Sahibinin sesi Taraf gazetesine suçüstü

YGS’ye giren bir milyon yedi yüz bin öğrencinin geleceğini ilgilendiren, dolayısıyla aileleriyle birlikte neredeyse on milyon insanın içine bir kaygı salan “şifre” sorunu, aynı zamanda kurumların ve kişilerin tıynetini ortaya koymak bakımından bir turnusol kâğıdı rolü oynuyor. Cumhurbaşkanı Gül, Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, araştırmadan soruşturmadan, örneğin Gül sadece Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) başkanı ile bir görüşme sonucunda, ortada bir sorun olmadığını ilan etme cüretini gösterdiler. “Büyüklerimiz” böyle yaparsa AKP hükümetinin çanak yalayıcıları ve şifre düzenbazlığının ardında olduğu düşünülen cemaatin borazanları azgınlaşmaz mı? Onlar da şifre sorununu gündemde tutmaya çalışan medyaya serbest atışa başladılar.

Kendisine bağımsız süsü vermeye pek meraklı Taraf gazetesinin bu olaydaki güzergâhı ibret verici oldu. Taraf 3 Nisan’da, yani “şifre” haberinin basında yer aldığı ve ÖSYM başkanının buna karşı durumu açıklamaya çalıştığı 2 Nisan tarihinin ertesi günü, durumun ciddiyetini anlatan bir manşetle çıktı: “Dalga mı geçiyorsun hocam”.

Ne var ki, olay kısa süre içinde hükümet ve cemaate eleştirel yaklaşanlarla bunların taraftarları arasında bir siyasi çekişme karakteri kazanınca, Taraf safını gayet tutarlı biçimde seçti. 5 Nisan günü gazetenin manşeti şuydu: “Şifre palavra, ÖSYM haklı”. Bu yetmedi, ertesi gün Taraf bir de bu konuda eleştirel bir tavır takınan basına saldırmayı görev bildi: “Bu şifre uymadı, yenisini verelim”. Aklı evvel bazı köşe yazarları da bu basın organlarına saldırıyordu.

Gazete bu köşeli ve saldırgan başlıkları ne cüretle atıyordu? Sorun son derecede karmaşıktı. Algoritmalar, olasılık hesapları, mod medyan veya rastlantısal dağılım gibi kavramlar ve benzerleri, bir gazetenin böyle ileri geri konuşmasına izin vermeyecek kadar teknik matematik ve kriptoloji uzmanlığı gerektiren meselelerdi. Taraf gazetesinin tek tanığı, ünlü matematikçi Ali Nesin’di. Ama başka gazetelerde ve televizyonlarda başka matematik ve kriptoloji uzmanları Ali Nesin’den farklı fikirler belirtiyordu. Uzmanlık isteyen karmaşık meselelerde uzmanlar farklı fikir belirtiyorsa temkinli olmayı Taraf’ın ham ervah karakterlerini defalarca kanıtlamış genç köşe yazarları bilmiyor olabilir. Ama yaşı bu tür şeylere yetmesi gereken “Genel Yayın Yönetmeni” Ahmet Altan’ın ve Amerikalarda basın deneyimi edinmiş “Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı” Yasemin Çongar’ın bilmesi gerekir. Bilmiyorsanız gazete çıkartmayın!

Taraf’ın rezil olması için birkaç gün beklemek yetecekti! Ali Nesin daha önce atladığı bir şifreyi gecikerek yakaladı. Taraf onun önerisi ile ÖSYM uzmanlarını kast ederek 9 Nisan günü “Aptallığın daniskası” manşetini atmak zorunda kaldı. Nesin, yapılan ister kasıtlı olsun ister beceriksizlik, sorumluların istifa etmesi gerektiğini söyledi. Sınavın belirli koşullar altında iptal edilmesi gerektiğini bile ifade etti.

Taraf’ın “Genel Yayın Yönetmen”i Ahmet Altan ne yaptı? Kendi köşesinde, gayet pişkin bir tavırla, en ufak bir özeleştiri bile yapmadan, “bu sınav şaibeli bir hale geliyor” yazdı.

Olmaz Ahmet Bey, olmaz! Siz bugüne kadar neden hiç anlamadığınız bir meselede ÖSYM’yi ve onun arkasındaki hükümeti tam bir fedai gibi savunmaya soyunduğunuzu izah edin! Neden hükümetin sahibinin sesi gibi davrandığınızı anlatın!

Taraf gazetesi, ÖSYM başkanına ilk gün “Dalga mı geçiyorsun hocam” diye soru sormuştu. Taraf okuyucusu şimdi aynı soruyu gazeteye ve yöneticilerine yöneltse iyi olur. Biz ise bütün bu öyküden şu sonucu çıkarıyoruz. “Aptallığın daniskası”nı yapan ÖSYM değildir, Taraf’tır!

 

YGS