ABD’nin S-400 tehdidine utanç verici tepki

Hulusi Akar Amerikan liyakat madalyasının hakkını verdi

ABD Savunma Bakanlığı, Türkiye’ye S-400 krizi ile ilgili olarak tehdit ve ültimatom içeren bir mektup gönderdi. ABD Savunma Bakanı Vekili Patrick Shanahan’ın Hulusi Akar’a gönderdiği metnin içeriği Milli Savunma Bakanlığı (MSB) resmi sitesinden kamuoyuna duyuruldu. Mektupta Türkiye’ye 31 Temmuz tarihine kadar ültimatom veren ABD,  Türkiye’nin F-35 programından çıkarılacağını, pilotların eğitimlerine son verileceğini belirtiyor ve bu adımlardan başka ABD Kongresi'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA) kapsamında yeni askeri ve ekonomik yaptırımlar getirmekte kararlı olduğunu söylüyor.

Amerikan liyakat madalyasının hakkını verdi!

Mektup Türkiye’yi açıkça tehdit eden bir ültimatom niteliğinde iken bakın MSB sitesinden bu mektubu nasıl sunuyor: “İki ülke arasındaki savunma ve güvenlik konularını kapsayan söz konusu mektupta, mevcut sorunlara stratejik ortaklık çerçevesinde ve kapsamlı güvenlik işbirliğini muhafaza edecek şekilde bir çözüm bulunması yönünde beklenti dile getirilmekte ve görüşmelere devam edilmesinin önemi ifade edilmektedir… Mektupta belirtilen yaptırımlar tamamen Türkiye’nin F-35 Programında çıkarılmasına yönelik ön adımları ve planlamayı kapsamakta; programdan çıkarma sürecinin, diğer güvenlik işbirliği konularının etkilenmemesi amacıyla saygı esasları çerçevesinde yürütüleceği özellikle ifade edilmektedir.”

Bu aktarımlar tamamen Milli Savunma Bakanlığı’na ait. Pentagon açıkça Türkiye’ye hasım muamelesi yapıyor ve ültimatom veriyor, Hulusi Akar’ın yaptırdığı açıklamada ise hala stratejik ortaklıktan, işbirliğinden, saygı çerçevesinden bahsedilerek Pentagon’un saldırganlığını özürlemek için takla atılıyor. Mektubu doğrudan çevirip sitelerine koyabilirlerdi. Halk da ABD’nin mesajı özürlenmeden, yumuşatılmadan, “işbirliği”, “ortaklık”, “saygı çerçevesi” gibi laflarla paketlenmeden öğrenebilirdi. Ama yapmadılar! Hulusi Akar boynundaki Amerikan liyakat madalyasının hakkını veriyor!

Halka başka ABD’ye başka konuştular

Son dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve Milli Savunma Bakanı Akar iç kamuoyuna “S-400 işi bitti, füzeleri alacağız” derken ABD’ye karşı geri adım atmak için kapıyı hep açık bırakıyordu. Süreci ertelemek için ABD-Türkiye arasında süreci teknik olarak inceleyecek bir komisyon önerisi icat etmişlerdi.  Bu mektup Amerikan kaynaklarının da Trump’ın bir komisyonun kurulması konusunda Erdoğan’la anlaştığına dair haberler yapmaya başladığı sırada geldi. Komisyon kurulursa iktidar cephesi bunu bir diplomatik zafer olarak pazarlayacaktı. Oysa varılan sonuç S-400 alımının tam da ABD’nin istediği şekilde ertelenmesi olacaktı. Arada terör suçlamasıyla tutuklu bulunan ABD vatandaşı NASA çalışanı Serkan Gölge’nin ev hapsine çıkarılması da “bonus” oldu. Trump bir kez daha “bağımsız” Türk yargısının kararı için kameralar önünde Erdoğan’a teşekkür etti. Nihayet ertelemenin de sınırsız olmayacağını göstermek için söz konusu mektubu yolladı! 31 Temmuz’a kadar ültimatom verdi.

Ve takke düştü kel göründü!

Bugün S-400 meselesi Türkiye üzerindeki emperyalist boyunduruğun test edildiği bir konudur. S-400 konusunda ve başka konularda iktidar hiçbir zaman emperyalist boyunduruğu kırmak için mücadele etmedi.  NATO üyeliğini, İncirlik, Kürecik ve diğer üsleri sorgulamayan ve sorgulatmayan iktidar, emperyalistlerle onlara daha elverişli koşullarda hizmet etmek üzere pazarlık yaptı. Gelinen yerde ABD, blöfü gördü, Erdoğan ve iktidarını köşeye sıkıştırdı. Erdoğan ve iktidarı manevra yapmaya, bugün söylediği sözün ertesi gün tam tersini yapmaya alışık olabilir. Ama onuru ayaklar altına alınan, ekmeğiyle tehdit edilen Türkiye’nin emekçi halkıdır.  

Emekçi halk için güvenlik tehdidinin adı NATO’dur, ABD’dir!

İstibdad rejimi emperyalizme karşı bu milletin zayıf karnıdır. Emperyalizme karşı milletin boynunu bükmeye devam etmektedir. Türkiye’nin emekçi halkının ekmeğinin ve hürriyetinin savunulması, somut güvenliğinin sağlanması için istibdadın ve emperyalizmin zincirlerini kırmak bir zorunluluktur. Emekçi halk için güvenlik tehdidinin adı NATO’dur, ABD’dir! Emperyalizm Türkiye’nin emekçi halkını füze ve uçaklarından önce Amerikan dolarıyla, Amerikan tekelleriyle, Ankara’daki Amerikan liyakat madalyalı siyasi nüfuzuyla, dokunulmazlık kalkanına sahip İncirlik’le tehdit etmektedir. Devrimci İşçi Partisi ve Gerçek Gazetesi olarak bu gerçeği başından beri ortaya koyuyoruz. Emperyalist boyunduruğa karşı doların serbest alım satımının yasaklanmasını, emperyalist tekellerin ve bankaların işçi denetiminde kamulaştırılmasını, NATO’dan çıkmayı ve İncirlik başta olmak zere tüm emperyalist üslerin kapatılmasını savunmaya devam ediyoruz!