Yunanistan’ın yeni sınıf mücadelesi günlüğü - 1 (Savas Mihail-Matsas (EEK) - 14-03-2010)

2010 Ocak ayının sonunda, Avrupa Merkez Bankası'nın ve IMF'nin "bilgi"si doğrultusundaki uygulamaların katı kontrolü altında gündeme gelen ilk kemer sıkma paketi, Yunanistan'ı AB protektorasına çevirdi. Bu 10 Şubat'ta kamu sektöründe ülke çapında bir greve ve 24 Şubat'ta da genel greve sebep oldu. 3 Mart'ta yeni paketin açıklanması ise hala devam eden bir fırtınanın kopmasına yol açtı: 4 Mart'ta Atina'da kitlesel bir eylem, yeni acil önlemlerin parlamentoda PASOK'un (ve aşırı sağ LAOS'un) oylarıyla kabul edildiği günde, 5 Mart'ta genelleşmiş bir seferberlik ve grev. Parlamento kitlesel bir kuşatma altına alındı. Toplum polisi, kitleyi her zamanki gaddarlığı ve Nazi karşıtı komünist direnişin yaşlı kahramanı olan eski milletvekili 88 yaşındaki Manolis Glezos'un bile zarar görmesine neden olan yoğun kimyasal gaz kullanımı ile püskürtmeye çalıştı. (Manolis Glezos işgal sırasında Nazi bayrağını Akropolis'ten indiren kişidir)

11 Mart'ta PASOK bürokrasisinin hakim olduğu GSEE ( Genel Emek Konfederasyonu) ve ADEDY ( Kamu Çalışanları Ulusal Federasyonu) tarafından yeni bir Genel Grev çağrısı yapıldı. Yürüyüşler için Atina'nın ve bütün önemli şehirlerin merkezine çağrı yapıldı.  Yunanistan Komünist Partisi (KKE) önderliğindeki sendikacıların örgütü PAME de, ayrıca, grev için ve GSEE/ADEDY'nin düzenlediği, bağımsız sendikaların ve diğer sol örgütlerin (SYRIZA, parlamento dışı sol, anarşistler vb) katılacağı yürüyüşlerden ayrı bir şekilde kendi toplanmaları için çağrı yaptı.

İlk önlem paketi bir yıl içerisinde bütçe açığını 4 yüzde puanı oranında düşürmeyi, yani GSYİH'nin %12,7''si oranındaki açığı % 8,7'ye düşürmeyi amaçlıyordu. 3 Mart'ta açıklanan ek önlemler, emeklilik maaşlarını dondurarak, kamuda büyük ücret kesintilerine giderek ve KDV'yi arttırarak devletin bütçe açığını 2 yüzde puanı oranında daha, toplamda 6 yüzde puanı ya da 4,8 milyar avro daha düşürmeyi hedefliyor. Bu II. Dünya Savaşı'nın ve 1940'lardaki Yunan iç savaşının sonundan beri çalışanların ve emeklilerin maaşlarına yönelik en acımasız deflasyonist saldırıdır.

Ama yeni paket uçurumdan aşağıya doğru inişin sonu değildir: yeni bir vergi reformu geliyor ve sonra hepsinden önemlisi, tüm işçilerin emeklilik haklarını hedef alan "Emeklilik Sistemi Reform Tasarısı" Mart'ın sonuna kadar, önümüzdeki haftalarda sunulacak. Sonrasında yıl içerisinde, yeni kemer sıkma önlemleri bekleniyor.

Yunanistan uzun sürecek bir sosyal çırpınış ve siyasi kriz dönemine, dünya kapitalizminin çöküşüyle körüklenen yeni bir sınıf mücadelesi evresine girdi. 11 Mart Genel Grevi sınıf savaşında erken bir çarpışmadır. Hem Yunanistan hem de Avrupa hakim sınıfları sadece devletin borcunu ödeyememe hastalığının bulaşmasından değil, aynı zamanda devrimci mayalanmanın avro-bölgesi zincirinin diğer "zayıf halkalarına", tüm Güney Avrupa'ya ve Avrupa Birliği'nin tamamına yayılmasından da korkuyorlar.

10 Mart 2010