ODTÜ'de El Kaide'ye AKP kalkanı

Ankara Başsavcılığı tarafından hazırlanan El Kaide davasının iddianamesinde, geçtiğimiz yıl ODTÜ’de yaşanan olayların merkezinde yer alan ODTÜ Mescid Topluluğu’nun El Kaide’ye militan devşirmek için kurulduğu yer alıyor.

İddianamede sanık olan öğrenci ile ilgili şu ifadeler yer alıyor: "Üniversite içerisinde ODTÜ Mescit olarak bir grup oluşturduğu, haftada 4 gün bu grup ile buluşarak toplantı yaptıkları, toplantılarda şahıslara El Kaide terör örgütünün benimsemiş olduğu dini istismar eden görüşleri empoze ettiği, ODTÜ’de genellikle muhafazakâr olan öğrenciler ile ilgilenerek El Kaide Terör örgütü çizgisinde oluşturulan toplantılara dahil etmeye çalıştığı ve bu kapsamda El Kaide terör örgütüne eleman temin ettiği tespit edilmiştir.”

İddianamede, sanık öğrencinin mezhepçi tekfirci El Kaide’ye militan devşirmek için nasıl etkinlikler düzenlediği de yer alıyor:

“El Kaide terör örgütünün ideolojisi doğrultusunda faaliyet yürüttüğü, ODTÜ Mescid Grubu’nun sorumlusu olduğu, örgütsel toplantılara katıldığı, eleman temin etmek amacıyla piknik vb. etkinlikler düzenlediği tespit edilmiştir."

Hâlihazırda 2 cami ve ondan fazla mescidin olduğu ODTÜ’de bu mezhepçi ve tekfirci grup hazırlık binasına da mescit istiyoruz diyerek propagandaya başlamıştı. AKP hükümeti ve yandaş medya ise bu propagandayı hem devlet kurumlarında hem de medyada devam ettirmişti. 22 Aralık’ta başlayan tartışmalar sonrasında başta Erdoğan olmak üzere hükümet yetkilileri ODTÜ’lü öğrencileri hedef almıştı. Tayyip Erdoğan  şu sözleri ile solcu öğrencilere saldırmıştı: “Utanmak yok, sıkılmak yok. ODTÜ’de namaz kılan gençlerin üzerine saldırıyorlar. Yönetici  kadrolar lafa geldiği zaman ‘Özgürlükçüyüz’ diyorlar. Sizin neyiniz özgürlükçü? Ellerine  geçirdikleri bir dokunulmazlık zırhını bunlar maalesef bu tür aleyhte kullanma gayreti içine giriyorlar.  Böyle bir şey olamaz, olamaz. Gereği neyse bunun da YÖK tarafından yapılması gerekir. Tabii ki  bizler bunun da takipçisi olacağız”. A Haber öncülüğünde yandaş medya ‘’namaz kılan öğrencilere saldırılıyor’’ diyerek yalan dolu bir kampanya başlatmıştı. A Haber’e konuşan AKP milletvekili Aydın Ünal, "Cizre'ye nasıl girildiyse ODTÜ'ye de öyle girilir" sözleriyle öğrencileri tehdit etmişti.

Durum çok vahim. Bütün solcu öğrencileri fişleyen devletin, tekfirci mezhepçi grupların faaliyetlerinden habersiz olduğunu düşünmek saflık olur. Öncelikle, başta Erdoğan olmak üzere birçok kişi açıkça suç işlemiştir. El Kaide adlı mezhepçi tekfirci örgütün örgütlenmesine ve propaganda yapmasına göz yummuş verdiği demeçlerle bu faaliyetlere arka çıkmıştır. Elbette bu durum bizim için bir sürpriz olmadı. Geçtiğimiz yıl AKP hükümetinin kendisine karşı direnmeye devam eden üniversiteleri teslim almak için uğraştığını yazdık. Hiç kimse üniversitelerde ardı ardına yaşanan bu tekfirci saldırıların münferit olaylar olduğunu sanmasın. En ufak bir eylemde dahi devrimci öğrencileri darp ederek gözaltına alan polis, bütün bu saldırılar boyunca tekfirci çeteleri korumuştur. O halde tekfircilere karşı verilen mücadele ile AKP ve Erdoğan iktidarına karşı verilen mücadele iç içe geçmiştir. Üniversitelerimizi mezhepçi-tekfirci çetelerden korumak istiyorsak Suriye’de bu çetelere silah desteği veren iktidarı da yenilgiye uğratmalıyız.