“Onları tanırım, kötü çocuklardır”!

Tayyip Erdoğan Britanya’nın The Daily Telegraph gazetesinin referandum sonrasında İran’ın AKP’ye para yardımı yaptığı yolundaki haberinin fos çıkması, gazetenin mahkemece tazminata mahkûm edilmesi ve özür dilemek zorunda kalması dolayısıyla pek bir heyecana kapılmış. Yine aynı ülkenin The Independent gazetesinin bir solcu muhabirinin The Daily Telegraph’ın haberinin Britanya’nın dış istihbarat örgütü MI6 tarafından yazdırıldığı fikrini görünce de hemen üstüne atlayıp, tam da Nedim Şener ile Ahmet Şık’ın tutuklandığı günlerde, “bu tür kirli işler yapan ve büyük gazeteci diye bilinen insanlar bizde de var” diyor.

Burjuvazinin iç savaşının işçi sınıfı ve ezilenler açısından böyle yararları var. Burjuva sisteminin en kirli yanlarını burjuvazinin kendi temsilcilerinin diline düşürüyor, halkı aydınlatma görevini onlar üstleniyor! Tabii solda bu olanakları değerlendirmeye hazır sesler ve güçler olduğu ölçüde işe yarıyor bu. Solun değişik kesimleri burjuvazinin iç savaşında saf tutuyorsa, taraflardan birini destekliyorsa, tabii sahibinin sesi olarak konuşacak, sadece öteki kampa saldırıp duracaktır, o başka!

Erdoğan doğru söylüyor. Bizde de bu tür kirli ilişkiler içinde olan ve büyük gazeteci diye bilinen çok insan var. Kimi MİT’in ya da Dışişleri Bakanlığı’nın ya da JİTEM’in eline sıkıştırdığı raporları kendi yazısı gibi yayınlar. Kimi polis istihbaratının borazanlığını yapar. Kimi ordunun psikolojik harp elemanı gibi çalışır. Ama burjuvazinin sadece Batıcı-laik kanadının gazetecileri değil, daha da fazla hükümet yanlısı İslamcı ya da laik basının gazetecileri bu yöntemlerle çalışır. Bunların arasında Ergenekon belgeleri ellerine tutuşturulup kitap yazdırılan bazıları, akşamdan sabaha “büyük gazeteci” olup çıkmışlardır.

Sadece yazarlar mı? Gazetelerin kendisi böyle çalışır. Bazıları bütün satışlarını polis içinde yuvalanmış olan Fethullahçı kadronun kendilerine yasadışı tarzda sızdırdığı soruşturma dosyaları sayesinde elde ederler. Bu amaçla yayına başlamış, bu sayede piyasada tutunmuş gazeteler bile var!

Nedim Şener ve Ahmet Şık’a gelince. Başka hiçbir şey olmasa, Şener Hrant üzerine çalışmasıyla, Şık da (Ertuğrul Mavioğlu ile birlikte yazdığı) Ergenekon çalışmasıyla tam tersi yönde faaliyet göstermiş insanlar. Erdoğan, tam bugünlerde bu tür imalarda bulunarak, Yaşar Büyükanıt’ın Şemdinli katilleri için yaptığının benzerini yaptığını anlayamıyor mu? Büyükanıt, katillerden biri için “tanırım, iyi çocuktur” demişti. Erdoğan ise Nedim Şener ve Ahmet Şık için “bunlar kötü çocuktur” demiş oldu!