, bazı dönemlerde zorunlu aralar verildiği için bu yıl 132. düzenlenen ve doğrudan doğruya sendikacılık geleneğini kutlayan bir festival (Durham Miners’ Gala) yapıldı. Bu festival İngiliz işçi sınıfının en önemli sosyal geleneklerinden biridir. Doruğunda Durham’ın nüfusunun üç katı insanı cezp etmiştir. Son yıllarda festivale ortalama 100 bin insan katılmaktadır.

Partisinin sağcı milletvekilleri tarafından devrilmeye çalışılan ama sendika hareketinin desteklemeye devam ettiği Jeremy Corbyn de festivale davet edildi ve katıldı. Buna karşılık, düzenleyici Durham Madenciler Birliği, Corbyn’i devirmeye çalışan milletvekillerinin davetiyelerini geri çekti! Yani işçi sınıfının ve hareketinin sol kanadı bütün ağırlığıyla Durham’da. Bu özete itiraz olabilir mi?

Peki acaba Durham Brexit referandumunda nasıl oy kullandı? Yazıyoruz:

Çıkma yönünde oy kullananlar: 154.000 (% 57,5).

Kalma yönünde oy kullananlar: 114.000 (% 42,5).

Ülke ortalamasında çıkma yönünde oy kullananlar % 52 iken burada % 57,5. İşçi sınıfının ağırlıklı kesimlerinin AB’den çıkmak istediği konusunda daha ne kanıt istiyorsunuz?