Bir gece acilde yatmaya gör! Düştü düştü memleketin başına Binali “Yıldırım” gibi düştü!

Böylesi haberleri ancak Zaytung ya da Resmi Gaste gibi mizahi internet sitelerinde okuyabilirsiniz. Ama Binali Yıldırım bugün yaptığı konuşmayla kendisinin şaka değil gerçek bir düşük profilli başbakan olduğunu kanıtladı.

Siyasi partiler her salı günü grup toplantısı yapar ve parti genel başkanları da ülke gündemine dair konuşmalar yaparlar. Son grup toplantısında Binali Yıldırım’a verilmiş görevlerden biri sağlık sisteminde yaptıkları “atılımları” anlatmaktı. Fakat Başbakan öyle bir konuşma yaptı ki gündemin ilk sıralarına oturmayı başardı. Sosyal medya şimdi bu gafı konuşuyor, herkes Binali Yıldırım’la alay ediyor.

Sağlık sisteminin ne derece kötü bir durumda olduğunu bilmeyen yok. Yapılamayan ameliyatlar, bitmek bilmeyen poliklinik kuyrukları, bir türlü randevu alınamayan MR ve Tomografiler, öde öde bitmeyen katkı payları ve 70 milyonluk ülkede bir yılda 90 milyon insanın acile başvurması gibi trajik bir durumun yaşandığı acil servisler... Sağlık sisteminin sorunları anlatmakla bitmez. Her bir branş ayrı bir yazıyı hakeder ama tüm toplumu çok yakından ilgilendiren bir şey var ki o da acil servislerin bitmek bilmeyen kuyrukları. Sağlık emekçileri için çile, hizmeti alan hasta ve hasta yakını içinse tam eziyettir acil servis.

Halbuki Binali Yıldırım'ın 12 Temmuz Salı günü grup toplantısında kullandığı ifade şöyleydi: “Bakın hastaneler artık o kadar şirin yerler hâline geldi ki insanlar oraya artık 'kız' bakmaya gidiyor.” Düşük profilli olmasından mıdır yoksa önüne gelen teksiri okumak istememesinden midir bilmiyoruz ama Binali Yıldırım'ın sağlık sistemiyle uzaktan yakından alakası yok, bunu çok iyi biliyoruz. Başbakan acil servislerle ilgili hiçbir şey bilmiyor. Ne sağlık emekçilerinin yaşadıklarından haberi var ne de hasta ve hasta yakınlarının neden acile bu kadar çok başvurduğundan. Biz kendisine şöyle bi hatırlatma yapalım: binlerce insan acil servise bu kadar rağbet ediyorsa bunun tek sebebi acil serviste herhangi bir ücret ödenmemesidir! Acile başvuran hastaların %75'i acil hastalığı olmayan hastalardan oluşuyor. Bu rakam da acil servislere insanların “kız” bakmaya değil ücret ödemedikleri için gittiklerini gösteriyor. Binali Yıldırım acil serviste 45 yaşında bir hastanın akciğer grafisine bakıldığında akciğer kanseri olduğunu öğrenip o anda yaşadığı duygusal yıkımdan bihaber ki insanların eğlencesine acillere gittiklerini söylüyor.

Biz Binali Yıldırım'a teklif ediyoruz: bu kadar eğlenceye milleti evlendirmeye meraklı bir parti genel başkanı olarak yalnızca bir gece acilde kalsın baksın bakalım ne kadar şirin şeyler yaşayacak. Acil serviste vakit nasıl eğlenceli geçiyormuş anlatsın bize parti grup toplantısında.

Vaktiyle yine evlendirmeye meraklı başka bir başbakan vardı adı Ahmet Davutoğlu. O da 1 Kasım seçimleri öncesi “eş bulamayanlar bize müracaat etsin” demişti. Şimdi Ahmet Davutoğlu'nun akibeti herkesçe malum. Ne diyelim herkes sırasını beklesin. Nasılsa yalnızca emirleri yerine getirmek üzere gelmiş bir başbakanın da ömrü çok uzun olmaz. Ama biz ne Ahmet Davutoğlu'nun ne de Binali Yıldırım'ın öyle elini kolunu sallaya sallaya gitmesine izin vermeyeceğiz. Hepsi emekçi halka hesap verecek!