Katil AKP, katil sermaye!

Soma katliamı davası Akhisar’da görülmeye devam ediyor. Mahkemede madenci yakını avukatların sorularını yanıtlayan Soma Kömür İşletmeleri AŞ Genel Müdürü Ramazan Doğru, sermaye ile hükümet arasındaki işbirliğini gözler önüne serdi. Aslında Doğru’nun ifadeleri, bir gerçeği yeniden ifade etmek anlamına geliyor. Bu gerçek, işçi düşmanı AKP’nin ezilenden yana değil, emekçinin karşısında onun çıkarlarıyla uzlaşmaz bir sınıf olan patronlar sınıfının; burjuvazinin siyasi temsilcisi olduğu.

Müdür Ramazan Doğru şöyle diyor: “2011 seçimleri öncesinde Tayyip Bey'in Manisa'da mitingi vardı. İşletmemizde rezervler bitmek üzereydi. Çalışan 3 bin kişi işsiz kalmakla yüz yüzeydi. Ağustos'ta yeni bir saha da ihale olacaktı. Bu yeni sahayı alabilmek için mitinge işçileri götürdük. Aynı zamanda İmbat ve Uyar Madencilik de madenci götürdü. Bu ihalenin bir an önce açılmasını istiyorduk. Hükümete, icranın başı olduğu için bu sahanın ihale edilmesiyle ilgili talebimizi göstermek için mitinge götürdük. Ancak Ağustos'ta ihale yapıldı. Demir Eksport şirketi aldı, biz alamadık. (http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/347989/Soma_davasinda__AKP__itirafi.html)

Ramazan Doğru diyor ki, her gün sırtından para kazandığımız, alınterini gasp ettiğimiz maden işçilerini, katletmeden önce AKP mitingine götürmekten çekinmedik. Ama sadece biz yapmadık, herkes yaptı! Herkes yaptı çünkü, ihale açılacak, yeni yatırımlar yapacak, kârımızı katlayacaktık. Ama olmadı, biz alamadık. Tercümesi bu. Bu bize neyi gösteriyor:

Birincisi, Soma katliamında Yeni Akit gibi süpürgelerin iddia ettiği gibi Soma Holding patronu Alp Gürkan hiç de tek başına sorumlu değildir. Bir bütün olarak sermaye sınıfının kendisi sorumludur, sermayenin siyasi temsilcisi AKP, birinci dereden sanıktır. AKP ile Soma Holding patronu, işçinin tepesine binmekte, yeri geldiğinde kendi siyasi dolgusu yapmakta işbirliği içerisindedir. İkincisi, işçi sınıfının kudretini küçümseyenlere ders olmalı. 2011’de AKP mitingine öyle ya da böyle giden maden işçisi, 2014’de Soma’nın ortasında Erdoğan’ı yuhlamış, arabasını tekmelemiş, yol kenarındaki bir markete sığınmak zorunda bırakmıştı. "Bu halktan bir şey olmaz" diyenler derslerini alsınlar.

Ramazan Doğru’nun ifadelerinde bir ayrıntı var. İfadeye göre, bin bir dalkavukluk yapıyorlar ancak ihaleyi bir türlü alamıyorlar. Kim alıyor: Demir Eksport. Demir Eksport, sitesinin hakkımızda kısmında şöyle yazıyor: “Demir Export A.Ş., Türkiye’nin en büyük sanayi ve ticaret kuruluşu olan Koç Grubu’nun madencilik faaliyetlerini yürüten şirketidir.” Yani daha 4 ay öncesinde Tofaş’ta, Türk Traktör’de ve Ford Otosan’da işçilerin mücadele ettiği büyük kapitalist. Geldiğimiz nokta kimseyi şaşırtmasın. Koç gibi Batıcı-laik burjuvazinin, TÜSİAD’ın önderi bir sermaye grubu, işçi sınıfını ezmekte AKP ile hiçbir sorun yaşamamıştır şu ana kadar. Bu yüzden, ihalenin dalkavuklara değil de, Koç gibi düşman gözüken bir şirkete verilmesinde şaşıracak bir husus yoktur.

Sonuç şudur: Soma katliamında, sermaye kadar AKP, AKP kadar sermaye de sorumludur. Genel müdürün ifadeleri hükümet ile sermaye arasındaki çıkar birlikteliğini, katliamdaki ortak sorumluluğu bir kez daha ispatlıyor. Bu yüzden biz, “Katil AKP, katil sermaye!” sloganını daha bilinçli ve gür atmaya, Soma’da katledilen sınıf kardeşlerimizin hesabını hem AKP’den hem de bir bütün olarak sermayeden sormaya devam edeceğiz.