İstanbul Kadıköy’de sömürüye ve şiddete karşı emekçi kadınlar en öne diyerek alandaydık!

Kadına yönelik şiddete karşı uluslarası mücadele günü olan 25 Kasım etkinliğini bu yıl kadın örgütleri ve sosyalist örgütler İstanbul’da 27 Kasım günü yaptıkları eylemle gerçekleştirdiler. Devrimci İşçi Partili kadınlar olarak örgütleyicisi olduğumuz eylemde alandaki yerimizi aldık. Kadıköy Rıhtımda başlayan eylem, ‘’Eşit özgür olacağız, şiddetsiz sömürüsüz bir dünya kuracağız’’ ortak şiarı ile gerçekleştirildi.

DİP’li kadınlar olarak ‘’Şiddete, tacize, tecavüze karşı emekçi kadınlar en öne!’’ pankartı ile eyleme katıldık. Eylemin coşkusu ve katılımı yüksekti. Mücadele coşkusu alana damgasını vurdu. Tüm kurum sözcülerinin konuşmasının ana vurgusu kadına yönelik şiddete karşı örgütlü biçimde mücadele çağrısı oldu. Eyleme Kadın Meclisleri, Eşitlik, FKF’li Kadınlar, İKD, Kadınlar Direnişte, Kırmızı Gazete, Sosyalist Kadın Meclisleri katıldı.

Devrimci İşçi Partisi adına söz alan yoldaşımız Armağan Tulunay, sözlerine fabrikasında iş yerlerinde mücadele eden, direnen, greve giden, işe dönüş mücadelesi veren tüm emekçi kadınları selamlayarak başladı. BelKarper, İndomie Adkotürk, Xiaomi, Enka Sac, Bakırköy Belediyesi, Neltex emekçi kadınlarının ekmek ve hürriyet mücadelesini selamlayarak sözlerine devam etti.

 

Şiddete karşı emekçi kadınlar en öne!

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için Devrimci İşçi Partisi olarak İstanbul Kadıköy’deyiz. Erkek egemen kapitalist sisteme karşı, şiddete ve sömürüye karşı emekçi kadınların öncülüğünde tüm kadınları mücadeleye çağırıyoruz.

 

2021 yılında artan kadın cinayetlerine dikkat çekerek kadın cinayetlerinin politik olduğunu ve bu politikanın arkasında Erdoğan, AKP ve MHP’nin ortak olduğu istibdad rejimi olduğunu belirtti. Kadın cinayetlerinin, istibdad rejiminin uyguladığı politikalarla beslendiğini, yaşanan şiddet olaylarına karşı caydırıcı cezalar uygulamayarak şiddeti arttırdığının altını çizdi.

Erkek egemen kapitalist sistemin, istibdadın kadın düşmanlığını teşhir etmek için bir araya geldiğimizi, İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmediğimizi, 6284 sayılı yasa başta olmak üzere yasaların uygulanması için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimizi ve taleplerimizi haykırmak için bir araya geldiğimizi belirterek, yalnızca eylem alanında değil, şiddete karşı, baskıya karşı, hayat pahalılığı sonucu mutfakta sönmeyen yangına karşı her gün mücadele ettiğini sözlerine ekledi.

Yaşamlarımızı savunmanın yolunun yalnızca örgütlü bir mücadele ile gerçekleşebileceğini, şiddeti şiddet anında savuşturmak için, yaşamlarımızı korumak için, haklarımızı savunurken, taleplerimizi yükseltirken örgütlü bir özsavunma örgütlenmesi oluşturmak gerektiğini söyleyerek tüm kadın örgütlerine, sosyalistlere ve sendikalara çağrıda bulundu. Ve bu çağrıyı yaparken emekçi kadınları da bu mücadelenin en önüne çağırdı.

Kahrolsun erkek egemen kapitalist sistem!

Özsavunma haktır yargılanamaz!

Erkek egemenliğine ve kapitalizme karşı emekçi kadınlar en öne!

Yaşasın ekmek gül ve hürriyet mücadelemiz!

Kahrolsun istibdad yaşasın hürriyet!