Αλέξης & Berkin

İki dilli bir diyalog

Türkçe

- Selam, ben Aleksis
- Selam, ben Berkin.
- Berkin? Ne garip isim o!? Kaç yaşındasın?
- 15, sen?
- 15… 15’tim yani. 21 olacaktım hala orada olsaydım.
- Nasıl?
- Biliyor musun, Berkin, bir gün ikimiz beraber basket oynamaya gidebilirdik. Bizi kimse engelleyemezdi. Ege de neymiş, hatta ayrı diller konuşmamız bile diyorum sana. Bir gün belki basket oynamaya ya da bilmem ki işte gezmeye gidebilirdik. Hı? Neden olmasın?
- Çünkü Aleksis ikimizin ortak bir noktası var.
- Var ya Berkin. Öldürdüler bizi. Üniformalılar… Ve şimdi…
- Ve şimdi?
- Umalım ki, bizim ölümümüz vasıtasıyla, oradakiler mücadeleye devam etsinler. Bizim gibi çocuklar bu konuşmayı yapabilsin diye. Ama orada…

 

Yunanca

-Γειά σου, είμαι ο Αλέξης.
-Γειά σου Αλέξη, είμαι ο Μπερκίν.
-Μπερκίν. Τί περίεργο όνομα. Πόσο χρονών είσαι;
-15, εσύ;
-15. Ήμουν. Θα ήμουν 21, όμως αν ήμουν ακόμα εκεί…


-Τί εννοείς;
- Ξέρεις Μπερκίν, μια μέρα θα μπορούσαμε να πάμε για μπάσκετ εμείς οι δυο. Δε θα μας εμπόδιζε τίποτα, ποιό Αιγαίο, ούτε ότι μιλάμε διαφορετική γλώσσα, απλά λέω… θα μπορούσαμε να πάμε για μπάσκετ ίσως μια μέρα, μια βόλτα, κάτι,ε; Γιατί όχι;
-Γιατί Αλέξη έχουμε ένα κοινό εμείς οι δυο.
-Ναι Μπερκίν έχουμε. Μας σκότωσαν. Αυτοί με τις στολές… και τώρα..
-Και τώρα;
-Ας ελπίσουμε, μέσα απο το θάνατό μας , όσοι είναι ακόμα εκεί να αγωνίζονται. Για να μπορούν άλλα παιδιά σαν εμάς, να κάνουν αυτή τη συζήτηση.
Εκεί.

 

İki dilde yazılmış bu diyalog Yunanistan’da bir sitede yayınlandı. (Bkz. http://sxoliastesxwrissynora.wordpress.com/2014/03/12/%CE%B1%CE%BB%CE%AD%CE%BE%CE%B7%CF%82-berkin/) Biz Türkçesine dokunmadan olduğu gibi yayınlıyoruz.

Burada Berkin ile konuştuğu hayal edilen Aleksis Grigoropulos Aralık 2008’de Atina’nın Beyoğlu’su olarak düşünülebilecek Eksarhia semtinde ortada bir olay bile yokken polis kurşunuyla öldürülmüş genç bir anarşistti. Yunanistan bu olayın ardından bir aya yakın bir süre bir halk isyanı ile sarsılmıştı. Diyalogun altında adı bulunan, yazarı olduğunu varsaydığımız M.Palothia’ya ve bu diyaloga dikkatimizi çeken EEK'li yoldaşlarımıza teşekkürü borç biliriz. Yaşasın gençliğin enternasyonalizmi!