Sağlık Bakanı Fahrettin Koca istifa!

Fahrettin Koca İstifa!

Uzun bir süredir Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı Koronavirüs sayılarına kimsenin inancı kalmamıştı. İnsanlar özellikle de işçi sınıfı ve yoksul kesimlerden olanlar ailesinde, işyerinde, çevresinde giderek artan vakaları görüyor ya da doğrudan kendisinin hastalığı kaptığı bir ortamda rakamların gerçekle uzaktan yakından alakası olmadığını elbette ki hissediyorlardı. Nihayet iktidarın yalanı sürdürülebilir olmaktan çıktı ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs testi pozitif çıkan kişileri eğer semptom göstermiyorlarsa açıklamadıklarını söyledi. Baştan beri uyardığımız gibi, Fahrettin Koca’nın kırmızı gözlerle oluşturulan güvenilir ve özverili bakan imajının halkı kandırmak için kullanıldığı ortaya çıkmış oldu. Belirtmek gerekir ki istibdad rejiminin sadık bir elemanı, bir özel hastane zinciri sahibi Fahrettin Koca’yı “farklı biri zanneden”, iktidarın başka unsurları karşısında bu kişiyi savunan muhalif kesimlerin aymazlığı da bu imajın oluşturulmasında ve halkın sistematik biçimde kandırılmasında rol oynadı. 

Zamanlama manidar: Kurban Bayramı’ndan 2 gün önce

Fahrettin Koca’nın son açıklamaları tam bir itiraf sayılmaz çünkü yaptığı açıklamalar gerçeğin kabul edilmesi değil. Fahrettin Koca’nın son açıklamaları içinde ciddi tutarsızlıklar barındırıyor ve muhtemel yeni yalan ya da çarpıtmalar içeriyor. “Vaka sayısı”nın semptom göstermeyenler dahil testi pozitif çıkan herkesi kapsadığını, “hasta sayısı”nın ise sadece semptomatik vakaları belirttiğini iddia eden Koca, 29 Temmuz tarihinden beri vaka sayısı yerine hasta sayısını açıkladıklarını söylüyor.

Bu açıklama ciddi biçimde kuşkulu… Çünkü 28 Temmuz’da açıklanan “vaka sayısı” 963 iken 29 Temmuz’da 942 hasta sayısı açıklanıyor. Araştırmalar Koronavirüs hastalarının yaklaşık yüzde 40’a varan oranlarda semptom göstermediğini söylüyor. Eğer bu kesim rakamlardan çıkarılmış ise çok daha düşük bir rakama ulaşılmış olması gerekirdi. Ya da 29 Temmuz günü vaka sayısında bir anda büyük bir artış yaşanmış olmalıdır. Ya rakamlar çok dikkat çekmemesi için fazla değişiklik göstermeyecek şekilde manipüle edilmiştir ya salgında kritik bir yükseliş halktan bu yolla gizlenmiş ya da kuvvetle muhtemeldir ki her ikisi birden yapılmıştır. 

Sağlık Bakanlığı, semptom gösteren ve göstermeyen vaka rakamlarını ayrıntılarıyla açıklamadığı için tam olarak nasıl bir manipülasyon yapıldığını bilememekle birlikte 31 Temmuz’un Kurban bayramının birinci günü olduğunu hatırladığımızda, halkın neden kasten yanıltılmış olduğu açıkça görülmekte. Turizm ve ulaşım sektörü şirketlerinin kârları için tüm toplumun sağlığı tehlikeye atılmıştır. Daha da önemlisi devlet birilerinin kârı için binlerce insanımızın ölümüne seyirci kalmıştır.

Salgın açısından Nisan ayından beter durumdayız

Ölüm sayılarının da manipüle edildiğinden artık kimse kuşku duymamaktadır. Fahrettin Koca’nın bu konudaki açıklamaları da hiçbir şekilde tatmin edici değildir. Bazı belediyelerin tek başına o illerde tüm Türkiye’de açıklanan resmi ölüm rakamlarından daha fazla kişinin öldüğünü açıkladığını biliyoruz. Bir an için açıklanan ölüm rakamları doğru kabul edildiğinde günde yaklaşık 70 ölümün yaşanması geçtiğimiz yılın Nisan aylarındaki ile aynı noktaya geldiğimizi, gerçek vaka sayısının en az 3 bin olduğunu göstermektedir. Herhangi bir önlem alınmadığı gibi geçtiğimiz yıl Nisan ayından çok daha gevşek politikalar izlenmekte, test protokolleri zorlaştırılmakta ve devlet devekuşu gibi kafasını kuma gömüp 2-3 ay sonra geleceğini beklediği aşıya umut bağlamaktadır. Oysa Nisan ayındaki deneyim günler içinde ölüm sayısının 100’leri geçtiğini bize göstermişti.

Semptom göstermeyenler virüsü en çok yayanlar

Fahrettin Koca “semptom göstermeyenler” sanki önemli değilmiş gibi çok kritik ve tehlikeli bir aşamada hala iktidarını korumak için halkı rehavete sürükleyecek açıklamalarda ısrar ediyor. Halbuki semptom göstermeyenleri tespit etmediğinizde, tespit ettiklerinizi izole etmediğinizde ve temaslılarına ulaşmadığınızda virüsü en fazla yayan kesimi, toplumun içine gönderiyorsunuz. Bu yangına körükle gitmekten farksızdır.

Bir başka boyut ise Fahrettin Koca’nın “semptom göstermeyen” derken dahi çarpıtmaya ve manipülasyona başvurmasıdır. Sağlık Bakanı semptom göstermeyen vakaların bazılarını evde bazılarını da hastanede takip altında tutuyoruz diyor. Halbuki semptom göstermeyip hastanede takip altına alınan insan sayısı bugünkü fiili uygulamada hemen hemen hiç yoktur. Fiili uygulama bayılmadan ayakta durabilen herkesi evine göndermek şeklindedir. Yani Fahrettin Koca’nın “hasta değil”, “semptom göstermiyor” dediği kişilerin önemli bir kesiminin düpedüz hasta olduğu ve semptomların hepsini olmasa da bazılarını gösterdiği hem de hastanede takip edilecek kadar yoğun bir şekilde gösterdiği anlaşılıyor. Yani Fahrettin Koca, sadece semptomatik olmayan vakaları değil düpedüz ateşi, kuru öksürüğü, halsizliği vb. olan hastaları da gizlemekte olduğunu kendi sözleriyle ikrar etmektedir.      

Fahrettin Koca istifa! Bilim Kurulu adı altındaki propaganda aygıtı lağvedilsin!

Tüm bunlar ortadayken Fahrettin Koca’nın derhal istifa etmesi bir zorunluluktur. Fahrettin Koca’nın istifası ile birlikte tüm bu manipülasyonları bilen ve tüm ayrıntılara vakıf olup halktan gizleyen, iktidarın propaganda aygıtından başka bir anlamı olmayan sözde Bilim Kurulu derhal lağvedilmelidir. TTB, sağlık çalışanları sendikaları, diğer sağlık örgütleri, büyük sendika konfederasyonlardan temsilcilerin katılımıyla yeni bir “Korona virüs ile mücadele komisyonu” kurulmalı, Sağlık Bakanlığı, Bilim Kurulu’na değil, bu kurula danışmalı ve hesap vermelidir.