Savcı tutuklattı, halk salıverdi!

Halkın adaleti devletinkinden farklı işliyor. Bundan iki yıl önce, başka bir seçimin, 29 Mart 2009 yerel seçimlerinin hemen ardından başlayan KCK davasında birçok Kürt politikacısı tutuklandı. Şimdi, 2011 genel seçimlerinde, tutukluların bazıları milletvekili seçildiler ve yakında cezaevinden çıkacaklar. “Açılım” diye bilinen sürecin başlamasından hemen önce başlayan tutuklama furyası böylece büyük bir darbe almış oluyor.

KCK tutukluları arasından milletvekili seçilenler şunlar: Hatip Dicle (Diyarbakır-Amed milletvekili), Gülser Yıldırım (Mardin-Mêrdîn milletvekili), Selma Irmak (Şırnak-Şirnex milletvekili), Faysal Sarıyıldız (Şırnak-Şirnex milletvekili), Kemal Aktaş (Van-Wan milletvekili) ve İbrahim Ayhan (Urfa-Riha milletvekili).

Vaziyet şu: devletin polisi, savcıları ve hâkimleri birtakım insanlara anti-demokratik baskılar yapıyor, ama Kürt halkı bu duruma el koyarak bu insanları bir ceza gibi uygulanan tutukluluk halinden kurtarıyor, hukuki deyimle onların salıverilmesine karar veriyor. Kimi son dönemde Kürtlerin demokratik özerklik tedbirleri uygularken kullandıkları “ikili hukuk” teriminden çok rahatsız oluyor. Alın size işte yeni bir “ikili hukuk”! Devlet tutar, halk salar!

Yeri gelmişken, Gerçek sitesinin sayfalarında tekrar tekrar altını çizmiş olduğumuz bir noktayı bir kez daha hatırlatalım, çünkü AKP hayranı liberaller bu konuda hakikati çarpıtıyorlar. KCK tutuklamaları, “açılım” Habur’da olan bitenlerin sonucunda ve milliyetçilerin baskısı altında çöktü diye başlamadı, liberallerin ezbere söyleyip durduğu gibi. KCK tutuklamaları, “açılım” denen politikanın şafağında başladı. Bütün açılım boyunca devam etti. Çünkü “açılım”ın bitişinin bir işareti ya da sonucu değildi, “açılım”ın asli bir unsuru idi. “Açılım” Kürt hareketini tasfiye etme operasyonu idi. KCK tutuklamaları da kitle politikasını en düzgün biçimde yapabilecek DTP ve sonra da BDP kadrolarını tutuklayarak, Kürt hareketinin askeri alandan çekildikten sonra politik alanda tutunamamasını hedefliyordu.

Şimdi devletin geldiği yeri görüyor musunuz? Siz insanları “PKK’nin şehir örgütlenmesi KCK üyesi oldukları” iddiası ile tutuklayın. Halk da onları meclise göndersin. Acaba şimdi meclise “kim” girmiş oluyor?