Erdoğan, Demirtaş’ın tutuklanma kararını böyle üstlendi: “AİHM kararı bizi bağlamaz, karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz!”

Erdoğan,  Demirtaş’ın tutuklanma kararını böyle üstlendi: “AİHM kararı bizi bağlamaz, karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz!”

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, tutuklu HDP eski eş başkanı Selahattin Demirtaş’la ilgili karar verdi. Bu kararda, Demirtaş’ın tutukluluğunun  “özgürlük ve güvenlik hakkı”, “makul bir süre içinde yargılanma ya da yargılama süresince serbest bırakılma hakkı” ile “serbest seçim hakkı”nın ihlal edildiği belirtiliyor. Demirtaş’ın yeni bir delil ya da gerekçe yok ise salıverilmesi gerektiği ifade ediliyor. Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 18. Maddesi’nin de Türkiye tarafından ihlal edildiğine de karar verilmiş durumda. 18. Madde, hak ve özgürlüklere getirilen sınırlamaların ancak sözleşmede öngörülen amaçlar için uygulanabileceğini öngören bir madde. Bu maddenin ihlal edildiğine dair verilen karar, Demirtaş’ın siyasi gerekçelerle tutuklandığına işaret ediyor. 

Ancak AİHM kararına gerek kalmadan Erdoğan yaptığı açıklama ile Demirtaş’ın siyaseten içeride tutulduğunu bir kez daha kanıtladı. Basının konuyla ilgili sorusuna verdiği cevap şöyle: “AİHM’in verdiği kararlar bizi bağlamaz. Biz karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz.” Birincisi, hukuken AİHM kararları ve benzeri uluslararası sözleşmeler bağlayıcı niteliktedir. Erdoğan’ın bizi bağlamaz demesinin bir hükmü yoktur. Ancak daha önemlisi şudur: Bugüne kadar Demirtaş ile ilgili “yargı kararıdır” diyerek topu mahkemelere atarken birden 180 derece dönmüş ve “biz karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz” diyerek sürecin yürütücüsünün yargı değil kendisi olduğunu itiraf etmiştir. Bu aşamadan sonra gerçekten AİHM kararına gerek de kalmamıştır. Demirtaş’ın tutukluluğunun Erdoğan’ın ve iktidarının tasarrufu olduğu apaçık ortadadır. 

Bundan sonra tutukluluk kararı gibi Demirtaş’ın salıverilmesi ile ilgili karar da mahkeme tarafından değil Erdoğan tarafından alınacak demektir. Fiili durum böyle olsa da Erdoğan’ın sözleri ne yasaldır ne de meşru! Açık bir anayasa ihlalidir. Dahası bugün Demirtaş’a karşı siyasi bir araç olarak kullanılan tutuklamanın bundan sonra da aynı şekilde kullanılacağına dair bir irade beyanıdır.

Erdoğan bu çıkışıyla Avrupa emperyalizmine değil Türkiye halkına meydan okumaktadır. AİHM kararına “bizi bağlamaz” diyen Erdoğan için, Avro’nun ve İngiliz Sterlini’nin ne kadar bağlayıcı olduğunu geçtiğimiz aylar içinde çok açık şekilde gördük. Aynı şey Avrupa için de geçerlidir. Avrupa emperyalizmi için Türkiye’deki demokrasi ve insan haklarının, göçmen akınını engellemenin ve Türkiye aracılığı ile Ortadoğu’daki emperyalist çıkarların savunulmasının yanında en ufak bir değeri yoktur. Bu karar Avrupa için pazarlık masasındaki bir kozdan öte anlam taşımaz.

Demirtaş’ın özgürlüğü öncelikle milyonlarca seçmeni için ama aynı zamanda tüm Türkiye halkı için keyfi yönetime dayanan istibdad rejimine karşı bir hürriyet meselesidir. Çiğnenen anayasa Avrupa'nın değil Türkiye'nin anayasasıdır.