Şemdinli’de ne oluyor?

Batı Kürdistan’ın kentleri 20 Temmuz’dan itibaren Kürt halkın eline geçmeye başladı. 23 Temmuz’da ise PKK Hakkâri Şemdinli’de (Colemêrg Şemzînan) çok sayıda gerilla ve ağır silahlarla bir taarruz başlattı. Bunu Çukurca’da (Çelê) bir saldırı izledi. Devlet halkı bilgilendirmediği için tam ne olduğu anlaşılamasa da, ortada bir gerçek var. PKK Hakkâri’de geniş bir coğrafya üzerinde silahlı kuvvetlerle gerilla taktiklerinin bütünüyle dışında kalan bir savaşa tutuşmuş durumda. Ne oluyor? Düzenin sözcülerine kulak verelim.

Milliyet gazetesi yazarı Fikret Bila şöyle yazıyor:

“Bu saldırılarla Türkiye’ye ‘Sen Halep’e değil Hakkari’ye bak’ mesajı veriliyor. Suriye sınırına konuşlanmış TSK’nın, Kuzey Suriyeye yönelik baskısı içeriye çevrilmeye çalışılıyor.
Kandil, geniş çaplı ve kanlı saldırılara geçeceğini açıklamıştı. Terör örgütünün Suriye 'de yaşanan süreci Türkiye 'ye taşımaya çalıştığı açık.
Suriye 'de bazı yerleşim yerleri PKK-PYD kontrolüne geçerken, Türkiye’de Şemdinli’de denendiği gibi bazı yerleşim bölgelerinin PKK’nın kontrolüne geçebileceği mesajı veriliyor. Şemdinli’de, terör örgütünün kent içine sızıp evlere yerleşmesi, buradan sokak çatışmaları yaratmaya çalışması, kentin hemen yakınında da ağır silahlarla saldırılar düzenlemesi, ‘kurtarılmış bölge’ yaratma girişimini gösteriyor.
PKK, dünyaya; Halep’te yaşandığı gibi Şemdinli’de de güvenlik güçleriyle halkın, sokak sokak çatıştığı görüntüler yansıtmaya çalışıyor.

Şemdinli’de çatışmaların hala sürüyor olması, bölgeye giriş-çıkışların kontrollü yapılabilmesi, teröristlerin vur-kaç yerine bölgede kalmaya ve çatışmaya devam etmeleri, PKK’nın ‘alan hakimiyeti’ sağlamaya çalıştığının da bir göstergesi.
Terör örgütü, bunu sağlamasa bile güvenlik güçlerinin de alan hakimiyeti kuramadıklarını kanıtlamak için bölgede kalarak direniyor.”

Muhalefet partileri Fikret Bila ile benzer görüşler ifade ediyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli basın toplantısında şöyle diyor:

“Görüyoruz ki PKK açıkça, kurtarılmış toprak parçaları inşa etmeye çalıştığı yerlerde Türk devletiyle cephe savaşı vermektedir . Mesela 1990'lı yıllarda Şırnak olduğu gibi, PKK terör örgütünün şehir ele geçirme stratejisi adım adım ilerletilmektedir . PKK vur-kaç taktiğinden doğrudan doğruya Türk ordusuna saldıran bir pozisyona gelmiştir.”

Bahçeli Bila’nın yorumuna da destek veriyor:

“Dışişleri Bakanı (...) Halep’e değil Hakkari’ye başını ve dikkatini çevirmelidir.”

CHP ise Şemdinli’ye bir heyet yolladı, ardından heyet bazı açıklamalarda bulundu. Basından izleyelim:

“Heyet Başkanı [CHP İzmir Milletvekili] Alaattin Yüksel, Şemdinli'deki izlenimlerini anlattı. Bölgeden doğru haber gelmemesi, yetkililerin açıklama yapmaması üzerine CHP’den bir heyet oluşturulduğunu belirten Yüksel, heyetin oluşmasıyla yetkililerin de açıklama yapmaya başladığını söyledi.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in, Şemdinli’deki çatışmalarda 115 terör örgütü üyesinin etkisiz hale getirildiği açıklamasının, ‘doğru olmasının mümkün olmadığını’ iddia eden Yüksel, ‘Bizim orada, resmi makamlardan aldığımız rakamlarda 39 kişi civarında olduğu söyleniyor. Çukurca'da da 14 denilse... Bize, ‘Çatışma devam ediyor, tarama, otopsi yapmadan bu bilgiyi veremeyiz’ diyorlardı. Burnumuzun dibinde top atışları yapılıyordu, helikopterler üzerimizde uçuruyordu, bölgede çatışmalar devam ediyordu, belki bugün bile devam ediyor. Ne zaman bölgeyi teslim aldınız, kim saydı 115 kişi deniliyor. PKK da Hükümet de dezenformasyon yapıyor’ diye konuştu.”

Aynı heyette bulunan CHP Gaziantep milletvekili Mehmet Şeker ise şunları söylüyor:

“Tümen komutanından tutun, valisi, emniyet müdürü, polisi, askeri, vatandaşı.. herkes ‘Bu savaşı bitirin. Bunu bitirenin heykelini dikeceğiz. Biz bıktık; işsizliğimiz var, yoksulluğumuz var; bunların hepsini çözeriz. Ama bu sorunu çözün; çözmezseniz daha da büyüyecek’ diyor. Ve dedikleri de doğru.”

Şemdinli’de olan biteni düzen güçleri böyle açıklıyor. Buna eklenmesi gereken tek şey şu: savaş sadece Şemdinli ve Çukurca’da değil, Şırnak Uludere ve Beytüşşebap’ta (Şirnex Qilaban ve Bêşebab), Kato ve Cudi (Cudî) dağlarında da devam ediyor.