1 Mayıs, Paris’te mücadeleyle geçen baharı taçlandırdı

gördüm şükür bugünü de paris'te.
aktı paris
asıl paris
ulu paris
mavi mavi kızıl kızıl
aktı ren ron garon sen
aktı paris sular gibi şakır şakır”

N.Hikmet

Başta Paris olmak üzere bütün Fransa, oldukça sıcak bir bahar geçiriyor.  Fransız TÜSİAD’ı MEDEF’in bir dediğini iki etmeyen Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve hükümeti, işçi sınıfına yönelik taarruzunu sürdürmek için yasa üstüne yasa çıkartıyor. Son mücadele dalgasını tetikleyen ise biri işçileri diğeri ise üniversite yaşına gelmiş işçi çocuklarını hedefleyen iki yasa tasarısının tartışılmaya başlanması oldu. Bu yasa tasarılarının ilki, Fransız işçi sınıfının en güçlü taburlarından birini oluşturan demiryolu işçilerinin iş güvencelerinin ortadan kaldırılmasını ve çok büyük oranda devlet kontrolü altında olan Fransız demiryollarının özelleştirilmesini öngörüyor. Dahası aynı yasa kapsamında, 120 bin kadar kamu emekçisinin de işini kaybetmesi söz konusu. Öğrencileri ilgilendiren yasa ise, üniversiteye giriş sistemini ikamet esasına bağlayarak, Paris’i çevreleyen yoksul banliyölerden ve taşradan gelen gençlerin, başta Paris olmak üzere büyük şehirlerdeki üniversitelere girmesini imkânsıza yakın hale getirecek.

Bu saldırıya karşı işçi sınıfının ve öğrencilerin önemli bir kısmının yeni bir mücadele dönemi için 22 Mart tarihindeki büyük grev ve eylemlerle kollarını sıvadığını Gerçek gazetesi daha önce okurlarına duyurmuştu. Nisan ayı içerisinde mücadele sertleşerek ve kitleselleşerek ilerledi. Demiryolu işçileri tüm ülke çapında her hafta dört gün greve giderken, farklı aralıklarla kamu emekçileri, havayolu işçileri ve enerji sektöründeki işçiler de grevlere katılıyor. Ay içerisinde gerçekleştirilen kitlesel işçi meclisleri neticesinde, ülkenin en önemli garları arasında bulunan Paris’in Kuzey Garı ve Austerlitz Garı’nda çalışan işçiler grevi kesintisiz olarak sürdürme kararı aldı.

Öğrenciler ise harekete, ülkenin yüksek eğitim sistemini durma noktasına getiren büyük üniversite işgalleri ile katılıyorlar. Bir aşamada ülkedeki fakültelerin yarısında derslerin durmasına yol açan üniversite işgallerine karşı Fransız devleti faşist çetelerle birlikte saldırıya geçmiş durumda. İşgal hareketinde merkezi bir rol oynayan Paris’teki Tolbiac ve Censier fakülteleri Nisan’ın son haftasında sabaha karşı gerçekleşen polis saldırıları ile boşaltılırken, birçok fakültede polis saldırılarından kısa bir süre önce silahlı faşist çetelerin saldırılarıyla karşılaşıldı. Son olarak, işgallerin başladığı üniversite olan Paris 8-Saint Denis Üniversitesi’ne, 1 Mayıs günü sabaha karşı gerçekleşen faşist saldırıda bir öğrenci bıçakla bir öğrenci ise başına gelen çekiç darbeleriyle yaralandı. Öğrencilerin kararlı duruşu sayesinde, saldırganlar işgali bitirmekte ise başarısız oldular. Fransa’daki kardeş oluşumumuz ROR (Proleter Devrimci Yeniden Doğuş) militanları faşist saldırganlığa karşı hareketin kendini koruyacak mekanizmaları kurması için bir kampanya yürütüyor ve ROR militanları üniversite işgallerinde aktif biçimde yer alıyor.

Bu ortamda girilen 1 Mayıs, son yılların en kitlesel yürüyüşlerinden birine sahne oldu. Onbinlerce işçi ve öğrenci Paris sokaklarını doldururken özellikle öğrenci kortejinin kitleselliği dikkat çekti. Polisin yürüyüşe yönelik saldırısı sonrası kitle güzergâh değiştirmek zorunda kalsa da eylemin bitiş noktasına ulaşmayı başardı. 50 bini Paris’te olmak üzere, tüm Fransa’da 1 Mayıs gösterilerine 210 bin kişinin katıldığı tahmin ediliyor. Polis saldırısı sonrası ise en az 200 eylemci gözaltına alındı.

Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2018 tarihli 104. sayısında yayınlanmıştır.