Koç’tan TOFAŞ işçisine “milli mutabakat” kıyımı

Darbe sonrası kurulan milli mutabakatın sivri ucu işçilere dönmeye başladı bile. Tayyip Erdoğan patron örgütü TOBB başkanlarıyla yaptığı toplantıda kıdem tazminatına dil uzattı. İşçiyi atmada patronlara serbestlik sağlayacağının “müjdesi”ni verdi. Ensesi kalın, cüzdanı şişkin dinleyicilerden bol bol da alkış topladı.

Bu konuşmanın üstünden çok geçmeden Koç Holding’in otomotiv devi TOFAŞ’ta işçi kıyımı başladı. Sözümona performans gerekçesiyle 24 işçi işten çıkarıldı. Fabrikanın tatile girdiği döneme denk getirilen işçi kıyımında sayının artması endişesi var.

Çıkarılanların çoğunluğu Çelik-İş sendikasına üye. Atılanların arasında mücadelede öne çıkan, özellikle işçi haklarını savunmada yüksek performans gösteren öncü işçiler var. Çelik-İş, metal grevleri sırasında sarı Türk Metal’i kovmak için ayağa kalkan TOFAŞ işçisinin seçtiği sendika. 2017 yılındaki toplu sözleşmelerde yetki alması muhtemel. Bu yüzden Koç’un hedefi bu sendikayı kırmak. Yine atılanlardan bir kişi de o dönem kurulmuş olan muhalif sendikalardan TOMİS üyesi.

Türk Metal üyelerinden de araya serpiştirilenler var. Onlar da Türk Metal tarafından isimleri verilmiş olan ve birçoğu Çelik-İş’ten Türk Metal’e geçmiş isimler. Hep söyleriz, arkadaşına sahip çıkamayan, dik duramayan ne yana dönerse dönsün ilk işten atılacak olanlar arasına yazılır. Umarız bundan sonra işçiler bu yaşanandan ders çıkarır ve tutumunu net şekilde belirler.

Sonuçta TOFAŞ’ta apaçık bir sendika kırma operasyonu başlatmış durumda. Elbette arkasına Cumhurbaşkanı’nın icazetini almış durumda. TÜSİAD’ın sadık partisi CHP de “milli mutabakat” mitinglerinde en ön sırada yer aldığına göre işçiye saldırmanın tam sırası diye düşünüyorlar. Ancak hesaba katmadıkları şey, işçinin eski işçi olmadığıdır. Grevleri yaparken de, işten atılırken de pek çok deneyim kazanmış, bilinci daha yüksek ve kararlı bir işçi topluluğu var artık TOFAŞ’ta. Daha önceki işten çıkarmalarda mahkeme yoluyla hakkını arayan işçiler bu haklarını çoğunlukla aldılar. Ama TOFAŞ işçisinin hakkını sadece mahkemede arayacağını düşünmek için bir sebep yok. Sonuçta bu işçiler, askeri darbeye karşı sokaklarda olmaya devam ederken, patron tarafından sırtlarından bıçaklandılar. Devlet de patronun yanında durarak buna ortak oluyor. Halbuki OHAL kanununun 11. Maddesinin n fıkrası gereği mülki idare pekala işten çıkarmaları engelleme ve erteleme hakkına sahip. İşçiler bu taleple Valilik kapısına dayanacaktır. O zaman devlet safında da önemli bir sınav verileceğe benziyor.

Her durumda TOFAŞ işçisi kendi gücüne güvenmeli, sert mücadelelere hazırlık yapmalı. Koç, 2017’nin startını verdi. TOFAŞ işçisi ve Çelik-İş sendikası da buna hak ettiği cevabı vererek 2017 hazırlıklarını görkemli şekilde dosta düşmana ilan etmeli.